Eski devlet bakanlarından ve AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Bursaspor'un son yıllardaki süreci ve kamuoyunda yeniden gündeme getirilen tartışmalarla ilgili kapsamlı açıklamalarda bulundu. Kulübün kötü gidişatının çok daha önce başladığını vurgulayan Çelik, o dönemde herhangi bir resmi görevinin bulunmadığını hatırlattı.
SEMA ÜSTÜNTAŞ ÇAKAR / BURSADA BUGÜN
Eski devlet bakanlarından ve AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Bursaspor'un yeniden toparlanma sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, kulübün düşüş ve yükseliş dönemlerinin doğru okunması gerektiğini vurguladı. Bursaspor'un kötü gidişatının kendi dönemine ya da kişilere indirgenmesinin büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden Çelik, "Benim o süreçte hiçbir resmi görevim yoktu. Ama bir Bursalı olarak bu gidişatın doğru olmadığını söyledim" dedi.
2020'li yıllarda Bursaspor'un gidişatının alarm verdiğini açıkça dile getirdiğini belirten Çelik, "Bu gidişat doğru değil dedim. Bursaspor bir şehir takımıdır, Bursa sahip çıkmazsa bu kulüp ayakta kalamaz" ifadelerini kullandı. Bu kapsamda dönemin Valisi'nin huzurunda milletvekilleri, belediye başkanları ve tüm paydaşların katıldığı bir toplantı düzenlediğini söyleyen Çelik, ancak o toplantıdan güçlü bir birliktelik iradesi çıkmadığını dile getirdi. Bunun sonucunda Bursaspor'un üçüncü lige kadar düştüğünü belirten Çelik, "Geçen sezon Bursa'nın hangi statlarda maç oynadığını izlerken hepimiz üzüldük" dedi.
2024 yerel seçimlerinin ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in kendisini aradığını açıklayan Çelik, yaklaşık bir buçuk ay sonra gerçekleşen görüşmede Bursaspor'un içinde bulunduğu çıkmazın açıkça konuşulduğunu aktardı. Bozbey'in, "Bursaspor bu badireden sizinle aşılabilir, güven ortamı ancak böyle oluşur" dediğini aktaran Çelik, sürecin hesaplar görülmeden ilerlemeyeceğini net bir şekilde ifade ettiğini söyledi.
"BURSASPOR'UN BORCU 2 MİLYAR LİRAYI AŞTI"
Yapılan incelemeler sonucunda kulübün borcunun 2 milyar lirayı aştığının ortaya çıktığını belirten Çelik, "2,2 milyarlık bir borcun tasfiyesi başlı başına bir kitap konusudur. Son derece girift ve sorunlu bir yapıdan söz ediyoruz" dedi. Bu sürecin ancak şehrin topyekûn sahiplenmesiyle aşılabileceğini vurgulayan Çelik, Bursa'da sağlanan birlikteliğin Bursaspor'un yeniden ayağa kalkmasında belirleyici olduğunu ifade etti.
"ŞEHİRDE BİRLİK SAĞLANDI"
Siyasi ayrımların bir kenara bırakıldığını dile getiren Çelik, "Şehirde birlik sağlandı. Belediyeler, siyasi partiler, meclis el ele verdi. Mecliste AK Parti öncülük etti, CHP ve diğer partiler destek verdi. Gereken düzenlemeler sorunsuz şekilde geçti" dedi. Bu birlikteliğin sahaya da yansıdığını ve sportif başarının kendiliğinden gelmeye başladığını söyledi.
"KÜFÜR YOK DEDİK..."
Tribün kültürüne de değinen Çelik, Bursaspor yönetiminin küfürle mücadele konusunda ciddi bir hassasiyet gösterdiğini belirtti. Taraftar dernekleriyle düzenli toplantılar yapıldığını ifade eden Çelik, "Küfür yok dedik. Tribünlerde kadın ve aile sayısının artması hedeflendi. Bu konuda ciddi mesafe alındı" dedi. Oluşturulan olumlu atmosfer sayesinde tribünlerde uzun süredir sorun yaşanmadığını vurguladı.
FARUK ÇELİK'TEN SERT TEPKİ!
Faruk Çelik, Soma deplasmanında yaşanan küfürlü tezahüratlara sert tepki göstererek, Bursaspor camiasının bugüne kadar ortaya koyduğu duruşla bu tablonun örtüşmediğini vurguladı. Bursaspor'un Türkiye'ye örnek olan bir tribün kültürü oluşturduğunu hatırlatan Çelik, Soma'da yaşananların bu anlayışla bağdaşmadığını söyledi.
"BÖYLE BİR MİSAFİRPERVERLİK ORTAMI VARKEN, BU TEZAHÜRATLARIN MANTIĞI YOK"
Bursa'da rakip takım taraftarlarının misafir edildiğini, maç öncesi kahvaltı verildiğini ve rakiplerin alkışlarla karşılandığını hatırlatan Çelik, "Böyle bir misafirperverlik ortamı varken, Soma'da maç 3-0 devam ederken son dakikalarda ortaya çıkan bu tezahüratın hiçbir mantığı yok. Kimsenin anlam veremediği, son derece yakışıksız ve çirkin bir tabloyla karşı karşıya kaldık" dedi.
"BURSASPOR'UN GEÇMİŞİNDE BÖYLE BİR ŞEY YOK"
Söz konusu ifadelerin ne Soma yöneticilerinin ne de Bursa yöneticilerinin bildiği ya da alışık olduğu bir durum olmadığını belirten Çelik, "Bursaspor'un geçmişinde böyle bir şey yok. Son dönemde taraftarın ortaya koyduğu sorumlu duruş ve başarı ortadayken bunun kendiliğinden yaşandığını düşünmek mümkün değil. Bu açık bir provokasyondur" ifadelerini kullandı.
"SÖZLER ÇOK DİKKATLİ SEÇİLMELİ"
Küfre karşı herkesin net bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan Çelik, geçmişte de siyasetçilere ve kamuoyuna bu konuda uyarılarda bulunduğunu hatırlattı. "Sözler çok dikkatli seçilmeli. Çünkü bir yanlış cümle, stadyumlarda çok daha büyük sorunlara yol açabilir" diyen Çelik, sorumlu siyaset anlayışının önemine dikkat çekti.
Olayın ardından Bursaspor Başkanı, kulüp yönetimi ve tüm Bursa şehrinin hedef alınmasını ise "ikinci bir provokasyon" olarak nitelendiren Çelik, "Bir yanlış varsa, hep birlikte karşısında durmamız gerekirken, ateşe benzin döker gibi Bursa'yı hedef göstermek kabul edilemez" dedi.
Faruk Çelik, Bursaspor taraftarlarının olay sonrası sergilediği tavra da özellikle dikkat çekti. Aliağa maçı öncesinde taraftar gruplarının küfre karşı ortak bildiriler yayımladığını ve sosyal medyada güçlü bir duruş sergilediğini hatırlatan Çelik, "Aliağa maçında ortaya konan tavır 'biz buyuz' mesajıdır" dedi.
Faruk Çelik, açıklamalarının devamında özellikle küfür ve tahrik içeren yaklaşımların son derece yanlış olduğunu vurgulayarak, bu tür tutumların doğrudan provokasyona zemin hazırladığını söyledi. Bu nedenle kulüp başkanları ve yöneticilerin süreci çok iyi analiz etmesi gerektiğini belirten Çelik, tüm kulüplerin odağını sportif başarıya çevirmesi gerektiğini ifade etti.
"AMAÇLARI KAOTİK BİR ORTAM OLUŞTURMAK"
Provokatörlerin hiçbir kulüple ya da renkle ilgisi olmadığını dile getiren Çelik, "Bunların takımı yok. Amaçları kaotik bir ortam oluşturmak. Kaos çıkarmak isteyenlere hiçbir kulüp fırsat vermemeli" dedi. Tahriklere kapılmanın, farkında olmadan bu kişilerin ekmeğine yağ sürmek anlamına geldiğini vurguladı.
"KÜFRE HAYIR, DOSTLUĞA EVET"
Açıklamasının sonunda net bir mesaj veren Çelik, "Küfre hayır, dostluğa evet" diyerek fair-play çağrısında bulundu. Tüm kulüpleri ve taraftarları maçlar başlamadan önce rakip takımı alkışlamaya, rakip taraftarı misafirperverlikle karşılamaya ve sahada kim daha iyi oynuyorsa onun kazanmasını olgunlukla karşılamaya davet etti.
Bursa Bölge, 2025.12.25 12:14