Ramazan Başan

Ramazan Başan

Kite Krallığından Bursa vizyonuna

2023.11.08 08:24 - Son Güncellenme: 2023.11.08 08:24
A

Bursa'nın en eski yerleşim merkezlerinden biri de Bitinya Krallığı

(MÖ. 3.yüzyıl) ile başlayıp Roma ve Bizans dönemlerini de içeren bir tarihsel geçmişe sahip olan Kite Krallığı'dır.

Kite, Osmanlılardan önce Bizans'a bağlı yörenin en önemli tekfurluklarından biriydi. Bizans'ın son dönemlerinde, özellikle de Osmanlıların batıya doğru ilerleyişleri sırasında önem kazanmış ve bereketli topraklarıyla ünlenmişti.

1302-1303 yıllarından itibaren Türkmen yerleşmesinin başladığı Kite, Osmanlı döneminde uzun süre bölgedeki önemini sürdürmüş, kadılık olarak işlev üstlenmiştir. 16. yüzyıl kayıtlarına göre, Kite Ovası'yla birlikte kuzeybatıda (bugünkü Ürünlü Köyü) Nilüfer Vadisi ve arkasındaki Yörük yerleşim alanları ve Tirilye-Mudanya kıyı bölgesi Kite Kadısı'nın yetki alanındaydı.

Kite Krallığı Kanuni Sultan Süleyman tahrirlerine göre Kite, Bursa ve Mihalıç'tan (Karacabey) sonra 3 bin 345 vergi yükümlüsü erkek kişiyle en kalabalık üçüncü kaza konumundaydı.
Kite, 19. yüzyıl Osmanlı kayıtlarında Bursa Sancağına bağlı 'Kete' kaza (ilçe) merkezi adıyla geçmektedir.

Cumhuriyet döneminde Ürünlü adını alan Kite, 1987'ye değin Görükle bucağına bağlı bir köydü. 1987'de Nilüfer'in kurulmasıyla mahalle statüsü kazanmıştır.

Bu vesile ile Kite Krallığı'nı bizlere hatırlatan Kayapa'da Kite Resort adıyla hizmet veren bir mekanda geçen hafta önemli bir toplantıya davet edildik. 

Kayapa'da bulunan, Kite Krallığı'nın şanını ve şöhretini bugünlere taşıyarak temsil eden Kite Resorts, bizlere tarihe kısa bir yolculuk yapmamızı sağladı. Kayapa'da geniş bir arazi içerisinde yer alan Kite Resort bünyesinde bir restoran ve ahşaptan yapılmış iki Tıny House'dan oluşuyor.

İşletmeyi Bursalı iki kardeş kurmuş Metin Öztürk ve Yasin Öztürk kardeşler bir yandan peynir ve gıda toptancılığı yaparken hobi olarak başladıkları serüveni turizm ve hizmet sektörüne dönüştürmüşler. Güneş enerjisi ile çalışan, modern dekorasyonu ve kalitesiyle keyifli bir mekanı Bursalılara sunmuşlar.

Buz gibi akan bir derenin kenarında, Kayapa baraj gölü manzaralı doğanın içerisinde bir tesis. Restoranın masaları Karabük'ten sökülen tren raylarının onlarca yıllık ahşaplarından, sandalyeleri keza hatırası olan başka mekanlardan alınan malzemeleriyle geri dönüşümü ileri dönüşüme taşımışlar. Fırınları, pişirme ekipmanları, şömineleriyle  ideal bir mutfak ve davet salonu yapmışlar. Bahçe girişindeki Kite Kraliçesi'nin devasa heykelinin içinden geçerek tesise giriş yapıyorsunuz.

Bizlerin de burayı keşfetmemize sebep olan Bursa'nın yetiştirdiği deneyimli Excutive Chef Haluk Dedeoğlu'nun küratörlüğünü yaptığı Bursa Ovasına Saygı menüsünü Kite Resort'de geçtiğimiz günlerde seçkin bir davetli listesine sundu.

GASTRODER Gastronomi Kültür ve Seyahat Derneği Başkanı ve Bursada Bugün Gastronomi yazarı olarak katıldığım bu güzel toplantıya, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı, Turizm İl Müdürü Dr.Kamil Özer, Büyükşehir'in Genel Sekreteri Ulaş Akhan, Büyükşehir'in Dış İlişkiler Daire Başkanı Abdülkerim Baştürk, Balıkesir Üniversitesi Gastronomi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Murat Doğdubay, İnfluser Tuğçe Aksulu, Bursa Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Rıfat Sınmaz ve Barış Uysal, Gastro Endüstriyel Group Başkanı Hakan Ziya ve diğer davetlilerin katıldığı gecede Bursa Gastronomisi ve turizme etkileri konuşuldu.

Gecede Haluk Dedeoğlu ve Kite Resort mutfak ekibinin hazırladığı menü ve içeriği çok ilgi çekiciydi.

Menüde özellikle Bursa'da yetişen ürün ve klasik yemeklerin füzyon denemeleriyle özgün ve yenilikçi sunumları yer aldı. Menünün adını ben koydum ; Bursa Ovasına Saygı Menüsü :

Giriş Menüsünde Kuru İncir Çekirdekli Tuzlu Tereyağ yer alırken

Ekmek çeşitleri özenle hazırlanmıştı :Kestaneli ve Soğanlı Roll Ekmek Kurutulmuş Smoke Şeftali Foccaia Gemlik Zeytinli Pancarlı Odun Ekmeği.

İkinci Bölimde ; Uludağ Salata (Kurutulmuş Dağ Çileği,Mihaliç Peyniri) Böğürtlen Mantılı Kuru Cacık (Smoke Siyah İncirli) Zeytin Uyutma (Gemlik Zeytin Uyutma)

Üçüncü Bölüme, Çıtır Hasanağa Enginarı (Tempura Enginar, Trüf, Fırın Yoğurt) Cantık Tartolet (Smoke Karacabey Soğanı)
Pideli Köfte (Yanık Tereyağ, Frenk Üzümlü Kebap Sosu)

Dördüncü Bölümde,
Ayvalı Kuzu (Bademli Keşkek)

Beşinci Bölümde
Süt Helvası (Tahin Köpüğü,Kestane Şekeri Tuile)

Yemek Eşlikçileri İçecekler  kısmında ise, Mürdüm Eriği Şerbeti , Deveci Armutlu Gül Suyu Şerbeti ve Yaban Mersini Şerbeti yer aldı.

Birbirinden güzel lezzetleri ve sunumları olan bu yemekler davetlilerden tam not aldı.

Bu arada bu yemekli toplantıda, Bursa'nın önemli bir ihtiyacı gündemde vardı;

Bursa'nın yerli yabancı turistlerine, misafirlerine yönelik Bursa kimliğinin tanıtılacağı, lezzet ve sunumlarının tarihsel bir bütünlük içerisinde sunulacağı bir Bursa Gastronomi Müzesi, Gastronomi Mutfak Sanatları Evi yoktu. Bursa Gastronomisinin gelişimine katkıda bulunacak, yenilikçi sunumların yer alacağı, Bursa kimliğinin ve kültürünün lezzetleriyle birlikte tek bir adreste sunulacağı Bursa Gastronomi Külliyesi ile ilgili değerlendirmeler de yapıldı.

Gaziantep'te, Sivas'ta, depremden önce Hatay'da, Afyon'da benzerleri olan buna benzer bir eseri Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa'ya da kazandırmak istiyor.

Davetliler düşüncelerini ve proje hakkında fikirlerini kısa kısa anlattılar.

Bu tür toplantı ve çalıştaylara katılan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, adı ve içeriği ne olur, ortaya nasıl bir şey çıkar bilemem ancak böyle bir Gastronomi Merkezi'ne Bursa'nın ihtiyacı vardır.

Bursa Büyükşehir'in Festival ile başlattığı Gastronomi Şehri Bursa modelini Gastronomi adına yazılacak kitaplar, çalıştaylar, sergiler, rekor denemeleri, akademik ve bilimsel çalışmalar takip etmelidir. 

Bu tür bir merkezi hayata geçirebilmek için şehrin tüm dinamiklerini içerisine alan bir üst kurul kurulmalı ve birlikte karar alınmalıdır.

Koordinatörlüğünü bir uzmana, akademisyene veya tanınmış üst seviyede deneyimli bir exucutive şefe verilmelidir. Veya bu şekilde üçlü bir yönetim olabilir.

Oluşturulacak mekânın dekorasyonuyla, çinisiyle, tarihi bütünlüğüyle binlerce yıllık Bursa kimliğini yansıtmalıdır.

Hizmet önceliği Bursa'ya gelen yerli yabancı turistler ve tüm Bursalılar olmalıdır.

Burfaş'ın cafe restoranların akıbetine uğramamalı, çok daha üst seviyede bir 'değer' oluşturmalıdır.

Bursa yemeklerini geliştiren, deneme mutfağının olduğu, workshop mutfağı ile Bursa'ya gelen misafirlerin deneyim yaşayacağı 8-10 kişilik deneyim mutfağı, merkez içerisinde yer almalıdır.

Ticari bir amaçtan ziyade örnek olacak 'Bursa'nın vizyon bir projesi' olmalıdır.

Bursa'nın Gastronomi Şehri olma yolunda önemli bir adım olacağına inandığım proje, doğru yönetilirse Bursa'nın turizmine ve marka kimliğine olumlu yansıyacaktır.

Proje özel sektör işbirliği ile de hayata geçebilir, yeter ki, üstlenicinin deneyim ve vizyonu projenin vizyonuyla eşgüdüm halinde olabilsin.

Vizyoner bir bakış açısıyla ve katılımcı bir yapıyla projelendirilerek hayata geçirilmesini umut ettiğim projenin Bursa'ya ve Bursa Gastronomisine, Bursa Turizmine şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları