Şeyma Polat

Şeyma Polat

Önce kendini dinle sonra dünyayı dinlersin!

2024.01.20 22:35 - Son Güncellenme: 2024.01.20 22:35
A

Merhaba, yorgun olmak ne demek, nasıl hissedersiniz yorgun olduğunuz da ya da geçmesi için yaptığınız neler var?

En önemlisi geçen bir yorgunluk mu yoksa nasıl geçeceğini bile bilmediğiniz bir kayboluş mu?

Ruhsal yorgunluktan bahsediyorum evet, benim için kayboluş.

Ruhum başka bir yerde bedenim ruhumu kolluyor gibi bazen.

En iyi böyle anlatılırdı belki de en azından benim için.

Fakat bu durumu pek azımız açıkça konuşmaktan kaçınıyor.

Peki siz yakından incelemeye ne dersiniz?

Gün içinde işler, aile, sosyal sorumluluklar derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile.

İnsan olarak her birimiz bir savaşçı gibi, hayatla başa çıkmaya çalışıyoruz. Ve bu savaşın en görünmeyen düşmanı ruhsal yorgunluk.

Bir süre sonra enerjimizi tüketip duygusal dengemizi alt üst edebiliyor.

İnsanlar arasında yaygın olarak yaşanan bu durum,  kendi iç dünyasında sessiz sedasız sürdürdüğü bir mücadele haline geliyor.

Peki, ruhsal yorgunluğu nasıl anlıyoruz?

Kendinizi sürekli olarak enerjisiz, motivasyonsuz ve hatta umutsuz hissediyorsanız, bunlar belki haberci olabilir.

İnsanlar, toplumun beklentileri ve sosyal normlar nedeniyle içsel sıkıntılarını paylaşmakta zorlananıyor elbette.

Dışarıdan güçlü ve mutlu görünmek, toplumun "başarılı" ve "mutlu" birey imgesine uygun olmak gibi beklentilere cevap vermek adına yapılan bir çaba olabilir.

Ancak bu çaba, içsel dünyamızdaki sorunları göz ardı ettiğimizde, zamanla içsel bitkinlikle sonuçlanıyor.

İçsel sıkıntılarını dışa vurmak yerine gülücükler ve neşeli tavırlarla maskeler takıyoruz.

Bu durum, dışarıdan bakıldığında mutlu bir hayat süren bir kişi olarak algılanmamıza neden olabilir.

Ancak içsel bitkinlik, zamanla bu maskeyi korumanın zorluğunu artırabilir.

İçsel dünyamızı ihmal etmek, uzun vadede daha fazla zorluk yaratabilir. 

İçine dön, önce kendini dinle sonra dünyayı duymaya başlayabilrsin...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları