Evet, siz söyleyin, bu maçtan sonra ne diyeyim şimdi?

Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi, ortalığı kırıp dökmek çok kolay!

Vur abalıya diye kalemi sivriltmek de çok kolay.

"Böyle oyun mu olur!" diye bir başlarsın, takımdan girip, kulübeden çıkarsın!

Ama hayır, gün bunları yapma günü değil bana göre...

Daha çok moral verme ve toparlanma günü.

Onun için, üzülsek de, kızılcık şerbeti içeceğiz şimdilik!

MORALLER BOZULDU

Ligde 3'te 3 yaparak, liderin ardından averajla 2. sıraya yükselen Bursaspor'da her şey güzel gidiyordu.

Camiada "Bekle bizi Süper Lig, evimize dönüyoruz" nidaları yükseliyordu.

Herkes Adana'daki Demirspor maçına kilitlenmişken, cuma gecesi TFF'den gelen "Ulusal Kulüp Lisansı alamadığı için Bursaspor'un 3 puanını silinmiştir" haberiyle sarsıldı yeşil-beyazlı camia!..

Öyle ya;

Şimdi durup dururken, nereden çıkmıştı bu ceza?

Hani "o iş tamam"dı?

YÖNETİM, OLASI TEHLİKEYİ NEDEN HABER VERMEDİ?

İşin ilginç tarafı;

Mestan yönetimi, Ali Ay döneminde alınan ve de gönderilen/giden futbolculara borcu olduğunu ve bu borçların vadesini bilmiyor muydu?

-Bilmez olur mu?

Tabii ki, biliyordur!

Herhalde, tarihli dosyalar halinde Başkan Mestan'ın önüne konmuştur! (Aksi durum zaten "skandal" olur!)

Peki, madem adı geçen bu oyunculara, yüklü miktarda (16,5 milyon lira olduğu belirtiliyor) borç vardı.

Ve senin de, kulüp olarak; bu miktarda kasanda para yoksa, camiaya durumu açıklarsın.

"Durum bu minvalde. Gelin bu sıkıntıyı el ele verip çözelim. Yoksa 3 puanımız silenecek" diyebilirsin.

CAMİA İNTERNETTEN ÖĞRENDİ!

Camia da, neyin ne olduğunu bilir.

Öyle, bir gece yarısı, TFF sitesinden veya sosyal medyadan öğrenmezdi!

Böyle şoke olmazdı!

Neyse...

Sonra; bugün Demir maçından önce, Bursaspor Kulübü, "3 puanımızın silinmesine itiraz edeceğiz" diye açıklama yaptı.

Zaten, o nedenle Tahkim'de itirazlar sonuçlanmadan, TFF'nin resmi sitesi; Bursaspor, Osmanlıspor ve Eskişehirspor'un 3'er puanlarını henüz silmedi!

Oysa, saat 16'da biten Ümraniye-Boluspor (1-1) maçı sonrası, yayıncı kuruluş, ekrana verdiği puan durumunda 3 takımdan da 3'er puan düşmüştü bile!

DEMİRSPOR MAÇI...

Timsah, Güney'de Adana Demirspor önüne değişik bir anlayışla çıktı.

Zira, Burak Kapacak ayağındaki esneme nedeniyle kadrodan çıkarılınca, Bursaspor, 4-3-2-1 gibi bir sistemle başladı. Burak Altıparmak sağdan, Igor da soldan, forvet Kubilay'a destek vermeye çalıştı.

Takımın listesine bakınca;

Geçen haftaya oranla, 11'de değişen tek isim; sağ açık Burak Kapacak'ın yerine ilk 3 maçta ön liberoda oynayan Atanasov'du.

Ayrıca...

Sedat Dursun'un yerine Diarra, Burak Kapacak'ın yerine de Anıl Karaer ilk defa 21 kişilik kadroya alındılar.

Sonuçta,

Bursaspor hiç ummadığı bir skorla maçı 4-1 kaybetti.

Bu farklı yenilgiyi, tamamen; bir gece önceki 3 puan silmeye bağlayamayız!

Tabii ki etkisi vardır ama...

Bence, 8 ve 10. dakikalarda üst üste gelen 2 şok gol, takımın moralini büyük ölçüde çökertti!

Demir, "baskın basanındır" mantığıyla, önde basarak başladı ve kanatlardan getirdiği 2 topla 2 gol buldu.

Timsah da oyuna kötü başlamanın faturasını, defansta golleri izleyereke ödedi!

Tam, "Devre bitmeden en az 1 gol atarsak, 2. yarı için umutlanırız" diyorduk ki;

36'da Bursaspor kendi silahı olan "ani atak" ile vuruldu.

Orta sahadaki top kaybı sonucu, hücuma çıkarken yakalanan Bursaspor, farkın 3'e çıkmasını önleyemeyince, umutlar Kaf Dağı'nın ardında kaldı!

Yalçın Koşukavak, 2. yarıya Igor ve Atanasov'un yerine Özer Hurmacı ve Seleznov'la başladı ve 4-4-2'ye döndü.

Kubilay ve Seleznov'la "ikiz kuleler" gibi çift pivot-santrafora geçen yeşil-beyazlılar, kanatlardan yüksek ortalarla, Demir defansını havadan geçmeye çalıştı.

Ancak evdeki hesap Adana'daki çarşıya uymadı!

78'de Burak Altıparmak'ın 2. sarıdan atılmasıyla Timsah 10 kişi kalsa da, daha çok rakip alanda gol aradı.

Bu arada, Altıparmak, cezasını salı günkü Muğla kupa maçında çekecek.

SELEZNOV'DAN İLK GOL

Sadece 84'te Lato'nun sert şutunu kafayla terse yönlendiren Seleznov'un golüyle tabela 3-1 oldu.

Bu gol, Demir'in bu sezon yediği ilk gol oldu.

90+4'te yenen golle (4-1) sezonun 2. ve en farklı yenilgisi geldi.

Bu yenilgiden sonra söylenecek çok şey olsa da, bu hüsrana "kaza" gözüyle bakmak istiyorum.

Bireysel ve teknik yoruma girmeyeceğim.

Soru cevaba da girmeyeceğim!

Çünkü, takımın geneli kötüydü ve 36'da 3 gol yiyince, oyuncular maçtan kafaca koptu.

Önemli olan bu yenilgiden Ve etkisiz oyundan gerekli dersleri çıkarmak.

"Bir musibet, bin nasihate bedeldir" hesabı, kulaklara küpe olursa ne âlâ!

Hani, şampiyonluk senesi, deplasmanda Kayseri'ye 3-0 yenildikten sonra "silkelenip kendine gelmişti ya" Timsah, işte belki de ayakların yere basması açısından da faydası olabilir!

KUPADA MORAL BULMAK GEREK

Salı günkü kupada, bir rotasyon olacaktır. Ama 3. Lig takımını da elemek şartıyla tabii.

Zira haftaya cumartesi akşamı Bursa'da Erzurum'la çok önemli bir maç var.

Şimdilik, eleştiri hakkımı saklı tutmak kaydıyla, Bursaspor'a olumlu yönden bakmak istiyorum.

Camianın da her şeye inat, kenetlenip, bu üzücü sonucu unutması ve kalan 29 maça umutla bakması gerek!