Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Tam da öyle!

2021.01.10 23:52 - Son Güncellenme: 2021.01.10 23:52
A

Bu sezon Bursaspor, tam bir "teknik direktör takımı" oldu.

Bu kadro, Mustafa Er'in yoğurup kotardığı ve de yönettiği bir "teknik direktör takımı"dır.

Malum;

Teknik direktör; oyuncunun ve de takımın başarı elde etmesi için çeşitli stratejiler ve yöntemler geliştirir, uygular ve sonuçları analiz eder.

Eğer, teknik adam; kadrosuna hakimse, kendi oyuncuları, verdiği görevleri başarıyla yerine getiriyorsa...

Teknik direktör, futbol anlayışını takımına oynatabiliyorsa, taktik değişikliklerden en kısa sürede verimli sonuç alabiliyorsa...

TEKNİK DİREKTÖR TAKIMI

Yani, her açıdan ekibe hakimiyet kurmuşsa, o takım; tam bir "teknik direktör takımı" olmuş demektir.

İşte, Bursaspor, tam da öyle bir takım haline geldi bu sezon...

Hocasının kafasındaki oyunu ve taktiği sahaya döküyor...

DÜMENİ SAĞLAM TUTTU

Bursaspor'u bu açıdan irdeleyecek olursak...

40 yaşındaki teknik adam, lig başlamadan sadece 12 gün önce dümene geçtiği yeşil-beyazlı takımın iskeletini adeta maçlar oynanırken oluşturdu, yani, "Kervan yolda düzülür" misali...

YELKENLERİ SUYA İNDİRMEDİ

Ama, dümeni hep sıkı tuttu ve gemiyi hiç rotadan çıkarmadı...

Aksine, limana yanaştırabilmek için, dev dalgalarla savaşmaktan çekinmedi.

Hiçbir zaman, yelkenleri suya indirmedi!..

Gemiyi alabora etmedi!

Kazan dairesinde pek kömür olmasa da; rüzgarı doğru açıdan alarak yelkenleri şişirip, pupa yelken yoluna devam etti.

Mürettebat desen, zaten çok sağlam...

Kemik gibiler ve her zaman küreklere asılmaya hazırlar... 

HİÇ KOLAY DEĞİL

Ayrıca...

Teknik adamlıkta;

Eldeki malzemeyi, en verimli şekilde kullanmak hüner ister...

Oyuncuların, kendilerine verilen görev tanımını benimseyip, o çerçevede başarılı performans göstermelerini sağlamak kolay iş değildir.

Zira, sahada ve soyunma odasında, 30 civarında farklı karakteri yönetmek, onları aynı hedefe kanalize etmek her antrenörün, her zaman başarabileceği bir iş de değildir.

Zira, takıma hükmetmek, kadroyu her yönüyle kontrol altında tutmak ve disiplinden taviz vermeden çalıştırmak; bir teknik adamda olması gereken en başlıca özelliklerdendir.

ÇOK ÖNEMLİ DOKUNUŞLAR

Yukarıda saydığım bu etkenleri, teknik direktör Mustafa Er, yaş ortalaması 22,7 olan takımına çok iyi enjekte etti.

Aynı zamanda, pratik anlamında da müthiş uygulattı ligin ilk yarısında...

Takımın yapısına baktığımızda;

Tüm iplerin Mustafa Hoca'nın elinde olduğunu çok net görüyoruz.

Er, lig başladıktan sonra, kadroya önemli dokunuşlarda bulundu... 

AYAĞI DÜZGÜN 6 NUMARA: EMİRHAN

Örneğin;

Teknik kapasitesi yüksek Emirhan Aydoğan'ı 6 numaraya monte etti.

Ayağı düzgün olan 23 yaşındaki 8 numarayı, geriden oyun kuran bir ön liberoya dönüştürdü.

Böylece, orta sahanın ofansif gücünü daha da arttırdı.

FURKAN EMRE'Yİ YENİDEN KAZANDIRDI

Sezon başında "en fazla kulübede olur" denen stoper Furkan Emre Ünver'i yeniden Türk futboluna kazandırdı.

23 yaşındaki Furkan Emre, adeta küllerinden yeniden doğdu ve ligde son 11 haftada defansın değişmez isimlerinden oldu.

KAPACAK'I GOL ATMAYA YÖNLENDİRDİ

Burak Kapacak'ı, ters ayakla, sol kanada çekerek, topla içeri kat edip, golü düşünmesini sağladı.

Geçen sezon 1.Lig'de, 26 maçta 8 asist yapan, ama hiç gol atamayan genç yetenek Kapacak'ın; sadece asisti değil, golü de düşünmesini sağladı ve ligde ilk kez gollerle buluşmasında başrolü oynadı.

BATUHAN'DAN KANAT-FORVET YAPTI

Bir sezon önce, ligde sıfır (0) dakika alan(!) ve sadece kupada 31 dakika oynayan 2001'li Batuhan Kör için, "anca Ali Akman'ın yedeği olur" deniyordu.

Er, santrafor Batuhan'ı, kanat forvete dönüştürdü ve sağ açıktan kale ağzına getirip forveti ikiletti.

Kör de, ligde 5 ve kupada tarihe geçen Göztepe maçında attığı 4 golle, 18 karşılaşmada (15'i lig) 9 gole ulaştı.

Türk futboluna, 19 yaşında her yerden gol vuruşu yapabilen, yetenekli bir "kanat-forvet" kazandırdı Mustafa Hoca...

"MENTAL DESTEK" ÖNEMLİ

Bu arada Mustafa Er'in, gazeteci arkadaşım Galip Öztürk'e verdiği röportajda, uzmanlardan takım için "mental destek" alacağını söylemesi çok önemli...

Ve de bunun altı mutlaka çizilmeli...

Bakın Mustafa Hoca, neler söylemiş röportajında:

"Bu sezon ilk kez son 5 maçta 4 galibiyet aldık. Oyuncularım çok genç ve biz de bir yere kadar yeterli oluyoruz. Bazen duygu anlamında sıkıntılar yaşıyorlar. 3-0 geriye düştüğümüz İstanbulspor, ilk 12 dakikada cezamızı kesti. Oyuncular onun ardından geri döndü ve 3-3 berabere kaldık. İlk haftalarda bu geri dönüşü yapamazdık. Bunun üzerine donanımlı bir ekipten destek almaya karar verdik. Yaklaşık 10 kişilik bir uzman ekibi, hem bize, hem de oyunculara yardımcı olacak. Hiçbirimiz her şeyin en iyisini bilemeyiz. Herkes kendi işini doğru yapmalı. Bu yüzden uzmanlardan destek alma yolunu seçtik. Bunun, takıma çok ciddi bir katma değer sağlayacağını düşünüyorum. Bu çalışmalara başlıyoruz."

"YABANCI DİL ÖĞRENİYORLAR"

 "Ayrıca, genç oyuncularımızın kendi gelişimlerini tamamlamaları gerekiyor. Yabancı dil ve davranış şekli gibi... Mesela, şu anda A Takım'da forma giyen genç futbolcularımın birçoğu yabancı dil öğreniyor."

MUSTAFA HOCAYI KUTLUYORUM

Gerçekten da kutluyorum Mustafa Hocamı...

Çünkü, teknik adamların, psikolojiye ve bilime önem vermeleri, günümüz futbolunda çok önemli ve değerli...

Yoksa, "ben her şeyi birim. Psikolojik desteği de ben veririm" diyen "megolaman" eski kafalı teknik adamları hiç sevmem!

Yabancı dil öğrenmenin önemini yazmaktan, resmen dilimizde tüy, kalemimizde mürekkep bitmişti!

Yürekten alkışlıyorum. 

BİLİME VE DETAYA ÖNEM VERMEK...

Bu arada...

Modern teknik adam konusuna dönersek..

Artık endüstriyel futbolda, bilime ve detaya önem veren teknik adamların, teknik heyeti, sadece 7-8 kişiden oluşmuyor.

Aksine,  tam bir "uzmanlar ordusu" diyebiliriz.

Bak resim; Pep Guardiola ve Jürgen Klopp gibi teknik adamların geniş çaplı teknik ekipleri...

TAÇ ANTRENÖRÜNDEN REHABİLİTASYON UZMANINA...

Bu ekiplerde;

Diyetisyen- beslenme uzmanından tutun da, defans ve forvet antrenörüne, taç atışı antrenöründen, rehabilitasyon uzmanına, bilgi işlem uzmanından teknik adamların sosyal medya yönetmenine kadar çok geniş ve farklı alanlardan 10'larca uzman bulunuyor.

Bu örnekleri, daha da çoğaltmak mümkün tabii ki...

YENİLİKLERE AÇIK OLMAK

Ancak, önemli olan şu ki;

Teknik adam olarak, futboldaki gelişmeleri yakından takip etmek, yeniliklere açık olmak ve bu bilimsel unsurları, kulüp imkanları doğrultusunda, kendi ekibine ve takımına en iyi şekilde uygulamak...

İşte, bu açıdan, geniş çaplı bir vizyon ortaya koyan genç teknik adam Mustafa Er'i, bir kongre üyesi olarak kutlamak istiyorum.

YENİ NESİL TEKNİK ADAMLARIN...

Son olarak...

Avrupalı teknik adamlarla aradaki farkı kapatabilmek adına...

Dünyadaki gelişmeleri takip eden, araştıran, kendini sürekli yenileyen, geliştiren genç antrenörlere daha çok fırsat tanımak gerek.

Kısacası;

Kulüplerimiz, kendisine her açıdan yatırım yapan "yeni nesil" teknik adamlara güvenirse ve onların önünü açarsa...

Türk futbolu; yıllardır içinde bulunduğu kısırdöngüyü daha kolay kırar ve eskisinden daha hızlı gelişir...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları