Milli maç arası da artık geride kaldı.

...Ve şimdi Bursaspor'da tüm gözler, cumartesi günü Ankara'da oynanacak Keçiörengücü maçına çevrildi...

Kalan 9 karşılaşmanın 4'ü deplasmanda ve bunların ilki bu hafta Başkent'te...

Düşme hattının sadece 4 puan üzerinde olan ve 9 galibiyetin 7'sini sahasında alan Keçiören, hâlâ tehlikeli bölgeden uzaklaşmış değil...

Son 2 maçta sadece 1 puan alan Ankara ekibine karşı Bursaspor nasıl bir kadroyla ve taktik anlayışıyla çıkacak, açıkçası bunu bugünden kestirmek zor!

Zira, teknik direktör Mustafa Er, Balıkesir maçında olduğu gibi yine 3-4-1-2 sistemiyle mi çıkacak?

Yoksa, milli arada başka taktik varyasyonlar mı denedi?

Bunu, ilk düdük çaldığında hep birlikte göreceğiz.

BRUNO VE ENVER CENK FAKTÖRÜ

Tabii ki;

Massimo Bruno'dan sonra Enver Cenk Şahin'in de hafta başında çalışmalara katılması çok önemli...

Enver Cenk'in Ankara'ya yetişmesi için yoğun bir şekilde çalışılıyor.

Eğer, oynayacak durumda olursa, ikinci yarıda süre alacağını tahmin ediyorum.

NAMIK VE BİFOUMA BELİRSİZ

Ancak, Bifouma'nın Kongo Milli Takımı'ndan sakat dönmesi moralleri bozdu.

Tedavisine hemen başlanan tecrübeli kanat-forvetin Başkent'teki mücadelede oynayabilmesi için yoğun tedavi uygulanıyor.

Azerbaycan Milli Takımı'nın kampında bulunan Namık Alaskarov'un da hafif sakatlığının olduğunu öğrendim.

Azerbaycan'ın bugün (salı) evinde Litvanya ile oynayacağı hazırlık maçının ardından Namık, Bursa'ya dönecek.

Dönüşte yapılacak kontrollerden sonra bu oyuncunun durumu belli olacak.

HÜCUMDA NASIL BİR SİSTEM?

Zira, Mustafa Er, Bal-Kes maçına 2 forvet; Namık ve Bifouma ile başlamıştı.

Şimdi bu iki kanat-forvetin sağlık durumları, Er'in kadro planlamasında belirleyici olacak.

Bifouma ve Namık oynayabilecek mi?

Enver Cenk Şahin süre alabilecek mi?

Bruno 11'e dönebilecek mi?

Balıkesir maçına kulübede başlayıp, ikinci yarıda oyuna girerek galibiyet golünü atan Joao Pedro, bu kez 11'de başlayacak mı?

Belli ki, hücum hattındaki tercihler, oyuncuların önce sağlık, sonra da oyun planı ve form durumuna göre şekillenecek.

Aynı şekilde orta saha kurgusu da büyük önem taşıyor.

Çünkü, rakibe karşı hem dirençli ve oyunu tutabilen, hem de atak başlangıcında ofansa katkı verebilmek adına kreatif orta saha oyuncuları gerekiyor.

3 FORMAYA ADAY ÇOK

Bu 3 formaya;

Tuğbey Akgün, Kubilay Sönmez, Burak Altıparmak, İsmail Yüksek, Massimo Bruno, Hasan Ayaroğlu, Ramazan Keskin gibi isimler aday...

Mustafa Er, çift çapayı (iki 6 numara) mı, bir ön libero ve iki 8 numarayı mı (4-3-3), yoksa 4-2-3-1 düzenindeki 10 numaralı sistemi mi uygulayacak, bunu görmek gerek.

Zira, hoca; belirleyeceği oyun planına göre, o özelliklere sahip isimleri seçecektir.

Taktik ve oyun anlayışını da bu tercihlere göre oluşturacaktır...

Eğer Timsah;

"Takım oyunu" olgusunu ortaya koyabilirse, inançlı ve coşkulu futbolunu sahaya yansıtabilirse, beklenen 3 puan gelebilir.

Fakat, Bal-Kes maçının ilk 45 dakikasındaki üretkenlikten uzak oyunu tamamen rafa kaldırmak lazım.

Bize, ikinci yarıda rakibi ısıran Timsah gerek.

RAKİBİNE HİSSETTİRECEKSİN

Zira, Altınordu, nasıl gidip zirve ortağı Ümraniyespor'u İstanbul'da yenebiliyorsa, Bursaspor da galibiyet isteğini, daha ilk dakikadan itibaren rakibine hissettirmelidir.

Baskıysa baskı...

Isırmaksa ısırmak...

İşte bu karakteri ortaya koymak gerek.

Keçiörengücü zaten, çok gol atan, aynı zamanda da çok gol yiyen bir takım...

O nedenle, "3 puana olan inancını" savaşçı kimliğin ve de üretken futbolunla cümle aleme göstereceksin.

Ayrıca...

Strese girmeye de hiç gerek yok!

Ateş hattından uzaklaşmak isteyen Ankara ekibi, bence daha gergin oynayan taraf olacaktır.

SAKİN VE DENGELİ OYUN

Bunun için de...

Sakin ve dengeli oyun, şart oğlu şart.

Yani;

Ne çok açık oynayacaksın.

Ne de fazla geriye yaslanacaksın...

Geçiş oyununu iyi uygulayıp, oyunu kanatlara yaymak ve final paslarında etkili olmak, galibiyetin de habercisi olur.

Öte yandan, 3 puan tabii ki çok mühim ama,  kazanamıyorsan da kaybetmeyeceksin.

Bunlar işin teknik yönü...

MENTAL REAKSİYON...

Ancak...

Oyuncuların mental hazırlığı ve sahada verecekleri reaksiyon da çok belirleyici olacak.

Bu noktada önemli olan;

Bursaspor'un, içinde bulunduğu bu sıkıntıyı atlatacağına inanan bir kadroyla cepheye, savaşmaya gitmesi...

Evet beyler...

Bu davaya inananlar ve "bu sorumluluğu alacağım" diyenler parmak kaldırsın.