Salı günü Bursaspor Kulübü, yeni teknik direktör Özcan Bizati'yi açıklayınca, hemen araştırdım.

Sonra da aynı gün öğlen üzeri,  "Yaptığım araştırmada, Akademisyen ve A2 Milli Takımı eski Teknik Direktörü Özcan Bizati, ofansif futbolu benimseyen, kadroya göre sistem ve taktik geliştiren bir teknik adam. Artık TAM DESTEK verme zamanı" diye bir tweet attım.

Pazar Tuzla maçından sonra Fatih Tekke ile yollarını ayıran yeşil-beyazlı yönetim, tam 44,5 saat sonra Bizati'yi açıkladı.

Yaklaşık 2 gün içinde, bazıları kulüpten sızan, bazıları da gazetecilerin araştırmaları sonucu, birçok teknik adamın adı gündeme geldi ve bu adaylar; yapılan haberlerle camiayla paylaştı.

Baktığımızda;

Hiçbir medyada veya ajansta Özcan Bizati'nin adı adaylar arasında geçmedi.

Yılmaz Vural, Tamer Tuna, Çağdaş Atan, İsmail Ertekin, Hamza Hamzaoğlu gibi isimler yazılıyordu.

Yönetim, 53 yaşındaki teknik adamı resmen açıklayınca, işin gerçeği, önceleri camiada bir şaşkınlık yaşandı.

Ancak Bizati'nin; hangi ünlü teknik adamlarla uzun süre beraber çalıştığı...

Futbolun okulunu ODTÜ'de okuyan, bu branş üzerine Ankara Üniversitesi'nde "doktora" yapan Akademisyen bir teknik adam olduğu...

İngiltere'de futbol eğitimi aldığı...

A2 Milli Takımı'nı da çalıştırdığı...

Uzun yıllardır Prolisans sahibi olduğu gibi önemli bilgiler Bursa medyasında yer alınca, sosyal medyadan ve bize gelen mesajlardan gördük ki, camianın; o ilk şaşkınlığı, umuda ve inanca dönmeye başladı.

ANTRENMAN BİLİMİ UZMANI

Ayrıca, şunu da iyi biliyoruz ki;

2018-19'da Samet Aybaba'nın yardımcısı olarak 10 ay Bursaspor'da çalışan Bizati, antrenman bilimlerindeki uzmanlığı nedeniyle takımın idman drillerini de bizzat hazırlıyordu.

HERKES TABELAYA BAKAR

Biliyorum;

Tabeladaki skor, sizin lehine bitmemişse, yukarıda saydığımız, tecrübe, teorik ve pratik bilgilerle donanmış bir teknik adamın da olsa, kötü sonuçlardan sonra bu özellikler hiç göze gözükmüyor.

Onun için, kazanmak her daim çok önemlidir ve çoğu zaman da birçok eksiğin üstünü örter.

ÖZCAN HOCAYI ARADIM

Ankaralı teknik adamın adı açıklanınca, ben de salı günü hemen Özcan Hocayı aradım.

Ankara'dan yola çıkmak üzereydi...

Futbol anlayışını sordum:

Ofansif futbolu benimsediğini, Bursaspor'un da böyle bir sistemi uygulayacak kadroya ve zirveye oynayacak kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

HER ŞEYİN FARKINDA...

Ben, camianın "el freninden" hoşlanmadığını ve coşkulu futbolu sevdiğini, "taraftarın özlediği futbolu oynatabilecek misiniz?" dediğimde, "bunun farkında" olduğunu ve Özlüce'de görev yaptığı dönemden camiayı tanıma fırsatı bulduğunu vurguladı.

Umutluydu ve "başarma isteği" sesine yansıyordu Özcan Bizati'nin...

Ayrıca, Başkent'te yaşayan bir teknik adam olarak, yakından tanıdığı Ankaragücü ile pazar akşamı Timsah Arena'da oynamak da büyük avantaj...

Bursaspor taraftarı, Ankaragücü maçlarına çok önem verir ve her zaman büyük ilgi gösterir.

KAN DEĞİŞİMİ BEKLENEN ETKİYİ YAPMAMIŞTI

Taraftarının büyük desteğiyle oynayacak olan Timsah, Fatih Tekke ile Eyüp maçında sahaya olumlu yansımayan "kan değişimi" faktörünü bu kez pozitif yönde yaşayacağını tahmin ediyorum.

Çünkü, Tekke'li 4 maçta takım ruhunun oluştuğunu göremedik!

O coşkulu, iştahlı ve akışkan futbolu mumla aradık!

Çünkü, "geriden pasla çıkmakta" inat eden bir futbol anlayışı vardı Fatih Hoca'nın...

Sadece, taraftarın müthiş desteğiyle, Samsunspor önünde 1-0 geriden gelen ve 2-1 öne geçen Bursaspor, 74'te 10 kişi kalsa da, bireysel yeteneklerin sorumluluk alıp, 3.bölgeye çabuk geçiş yaparak, kalitelerini konuşturmasıyla skoru 4-1 yapmıştı.

Onun dışında, gol pozisyonu üretmede bile sıkıntı vardı!..

AT SAHİBİNE GÖRE KİŞNER

Hani bir söz vardır:

"At sahibine göre kişner" diye...

İşte, geç de olsa oluşturulan bu kaliteli kadro; bence yenilgisiz Ankaragücü önünde zincirlerinden kurtulmuşçasına rakip kaleye akacaktır.

Ancak, ipi kopmuş uçurtma gibi "delicesine" değil tabii ki!..

Yalnızca, 2.bölgeyi daha çabuk geçecektir yeşil-beyazlılar...

Tabii, takımın kurgusunu ve futbol anlayışını görmeden net bir şey söylemek mümkün değil.

Ama, eldeki yüksek potansiyelin iyi değerlendirileceğini, bir başka deyişle, bu statik enerjinin, kinetik enerjiye dönüştürüleceğini düşünüyorum.

Bunlar, sadece benim ilk tahminlerim...

UNUTULANLAR İÇİN YENİ BİR DÖNEM...

Ayrıca...

Tekke döneminde, bırakın oynamayı, kadroya bile alınmayan Arjantinli stoper Zalazar'ı en azından kulübede göreceğimize...

Tekke'nin, 11'de hiç düşünmediği, sadece Eyüp maçında 2 dakika, Samsun önünde de 13 dakika oynattığı Taha Altıkardeş'in yeniden değerlendirileceğine inanıyorum.

Neredeyse, "yokmuş" muamelesi yapılan Eren Güler'in artık kadroda olacağına, Vefa Temel ve Tuğbey Akgün'ün zamanla daha çok süre alacağına inanıyorum.

BİZATİ YÜREKLER DOKUNMAK GEREK

Tabii, bütün bunların oluşması için; futbolcuların, takım halinde kenetlenip, ortak hedefe kilitlenmesi gerekiyor.

Bunun için de Özcan Hoca'nın "Bizati" gönüllere girip, yürekler dokunması gerekiyor.

Zira hep söylerim:

Ayaklardan önce, zihinlerde oynanan maç; inanç birlikteliğinin de sağlanması halinde daha kolay kazanılır!

İşte, meşhur "takım ruhu" bu dönemde yakalanırsa, başarı daha kolay gelir!..

Bu kritik dönemde;

Tribünlerin "tek yürek, tek ses" olacağına zaten inanıyorum.

Düşünsenize;

Ankaragücü maçını evinize kazanmışsınız.

3 HAFTALIK KAMP ŞANSI...

Ardından bay geçilecek 8.hafta ve milli aranın birleşmesiyle oluşan tam 20 günlük "sezon başı kampı" gibi bir ara var!

Alıp götürürsün takımı Akdeniz'de kampa...

Hem gerekli kondisyonu yüklersin, "kişiye özel" olarak...

Hem de kendi futbol anlayışını; en az 2 hazırlık maçı yaparak takıma adapte edersin...

3 PUANDAN ÇOK DAHA FAZLASI OLUR

Hep deriz ya;

Milli aralarda, 15 gün boyunca, ligde oynanan son maç konuşulur, diye...

O yüzden;

Ankaragücü galibiyeti, 3 puandan çok daha fazlası olur!

Camiaya da ilaç gibi gelir.

Öyleyse;

Bu sezonki 3.beyaz sayfayı, 3 puanla, güzel açmak dileğiyle...