Mevzuya girmeden kısa bir "hasar raporu" ile yazıma başlamak istiyorum.

Cuma günü Gençlerbirliği deplasmanı var.

Bu maç öncesinde;

2. ve son maç cezası olan Zalazar yok!

Taha Altıkardeş de kırmızı kart cezalısı...

Sakatlanarak oyundan çıkan İsmail Yüksek'in Ankara'daki maça yetişip yetişmeyeceğini henüz bilmiyoruz.

Bu arada, sadece bilgi olarak yazıyorum:

Tim Matavz'ın 1 maçlık cezası bitti (ben kulübede oturmasından yanayım).

Özcan Bizati'nin anlaşılmaz "gençlik projesi" açıklamasıyla, İstanbulspor maçının 21 kişilik kadrosuna alınmayan 24 yaşındaki Emirhan Aydoğan, perşembe günü Ankara'ya gidecek takım otobüsüne biner mi, bugünden tahmin etmek zor!

O kanattan gelen goller üzerine taraftarın protesto ettiği formsuz Onur Atasayar'ın durumu ne olacak? Onu da şimdiden kestirmek zor!

Zira, diğer sol bek Mehmet Erdem Uğurlu da henüz düzelmedi!

YUKARISIYLA FARK AYNI DA...

Gelelim asıl konuya...

Haftalardır hep ne diyorduk;

"Timsah'ın play-off sınırıyla arasında şu kadar puan fark var! 2 galibiyete bakar. Yakalarsın!"

Aslında...

Son 2 maçında; Kocaelispor ve İstanbulspor önünde "sıfır" çeken 14 puanlı Bursaspor'un, 6.sıra ile arasındaki 6 puanlık fark değişmedi.

20 puanlı Körfez, Bandırma'da kaybetti ama, Tuzlaspor, Ankara'da G.Birliği'ni yenince 20 puan ve averajla 6.basamağa yükseldi.

Buraya kadar tamam...

SADECE 1 PUAN FARK KALDI

Ancaaak...

Bursaspor'un;

Düşme hattında, yani sondan 4.sırada yer alan Manisa FK ile arasında sadece 1 puan fark kaldı, 1 puan!..

Play-off mlay-off derken, kapıya dayanan tehlikenin farkında mısınız acaba?

GERÇEKLERLE YÜZLEŞME ZAMANI

Timsah, 11.sırada olsa da...

Ateş hattındaki Manisa ile arada 4 takım olsa da...

Kendimize bile söyleyemediğimiz, hatta o kötü ihtimali düşününce de "yok canım, o kadar da değil!" dediğimiz, bu tehlikeli gerçek ile yüzleşmek zorundayız.

Ligin devre arasına 6 maç kaldı.

Hem de 4'ü deplasmanda...

Bu rakiplerinden; 4'ü altında, 2'si ise üstünde...

Teknik adam ağzıyla bakarsak;

"Biz her karşılaşmaya tek tek bakacağız. En önemli maç, önümüzdeki ilk maçtır!"

Eyvallah...

HEP UMUT TAZELEDİK

Zira camia olarak;

Tekke'nin zamanında, bazı haftalarda, yeşil-beyazlı armayı kırmızı hatta görünce, içimiz "cız" etmişti.

Ama, ilk haftalarda makas fazla açık olmadığı için...

Bir de;

Ligin en değerli marketing değerine sahip takım olduğumuz için, "En kısa sürede toparlanır ve bu yerden çıkıp, hızla tırmanışa geçeriz" düşüncesi hâkimdi!

MENAJER KAZIKLARI NEDENİYLE...

Ama gel gör ki;

Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş!

Transferde atılan menajer kazıkları nedeniyle, daha kış bile gelmeden, güvendiğimiz dağlara karlar yağdı!

Evdeki hesap çarşıya uymadı!

ÇANLAR ŞİMDİDEN ÇALIYOR

Doğruyu söylemek lazım:

Çanlar şimdiden çalıyor!

Ama tabii ki, bu erken uyarı zilini duymak isteyene!

1.Lig'den 3 yıldır kurtulmak için uğraşan yeşil-beyazlı takımla ilgili daha 13. haftada bunları yazacağım hiç aklıma gelmezdi!

Gerçekten çok üzüntü verici!..

Ama, insan, sürekli ileriye bakarken, bazen arkasından gelen tehlikeyi fark edemezmiş!

"Felaket tellalı" olmak gibi bir niyetim yok tabii ki...

Hatta, bazen çok iyimser yazılar yazdığımı söyleyenler de oluyor.

TAM BİR BIÇAK SIRTI

Şu an Bursaspor'un içinde bulunduğu durum; tam bir "bıçak sırtı" vaziyeti!..

Biraz daha kötü gidersen, Allah korusun; uçuruma yuvarlanır gidersin!

Ama toparlanır, tırmanışa geçersen, ilk 6 için yeniden umutlanabilirsin...

SEN İŞİNİ KIŞ TUT DA...

Dost acı söylermiş!

Onun için, öncelikle, sırtımızda sıcaklığını hissettiğimiz "ateşten gömleği giymemek" için, camia olarak işin ciddiyetini kavrayıp, bir an önce toparlanma zamanı...

Yani, evvela, eşeğini sağlam kazığa bağlama vakti!

Atalarımız boşuna dememiş:

Sen işini kış tut,

Yaz çıkarsa bahtına...

Eğer, ligde galibiyet serisi yakalarsan ve de klasmanda konjonktür uygun olursa, play-off'u da kovalayabilirsin...

Aksi halde, bu camia, hiç akıllara dahi gelmeyen büyük bir travmayı daha kal-dı-ra-maz!

Bizden uyarması!..