3 haftalık uzun bekleyişin ardından 3-1'lik Boluspor galibiyeti resmen ilaç gibi geldi.

Belli ki, kamp yaramış!

Takım kendine gelmiş...

Sonuçta...

Kazanma hırsı ve iştahlı oyun skora da yansıdı.

HİÇ HESAPTA YOKTU!

Kaleci Erhan Erentürk, İsmail Çokçalış, Ramazan Keskin, Cristobal Jorquera, Kubilay Sönmez ve Gastroenterit (Ağır ishal) geçiren Ofosu ile birlikte arka adalesinde çekme hisseden Elton Acolatse'nin olmaması kadroyu önemli ölçüde zayıflattı.

Kulübede yabancı isim kalmadı!

Açıkçası, bu tür eksikler hiç hesapta yoktu!

KARAGÜMRÜK'TE DENEDİĞİ DEFANSI SÜRDÜ

Teknik direktör Özcan Bizati, İstanbul'daki Karagümrük hazırlık maçında denediği defans dörtlüsünü sahaya sürdü.

Canberk Yurdakul'un önündeki Mert Yılmaz, Zalazar, Luka Capan ve Mehmet Erdem Uğurlu savunma hattı, ilk kez bir resmi maçta birlikte oynadı.

Özellikle, Zalazar ve Mehmet Erdem, bu sezon ilk defa süre aldılar.

Maça "sürpriz" denebilecek bir 11 çıkaran Bizati, 7 hasta ve sakat isim dışında; sol bek Onur ile Kaptan Emirhan Aydoğan'ı kesti.

CAPAN KAPTAN ÇIKTI

Açıkçası Bizati'nin kararlarına saygılıyım.

Sadece, Kaptan Emirhan yedekse, Burak Altıparmak'ın kaptan çıkması gerekirken, neden bu sezon gelen Hırvat stoper Luka Capan kaptan oldu?

Bunu anlayamadım!

ZALAZAR'DAN İLK MAÇINDA İLK GOL

Nicolas Zalazar, ilk maçında daha 3.dakikada ilk golünü attı.

24 yaşındaki Arjantinli stoper, soldan Bruno'nun kornerini ön direkten kafayla aşıran Namık Alaskarov'un asistini arka direkte kafayla gole çevirdi.

Bu arada golden önce kazanılan kornerde, Matavz'ın girdiği pozisyonda defans topu kornere gönderirken, İsmail Yüksek, Sloven golcüye öyle bir sarılıp moral verdi ki, bu sahneyi görünce, "Bursaspor bu hırsla, bu maçı kazanır" diye düşündüm.

Nitekim, bu hırs ve inanç dolu detayı gördükten sadece 30 saniye sonra ilk gol geldi.

Bu gol, organizeydi!

Aylar sonra ilk kez "çalışılmış bir korner" golü izledik.

Bu bile, çok önemli bir gelişme...

Namık da, Samsun maçındaki 2 asistinden sonra gol pasını 3'e çıkardı.

İSMAİL "YÜKSEK"TEN VURDU KAFAYI

Timsah, duran toplardan 2.golü de buldu.

22'de Bruno, korneri bu kez sağdan kullandı. Belçikalı kanadın altıpasa indirdiği paraşüt ortaya; İsmail Yüksek, 4 kişi arasından çok iyi yükselip, kafayla Selmani'yi avladı.

Yüksek de hırslı ve üretken futbolunu güzel bir golle süsledi.

Bu gol, futbola Vakıfköy'de başlayan İsmail'e yakıştı.

Kiralık olmasına rağmen, aidiyet duygusunu çok "yüksek" gördüm.

Ayrıca...

Bruno, kornerlerde "fark yarattı"!

KAFANI KULLANIRSAN OLUYOR

Timsah, 2 golde de kafasını kullanırken, ilk golde Namık'ın da kafayla asist yapması dikkat çekti.

Demek ki neymiş?

Kafanı kullanınca bu iş oluyormuş!

2 İSABETLİ ŞUT DA GOL OLDU

İlginçtir;

Bursaspor'un ilk devrede 3 şuttan; isabetli olan 2'si de gol oldu.

Çok da güzel oldu!

BRUNO GECENİN YILDIZI

Bruno'nun 51'de dönerek ayağının üstüyle attığı güzel gol, camayı bir hayli rahatlattı.

Belçikalı kanat oyuncusu; 1 gol, 1 asist ve 1 de anahtar pasla maça damgasını vurdu.

KIRILMA ANI

KASONGO'NUN ÇIKARDIĞI(!) GOL

Maçın kırılma anı ise, 53'te golü atan Kasongo'nun, 55'te arkadaşının kaleye doğru gönderdiği topu çizgide tamamlamak isterken, inanılmaz bir şekilde meşin yuvarlağı dışarı atmasıydı!

SON YARIM SAATTE ÜRETEMEDİ

Bursaspor son yarım saatte, adeta skoru koruma içgüdüsüyle geriye çekildi.

Aslında Emirhan Aydoğan ve Batuhan hamleleri doğruydu.

Zira, pivot-santrfor Matavz geriye çekilen takımın ani atak forveti olamazdı!

Batuhan ileride bastı, çok çalıştı.

Emirhan da sol içte aldığı süreyi iyi kullandı.

DAHA ERKEN OLABİLİRDİ

Ancak, Eren Güler'in, çok yorulan Namık Alaskarov'un yerine 86'da değil de daha erken girmesini (70-75 gibi) beklerdim.

Zira, topu rakibe bırakan Timsah, son 15 dakikada Batuhan ve Eren ikilisiyle daha etkili kontrataklar bulabilirdi.

Bu arada Milli Takım'dan gelen Namık da beklenen performansının altındaydı.

İlk goldeki asisti akıl doluydu, ama ikinci yarıdaki ani ataklarda çok top ezdi!

Bu formuyla Elton'u kesemez!

Gerçi ben; Eren'le birlikte Taha'nın stopere girip Zalazar'ın ön liberoya geçmesini bekledim.

Fakat Özcan Hoca, sakatlanan Kerem Şen'in yerine, milli arada affedilen Aykut'u ön liberoya monte etti.

TAHA MI, AYKUT MU?

Oysa, zaten skoru almışsın; U18 Milli Takımı'nda oynayan değeri Taha varken, 34'lük Aykut'u sokmayı anlayamadım Özcan Hocam.

Takım galipken, bunu vurgulamakta fayda görüyorum.

Bu maçta;

Çok iyi oynamazsak da, skoru erken almanın (51'de 3-0) avantajıyla maçı kazanmasını bildik.

Fakat, bu kadar erken yaslanmanın anlamı yoktu!

TAKIMDAŞLIK RUHU GELİŞMİŞ

Her şeye rağmen...

Bursaspor'da "takım oyunu" adına güzel gelişmeler gördük.

Özcan Hocanın oturtmak istediği oyundan pasajlar izledik.

Ama şu çok net ki;

Takımdaşlık ruhu gelişmiş.

Yardımlaşmalı mücadele, daha çok göze çarptı.

Herkes sorumluluk almak için canını dişine taktı.

Skordan daha çok; bu tür gelişmeler beni sevindirdi.

"GÜZELLER İÇİNDEN BİR SENİ SEÇTİM"

Maç sonunda Maraton'a giden futbolcuların, "Güzeller içinden bir seni seçtim" şarkısını taraftarlarla birlikte, coşkuyla söylemesi ve genel istek üzerine bütün tribünleri dolaşması çok özlenen bir tabloydu!

3 OLDU, 3'TE 3 DE OLSUN

Ama bu güzel galibiyet, Samsun maçı gibi ağzımıza sürülen bir parmak bal gibi burada kalmasın!

Artık, Balıkesir'den galibiyetle dönüp, evde de Keçiörengücü'nü yenerek, 3'te 3 yapma ve hızla yukarı tırmanma zamanı...

Sözün özü;

Ateşi yaktık, şimdi devamını getirme vakti...