Tarih boyunca savaşlar, milletler arasındaki anlaşmazlıkların şiddetli bir sonucu olarak görülmüş ve insanlık için birçok acı anı bırakmıştır.

Ancak, modern toplumda, savaş sırasında kadınlara, çocuklara ve sivil halka yönelik şiddetin ve saldırıların, uluslararası hukuk ve ahlaki değerler tarafından kınandığı bir döneme girdik.

Uluslararası insancıl hukukun temel ilkesi, savaş sırasında, savaşan tarafların en temel görevlerinden biri, sivilleri ve sivil nesneleri korumaktır.

Bu ilke, uluslararası insancıl hukukun merkezinde yer alır ve İkinci Cenevre Sözleşmeleri ile Yerel Anlaşmazlıkların Çözümüne İlişkin Protokol I ve Protokol II tarafından güçlendirilmiştir.

Kadın ve çocukların korunması, savaş sırasında kadınlara ve çocuklara karşı şiddet, özellikle uluslararası hukukun temel bir kuralıdır.

Bu, onların özel bir koruma gereksinimi olduğunu kabul eder ve onların fiziksel ve psikolojik bütünlüğünün korunmasını vurgular.

Hastanelere ve sağlık hizmetlerine saygı; Uluslararası hukuk, hastaneleri ve diğer sağlık hizmeti sunan kuruluşları savaşın etkilerinden korur.

Bu kurumlar, savaşın vahşetinden bağımsız olarak çalışmalı ve sivil halkın tıbbi ihtiyaçlarını karşılamalıdır.

Savaş sırasında kadınlara, çocuklara ve sivil halka yönelik şiddet ve saldırılar, insanlık ve ahlaki değerlere aykırıdır. Bu tür eylemler savaşın yıkıcı etkilerini artırır ve uzun vadeli travmalara neden olur.

Ayrıca, sivil halka ve sivil altyapıya zarar vermek, savaş sona erdiğinde toparlanmayı zorlaştırabilir ve barışın kurulmasını engelleyebilir.

Savaşların her zaman yıkıcı ve acı verici olduğu bir gerçektir.

Ancak, savaş sırasında kadınlara, çocuklara ve sivil halka saygı göstermek, uluslararası hukukun ve insanlık değerlerinin bir gereğidir. Savaşın insanlık ve ahlaki boyutunu korumak, savaş sonrası toparlanma ve barışın kurulması için temel bir adımdır.

Bu nedenle, savaşan tarafların, sivil halkı ve sivil altyapıyı koruma taahhütlerini ciddiye alması ve bu ilkelere saygı göstermesi hayati öneme sahiptir.

Savaşların etkilerini en aza indirgemek ve insanlık değerlerine uygun bir şekilde davranmak, dünya için daha barışçıl ve sürdürülebilir bir gelecek için önemlidir.