Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fay hattı üzerine yapılaşma izni vermiyor.

Peki ya belediyeler?

Marmara ve Bursa depremi bağıra bağıra geliyor.

Depremin büyüklüğüne dair rakamlar bile telaffuz ediliyor.

Bu gerçekle yaşamaya çalışıyorken ne yapılıyor ve yapıyoruz?

Sadece..

Korkuyor ve Allah'a sığınıyoruz.

İyi de korkunun ecele faydası var mı?

Elbette yok..

Fay hattı üzerindeki binalarda korkunun veya dua etmenin çaresizliğimize iyi geleceğini düşünmek en büyük aptallık.

Yıllardan beri bu kentte deprem gerçeğini anlatan tek bir kişi var .

Jeoloji mühendisleri Oda Başkanı Engin Er.

Jeofizik Mühendisleri Temsilcisi Murat Arabacı'dan çıt yok yıllardır.

Üniversitelerimiz aynı suskunlukla 3 maymunu oynamayı sürdürüyor.

Bir de İnşaat Mühendisleri Odası depremi gündeme getiriyor, hakkını verelim.

Yerel yönetimlere baktığımızda ise onlar sadece deprem anında toplanma yeri bulma telaşındalar.

BAŞKAN Engin ER diyor ki;

'Bursa depremi de gelecek.

 Çünkü depremlerin tekrarlanması periyodu vardır.

150 yılı geçmiş Bursa fayı üzerindeki gerilim artmış durumdadır.

 Marmara Denizi'nin içindeki sismik boşluk mevcuttur.

 Buralarda oluşabilecek depremlerden de Bursa etkilenecektir.

3 milyona sahip olan Bursa, 10 milyon üzerindeki İstanbul, Kocaeli, Balıkesir ve Çanakkale'yi etkileyen depremlere karşı hükümetin acil planlar yapması lazım'.

Bilim insanları, akademisyenler sürekli feryat figan uyarıyor..

Sesleri duyan var mı?

Bunca yıldır hep konuşuluyor, felaketler yaşanıyor ama sonuç değişmiyor maalesef.

Deprem önceliği değil bu ülkenin.

İnşaat Mühendisleri Oda Başkanı Mehmet Albayrak ise her zamanki gibi güvenli yapıların önemini vurguluyor.

Ve diyor ki;

'Geçmiş depremlerden edinilen istatistiki sonuçlara göre şiddetli depremlerde akordeon gibi üst üste çöken bina oranı %5-12 arasında tespit edilmiştir.

Dolayısıyla kentimizi etkileyecek olası bir depreme hazırlıklı olmak adına bunların tespit edilerek depremden önce ya güçlendirilmesi veya insan eliyle yıkılması gerekiyor.

Bunu yapabilmenin yolu da hızlı değerlendirme teknikleriyle ön inceleme yapmaktan başka çözüm yolu yok.

Fay hatlarının konuşmak hiçbir yapısal problemi ortadan kaldırmıyor.

İnsanların depremde evlerine kalmaya ikna edilmeli.

Bunu gerçekleştirmenin yolu da yaşadığımız yapının deprem güvenliğinden emin olmaktır'.

1999 körfez depremi sonrasında binalarda güçlendirme konusunu inşaat Mühendisleri Bursa şube gündeme getirmişti.

Fakat...

Bir türlü karşılık bulamadı.

Maliyetinin yüksek olduğu söylentileri vatandaşı bu yoldan geri çevirdi.

Kentsel dönüşüm adı altında yıkılan binalar dışındaki yapıların deprem güvenliği maalesef belirsiz.

Daha ne kadar Allah'a emanet yaşamaya mahkûm edileceğiz?

Felaket geliyorum diyor, duyan var mı?