Yazarlar
Yaşamın en değerli hazinesi!
2024.01.30 23:46 - Son Güncellenme: 2024.01.30 23:47İçimizdeki çocuk konusuna girmeden önce biraz düşünelim.
İçimizdeki çocuk kavramı, her birimizin derinliklerinde saklı olan kimimizin rahatlıkla gösterebildiği, onu yaşatabildiği o masumiyet ve merak duygusunu temsil eder.
İnanın, yaşınız kaç olursa olsun, içimizdeki çocuk asla büyümez.
Büyümesine de izin vermeyin.
Bizi hep diri tutup gerçeklerden bi nebze olsun uzaklaştırıcak tek şey o.
Belki de yaş aldıkça daha da belirginleştiriyoruz bunu.
Bazen o çocuğu sık sık unuturuz.
Yoğun iş temposu, sorumluluklar ve hayatın karmaşası içinde kaybolur gider.
Ancak, zaman zaman onun varlığını hissetmek, yaşamak ruhumuza iyi gelir.
Peki, içimizdeki çocuk kimdir?
İşte, o, macera dolu dünyayı keşfetmeye hevesli olan, her şeyi merak eden, sorgulayan ve her şeye hayran kalan kişidir.
İçimizdeki çocuk, bulutlara bakıp hayal kurmaktan, yağmur altında koşturup ıslanmaktan, bir çiçeğin kokusuna hayran olmaktan keyif alır. O, dünyayı karmaşık olmaktan çok basit ve renkli bir yer olarak görür.
Kötü olan herşeyden uzaklaştırırız bizi, tüm yorgunluğu alır inançlarımızı tazeler.
Onu canlı tutmak gerçekten çok önemlidir.
Ben 25 yaşındayım ama içimdeki o çocukla hep 5 yaşındayım da.
Onu rahatlıkla çıkarabildiğim insanların yanında çok da mutluyum.
O, yaratıcılığın, spontane davranışların ve coşkunun onun sayesinde olduğunu biliyorum.
En saf duyguların iyiliğin sebebi de o tabi.
Bzen sadece bulutlara bakarak hayal kurun. Bir gün, eski bir arkadaşınızı arayın ve çocukluk anılarınızı paylaşın. Bir gün, elinizde bir balonla parkta koşun.
Çocukken bunu yapsaydım dediğiniz keşkeleri yaşatın kendinize.
Onu sevip saygı gösterin.
Onun sesini dinlemek, onun neşesine ve enerjisine yer açmak, hayatımıza değer katar.
İçimizdeki çocuğa kulak vermek, aslında kendimize kulak vermekle eşdeğer.
İçimizdeki çocuk hiçbir zaman büyümez, sadece arada bir hatırlanmayı bekler.
Yazarın diğer yazıları
- Güvenmek kolay mı? 30 Nisan 2024 Salı, 23:13
- İlham kaynağı kadınlar 26 Nisan 2024 Cuma, 21:59
- Ekonomi hayatımızı nasıl kısıtlıyor? 26 Nisan 2024 Cuma, 09:22
- Duygulara söz geçirebilir miyiz? Mantık zarar vermez mi? 24 Nisan 2024 Çarşamba, 10:53
- Teknolojinin insan ilişkilerine etkisi 14 Nisan 2024 Pazar, 21:37
- Tecrübe! Yol arkadaşımız 10 Nisan 2024 Çarşamba, 13:36
- Konumuz saygı 08 Nisan 2024 Pazartesi, 14:28
- Yeni bir seçim heyecanı daha kapıda! 30 Mart 2024 Cumartesi, 18:42
- Çığlık terapisi! 28 Mart 2024 Perşembe, 17:12
- Dobralık ve iyi hal üzerine... 26 Mart 2024 Salı, 10:30
Yazarlar
- Nilüferli gülümsemeye devam edebilecek mi? Aysın Komitgan
- Duayen Antrenör Necmi Ton'a veda! Serkan Yetişmişoğlu
- 'Kimseyi beğenmeyenler kulübü'ne hoş geldin... Engin Aksöz
- Şadi Özdemir: Sokak ne diyorsa o Çetin Sabırlı
- Üniversite-Kent Bütünleşmesi: BTÜ Rektörü Ça... Hasan Boztürk
- Sanayicinin 'bürokrasi' engeli! Elif Didem Danacıoğlu
- En büyük pazarda en büyük şov! Emre Özpeynirci
- Bilin bakalım Mustafakemalpaşa'da neler oluy... Pınar Yeniyiğit
- Merkez döviz almasa ne olur? Levent Yılmaz
- Bursa trafiği yoğun çünkü... Ümit Akkuş ile Sokağın Sesi
- Çiftçiler Günü'nü kutlayacak çiftçi kaldı mı? Ramazan Başan
- Bu hafta burçları neler bekliyor? Fatma Zühre Doğan
- Savaş tiyatrosu Metehan Demir
- Geleneksel Türk evleri ve 17. YY. Osmanlı ev... Kamuran Vatansever
- Kapatmak çözüm mü? Mahmut Uçakcan
- Güvenmek kolay mı? Şeyma Polat
- İşte dağ yöresinin en büyük sorunu! Doğancı ... Hasan Yalçın
- Misafirlerinizi etkileyecek Trileçe tarifi! Nurdan Ercan
- Enflasyon muhasebesinde beklentiler... Kemal Tığoğulları
- Bursaspor'da çarşı pazar karıştı Kaan Vardar