Şeyma Polat

Şeyma Polat

Kendi koruma alanımızı inşa etmek! Hayır diyebilmek

2024.02.20 11:48 - Son Güncellenme: 2024.02.20 11:48
A

Günümüzde 'hayır' demek, bir sanat haline geldi. 

Değişik ve belki de yan yana saçma bir ikili ama öyle.

İster iş hayatında olsun, isterse özel ilişkilerde, 'hayır' demek, toplumsal normlar ve kişisel ilişkiler arasında bir denge kurmayı gerektiriyor. 

Öyle de olmalı.

Neden bu kadar korkutucu bir kelime bazı insanlar için.

Koruma alanı gibi oysa ki.

Ama ne yazık ki, çoğu zaman bu dengeyi sağlamak zor.

Her ne kadar 'hayır' demek, kişisel sınırlarımızı korumanın bir yolu olsa da, toplumda 'evet' demenin daha hoş karşılandığı bir gerçek. 

Neden hayır dediğimizde kötü insan olacakmışız gibi hissediyoruz ya da hissettiriliyoruz.

Buna da hayır de ve dur.

Bu insanları rahatsız edebilir. 

Ancak, 'hayır' dememek, kendi sınırlarımızı ihlal etmek anlamına gelir.

En sinir olduğum noktaya geldik.

Birçok insanın, başkalarını memnun etmek veya uyum sağlamak için 'hayır' demekten kaçınması. 

Belki de bir iş arkadaşının ek bir sorumluluk yüklemesi istediğinde, içimizden 'hayır' demek geçse de, 'evet' diyerek kendimizi zor durumda bırakıyoruz. 

Bu, zamanla stres, yorgunluk ve hatta mutsuzluk gibi sonuçlara yol açıyor.

Öncelikle, kendimizi ve sınırlarımızı tanımalıyız. Ne istediğimizi ve ne istemediğimizi net bir şekilde belirlemeliyiz. 

Başkalarının beklentileriyle kendi ihtiyaçlarımız arasında bir denge kurmalıyız. 

Bu dengeyi sağlamak, sağlıklı ilişkilerin temelidir.

Kendinizin sağlıklı olduğunun göstergesidir.

Sonuç olarak, 'hayır' demek, kendi iyiliğimiz ve mutluluğumuz için gereklidir. 

Kendi sınırlarımızı korumak, başkalarına haksızlık etmek anlamına gelmez. 

Ve 'hayır' demek, aslında kendimize 'evet' demektir.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları