Konfüçyüs'ün bir sözü ile bu haftaki yazıma başlamak istiyorum;

"Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız." Dolayısıyla işini sevgiyle ve aşk ile yapmak, işi sevmemenin yarattığı bütün negatif durumları ortadan kaldıracaktır.

Her meslek saygındır, yeter ki hakkıyla ve alın teriyle yapılsın. Bir hamalın sırtına aldığı yükü onlarca merdivenden çıkartması veya indirmesi öncelikle o işe olan ihtiyacından kaynaklansa da yaptığı işten ve sonuçlarından gurur duyması ve de zamanla o işi sevmesinden kaynaklanır. Aksi takdirde sadece kazanç elde etmek için yapılan uğraşlar beraberinde mutsuzluğu getirecektir.

Konuya hamal örneğinden girmek belki ilgisiz gibi görünebilir, ancak öyle bir meslek ve sevgi ilişkisini anlatmaya çalışacağım ki, yazının sonunda bana hak vereceksiniz umarım.

Dünya literatüründe muhasebe mesleği kayıt tutmaktan başlayan, mali tabloların düzenlenmesi, analizi ve denetimine kadar uzanan geniş bir alanı kapsar. Ülkemizde bu konuda gecesini gündüzüne katan mali müşavirler ile yeminli mali müşavirler firmaların ekonomiye katkılarını artırmak adına canla başla çalışmaktadırlar.

3568 Sayılı Meslek Yasamızın 13.06.1989 tarihinde yasalaşmasından önce isteyen herkes "Muhasebeci" levhasını asarak bu dalda faaliyet gösterebilirdi. Defterler elle yazılır, beyannameler ilgili dairelere elden götürülerek tahakkuk ettirilirdi. Bilgiye ulaşmak çok zordu ve mevzuatı takip edenler rağbet görürdü.

Meslek yasamızın yürürlüğe girmesi ve muhasebenin bilgisayar ortamında tutulmaya ve beyannamelerin internet ortamında düzenlenmeye başlamasıyla yeni jenerasyon meslek mensupları 7/24 çalışır duruma geldiler.

Peki meslek yasası deyince nasıl mali müşavir ve yeminli mali müşavir olunur, biraz anlatmaya çalışalım. Öncelikle işletme-iktisat vb. dalda 4 yıllık fakülte bitirilecek, staja başlama sınavından başarıyla geçilip 3 yıl staj yapılacak ve ardından yeterlik sınavları başarıyla tamamlandığında mali müşavir unvanı alınacak. Mali müşavir olarak 10 yıl çalıştıktan sonra dilerseniz yeterlik sınavlarını vererek yeminli mali müşavir olarak faaliyetinize devam edebilirsiniz, yani tasdik boyutuna geçmiş olursunuz.

Bu kadar zorlu bir süreçten geçtikten sonra mali müşavir olduysanız bana göre ekonomik zorunluluktan öte bu mesleği seviyorsunuzdur ya da sevmek zorundasınız. Artık hamal-yük ilişkisi burada da geçerlidir. Her öğreneceğiniz yeni bir bilgi, sizden istenen yeni bir iş angarya değil, ufkunuzu açması muhtemel bir çıkış yoludur.

Sevdiğin işte genelde elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştığın için ortalamanın üstünde bir başarı elde edersin ve meslektaşların arasından sıyrılır başarılı denecek konuma gelebilirsin.

Netice itibariyle; sevgiyle yapılan iş size ve çevrenize mutluluk verir. Gerek muhasebe mesleğinde gerekse diğer bütün işlerde işe sevginizi harman edip çalışmanız size güç ve değer katacaktır.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere sevgiyle kalın.