Kemal Tığoğulları

Kemal Tığoğulları

Biraz da nostalji...         

2022.06.03 08:21 - Son Güncellenme: 2022.06.03 08:21
A

Odamız genel kurulunu yorgun ama görevi huzurla bırakmanın gururuyla tamamladık. Bu haftaki yazımı tasarlarken kanun, tebliğ vs. karıştırıyordum ki bir anda kendimi sorgulamak aklıma geldi. Bu altıncı yazım olacaktı, ilk beş yazım için yorum almak ve doğru yolda olup olmadığımı sormak için Genel Yayın Yönetmenimiz Sn. Aysın Komitgan'ı aradım.

Aldığım cevap ile doğru yolda olduğumu, ancak yazılarımda kanun dilinden çok her kesime hitap eden bir üslup kullanmamın daha etkili olacağını anlamış oldum. Böylece bu haftaki yazımı da bir anda tasarladım. Geçmişe gidip anılarımdan bir demet ile geleceğe ışık tutmayı planladım.

Muhasebeci bir babanın çocuğu olarak Bursa'da dünyaya gelip, ilkokula giderken nöbetleşe kucağımızda odun taşıdığımız, yamalı giymenin değil yırtık giymenin ayıp olduğu 60'lı yılları anımsamakla yazmaya başladım.

Her öğrencinin evine yakın okula gittiği, kar yağışında okulların kapanmadığı, karşılıklı binalarda bulunan Bursa Erkek Lisesi ile Bursa Ticaret Lisesi öğrencilerinin kartopu savaşı yaptığı 70'li yıllar bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden.

80 öncesi ve sonrasına gelen dört yıllık Eskişehir İ.T.İ. Akademisi ve sonrasındaki Özal'lı yıllar değişimleri de beraberinde getirdi. Aslında dünya değişiyordu ve biz de bir ucundan ayak uyduruyorduk. Renkli televizyona geçiş, teknolojik aletlerin yaygınlaşması ve o günkü deyimiyle huzur ve refah ortamı ile ithal yiyecek ve giyecekler hayatımıza bir daha çıkmayacak şekilde girdi.

Hızla değişen ve globalleşen dünyada artık eğitim okul dışına da taşarak "ömür boyu eğitim" kavramına dönüşecekti. Yaşımız ne olursa olsun dersler, kurslar, eğitimler ve sınavlar hayatımızın birer parçası oldu.

Bir yanda iş ve aile sorumlulukları devam ederken, diğer yandan sınavlar ve yeni mesleki unvanlar peşi sıra birbirini kovalıyordu. 40 yaşında yeterlik sınavları ile uzun bir süreçte elde ettiğim Yeminli Mali Müşavirlik unvan ve belgesi ile artık beni muhasebe yapan değil, devlet adına denetleyen konumuna getirdi.

52 yaşında sınavlar neticesinde Sermaye Piyasası Kurumu Bağımsız Denetçi belgesini kazandım. Sonuçların açıklanması ile internetten baktığımda öyle bir sevinmişim ki, rahmetli babam bana; oğlum sen Y.M.M. sınav sonucuna bile bu kadar sevinmedin demişti. S.P.K. Denetçi Lisansını almak bana K.G.K. (Kamu Gözetim Kurumu) Denetçi Belgesini otomatik olarak kazandırdı. Sevincim yer bulmuştu.

Bundan sonrası sağlıklı yaşam ve meslekte olgunluk yıllarımda ailemle huzurlu bir yaşam sürmek en büyük dileğim. Dede olunca da böyle duygusal kelimeler bir anda yazıya dökülüyor.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları