İYİ Parti'nin tezkere tavrı CHP'yi HDP ile baş başa bıraktı

2021.10.28 14:32 - Son Güncellenme: 2021.10.28 14:32
A

Bu yorum önemli.
Başlıkta ifade ettiğimiz ve aslında yazımızın özetini oluşturan yorum önemli mesajlar veriyor.
Ve seçim takvimi olmasa bile seçim havasına girilen ortamda tarafların pozisyon almalarına yönelik algı oluşturuyor.

Bilindiği üzere partilerin hiçbiri tek başına %50+1'e ulaşacağını öngörmüyor.
Bazen atılan hamasi nutuklar dışında bu tarz hamasi söylemlerin bir değeri de yok.
O nedenle de seçim öncesinde ittifaklar oluşuyor.
Barajı aşamayan partiler bile ittifak içinde aşkın bir temsile sahip olabiliyor.
Saadet Partisi'nde olduğu gibi.
Ve şu anda pazarlık gücü hayli yüksek.
Hem Millet İttifakı tarafında hem de Cumhur İttifakı kanadında eli güçlü.
AK Parti de MHP ile birlikte seçim ittifakı sonrası sürekli güven tazeleyerek yoluna devam ediyor.
Seçime kadar devam edilir mi, bilemiyoruz elbette.
Ancak AK Parti'nin izlediği Neo Realist politikada bir değişiklik olmaması durumunda MHP ile ittifakın sürmesi yüksek ihtimal.
Ya da ittifaka katılacak yeni parti ve isimler ile ilgili de MHP'nin hassasiyetlerinin dikkate alınacağı öngörüsü son derece gerçekçi olacaktır. 
Aksi halde MHP ile ittifakta çatlaklar oluşacaktır.
Diğer taraftan asıl çalkantı ve çatlaklar son seçime Millet İttifakı ile giren partiler arasında yaşanıyor gibi.
Yani CHP ve İYİ Parti arasında ortaya çıkıyor gibi.
İttifakın gizli ortağı olduğu düşünülen HDP hususu önemli bir çıkmaz.
CHP açısından değil belki ama İYİ Parti'nin bu durumu tabana anlatması güç.
"Seçimi kazanmak için HDP şart" söylemi yeterki desteği bulmuyor İYİ Parti tabanında.
Aksine iYİ Parti'nin sorgulanmasına yol açıyor.
Ortak Cumhurbaşkanlığı hususu da en çok ayrışma yaşanan konu.
Özellikle İYİ Parti lideri Akşener'in çıkışlarını bu yönde yorumlamak mümkün.
Hatta Akşener de Kılıçdaroğlu da yağlı güreş deyimiyle 'oyundan oyuna geçmeye' çalışıyorlar.
AK Parti de bu gelişmeleri yakından takip ediyor tabi.
İYİ Parti'nin Millet İttifakında zor durumda kalması bağlamında gelişmeleri ilgiyle izliyor. 
Öyle ki, salt Cumhurbaşkanlığı adaylığı değil tezkere hususunda olduğu üzere Millet İttifakında İYİ Parti'nin uyum sorunu yaşadığı gözlerden kaçmıyor.
Hatta Ankara kulislerinde "İYİ Parti tezkereye 'evet' diyerek CHP ile HDP'yi baş başa bıraktı" söylemleri rahatça konuşuluyor.
Akşener'in İYİ Parti TBMM Grubu konuşmasında AK Parti'ye yönelik söylemlerini öncekilere göre düşük desibelde tutması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da tezkereden dolayı İYİ Parti'ye teşekkür etmesi dikkat çekiciydi.
Elbette bunlar ölçü değil.
Bu köprünün altından daha çok sular akar.
Daha pek çok hamle gelecektir Türkiye'de.
Fakat tezkere meselesi partilerin politik uyum ya da uyumsuzlukları bağlamında önemli bir ipucu vermekte.
Bu tezkereyi sadece iç politika bağlamında yorumlamak da eksik kalacaktır.
Tezkerenin asıl mesajı bize göre dış politikaya yönelik.
Bu unutulmamalı.

Netice itibariyle tezkere meseleleri partilerin ittifak tavırlarında değişikliğe gidebileceğini göstermiş oldu. 
En azından kamuoyu önünde görülmesine yol açtı.
Ancak bu tavrın ittifakların değişebileceği anlamı çıkması da abartı olacaktır.
Henüz çok erken. 
Yani Millet İttifakının yeniden olmayacağı anlamını çıkarmak zorlama olacaktır.
Daha çok özellikle gizli ortak olarak adlandırılan HDP hususunda derin görüş ayrılıklarının yaşandığını söylemek doğru olacaktır.
Aynı zamanda İYİ Parti'nin elini güçlendirme ve tabanı açısından zor durumda kalmama eylemi olarak da görmek gerekecektir.
Tüm bunlarla birlikte tezkere bağlamında verilen uluslararası mesajın İYİ Parti olarak da ele alınması mümkün olacaktır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları