Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Yüksek katma değerli üretim için yol haritası nasıl olmalı?

2022.05.20 16:01 - Son Güncellenme: 2022.05.20 16:01
A

Bursa Kayapa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Ünver Group'un otomotiv sektörüne kauçuk, plastik, slikon ve metal parçaların üretildiği ve Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı fabrikasını ziyaret ettim.

Ünver Group Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Korgavuş ile sohbet ederken, tedarik zincirindeki kırılmayı nasıl değerlendirdiğini sordum:

"Ben konuyu şu şekilde ele almak istiyorum. 2020 yılı tüm dünyada Covid-19 pandemisinin etkisi altında geçti. Yılın başından bu yana önce Çin'de başlayıp hızla tüm dünyaya yayılan pandemi, insan hayatını ve ticareti çok derinden etkiledi. Pandemi süreci ile birlikte birçok şey dünyada değişmeye başladı.Pandemiden en çok etkilenen alanların başında tedarik zincirleri geliyor. Dolayısıyla tedarik zincirinde çok büyük tıkanmalar oldu. Çip üretiminde yaşanan kriz konuşulurken, tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar da eklendi. Dev otomotiv firmaları bundan çok etkilendi. Aynı zamanda zincirleme olarak biz tedarikçi firmalar da bunun olumsuz yansımalarını yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz."

Talep artışına değindi:

"Bir araçta çip sayısının fazla oluşundan dolayı yetişilmemeye başlandı. Çünkü stoklar eridi, talepler arttı. İş yapma şekilleri ve tüketim kalıpları önemli ölçüde değişime uğradı. Tedarik zincirleri alınan pandemi ile bozuldu, mal tedariklerinde kopmalar yaşandı. Pandeminin hayatımızda yarattığı önemli değişimlerin başında, evlere kapanılması, çalışma hayatının homeoffice şeklinde sürdürülmesi ve fiziki alışverişlerin de sanal ortama doğru kayması geldi. Pandemi sürecinde gerekli önlemleri alarak çalışmalarını sürdüren firmalar, salgın döneminde gerek kurum içi eğitimleri gerekse toplantıları dijital platformlar üzerinden gerçekleştirdi. Öyle ki, bu dönemde alışverişler de e-ticaret kanallarına kaydı. Dolayısıyla araca ihtiyaç daha da fazla artmaya başladı. Hatta o dönemde İngiltere'de tır şoförü krizi patlak vermeye başladı."

Ardından Ayhan Korgavuş, Çin'deki üretime dikkat çekti:

"Dünyadaki üretim krizi, Çin'de de yaşanmaya başladığı gibi enerji sıkıntısından dolayı üretimler haftada 3-4 güne düşmeye başladı. Dünyada hala çip krizi var. 2023 'ün ilk yarısına kadar çip krizinin devam edeceği yönünde duyumlar alıyoruz. Enerji temininde ve maliyetinde yaşadığımız sıkıntıları da buna eklediğimizde büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kaldığımızı söyleyebilirim. Üretim adetlerinin belirlenmesi, maliyet ve fiyatlama, ham madde tedariki gibi birbirine bağlı süreçler olduğu için çip krizi uzun süre daha en önemli sorun olarak sektörde belirleyici olmaya devam edecek."

Pandemi ile birlikte çok farklı sorunların ortaya çıktığına işaret etti:

"Tamamen ana sanayiye yani, OEM'lere çalışıyoruz. Örneğin; Tofaş, Ford, Mercedes, Otokar, TürkTraktör ve Fiat gibi dev markalar çip krizinden dolayı sık sık program değiştirebiliyorlar. Tüm bu değişimler yan sanayiye önemli ölçüde yük getirdiği gibi, sisteme uyum sağlamak için programlarımızı revize etmek zorunda kalıyoruz. Aynı zamanda, karşılığını alamadığımız mesaileri ödemek zorunda kalıyoruz.BMW ve Volkswagen'e de yedek parça üretiyoruz onlarda da aynı sıkıntı var. Hatta Çin kaynaklı zaman zaman hammadde tedariki ve lojistik yönden de sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye'de hammadde üretilmesiyle ilgili devletin karar alması lazım."

Yan sanayinin durumunu sorduğum Ayhan Korgavuş, yedek parça sıkıntısına dikkat çekti:

"Enerji kriziyle birlikte yedek parça sıkıntısı da baş gösterdi. Dünyanın birçok bölgesine yakın olmamızı fırsata çevirmemiz için bir imkân olabilir bu durum. Özellikle ihtiyaç duyulan, tedarikinde sorun yaşanan parçaları iyi analiz ederek, bu alanda yatırımlar yaparak kayıplar telafi edilebilir."

İşsizlik rakamlarına yönelik paylaşım yaptı:

"Türkiye'de genç bir nüfus var. İşsizlik oranı, marttaki artışla yüzde 11,5 seviyesinde gerçekleşti. , Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı, mart ayında bir önceki aya kıyasla 153 bin kişi artarak 3 milyon 894 bin kişiye yükseldi. Öte yandan da, çalışacak eleman bulamıyoruz. Ben bu durumu çok garipsiyorum. Daha doğrusu tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sanayinde de kalifiye eleman sıkıntısı var."

Otomotivdeki dönüşümü değerlendirdi:

"Teknolojinin gelişmesiyle otomotivde de bir dönüşüm yaşanıyor. Hibrit ve elektrikli araçlar, otonom sürüş için yeni nesil araçlar sektörün önceliği durumunda. Yeni açılan fabrikalar ve üretim tesisleri bu kriterleri dikkate alarak kuruluyor ve üretim yapıyor. Dolayısıyla bu etkenler geleneksel üretim altyapısına sahip Bursa'yı bir adım geri bırakmış olabilir. Bursa, otomotiv üretimi ve ihracatında olduğu gibi, teknolojik dönüşüme ayak uydurabilecek derecede de güçlü bir tecrübeye sahip. Bu teknolojik dönüşüm yaşanırken, gelişmelere ayak uydurabilecek donanımlı ara eleman yetiştirilmesine de ağırlık verilmeli."

Ar- Ge merkezlerinin önemini vurguladı:

"Türkiye hala birçok alanda kendi markasını oluşturamadı. Maalesef, hala fasoncu olmaya devam ediyoruz. Çin'in yerini alabiliriz, ama işçilik yaparak nereye varabiliriz? Türkiye gelişmesini tamamlamış bir ülke olacaksa eğer, katma değerli ürün yapmak zorundayız. Bu açıdan da yetişmiş insan gücüne ağırlık vererek, teknolojiyi yakından takip etmemiz ve Ar-Ge merkezlerine değer vermemiz gerekiyor. Örneğin; Ünver Group, 19 Haziran 2017 tarihinden itibaren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilerek Ar-Ge Merkezi olmaya hak kazanmıştır. Kilosu 12, 56 dolar ihraç ürünümüz var. Bu kayda değer önemli bir rakam olduğunu düşünüyorum. Motorun tamamlayıcı parçalarını üretiyoruz. Dolayısıyla hammadde ve hammaddeye dayalı ürünleri katma değerli ürünler haline getirmemiz lazım. Parçadan bütüne doğru getirmemiz lazım ki, ülkemiz o gelişmiş ülkeler arasında yer alabilsin. Yine bunlar için önce yetişmiş insan gücü ve Meslek liselerine çok değer verilmesi lazım."

"Ar-Ge ile rekabetçi hale geldik" dedi ve ekledi:

"İhracat odaklı büyümeye devam ediyoruz. Yurt içinde başta Fiat, Tofaş, Ford Otosan, Isuzu, Otokar, Temsa, BMC, Karsan olmak üzere ana otomotiv üreticilerine ve yurtdışında Volkswagen, Peugeot, Volvo, Ford, Fiat, Ferrari, Porsche, BMW, DAF, Mercedes Benz ve Scania başlıca müşterilerimiz. İlerleyen dönemde dış pazarda yeni müşteriler ve projelerle büyümek istiyoruz. Otomotiv sektörü başta olmak üzere araç motorlarına yönelik radyatör, kalorifer, turbocharger hava sistemi, hava filtresi ve yakıt sistemi hortumları, silikon hortumları ile metal ve plastik şekillendirilmiş turbo hava boruları üretiyoruz. Ar-Ge çalışmalarımıza ivme kazandırdığımız ürün geliştirme ve yerlileştirme faaliyetleriyle, plastik ve silikon ürün gruplarımızı da çeşitlendiriyoruz. Artan araç çeşitliliği ve gelişen teknolojiler sonucunda kauçuk, metal, plastik ve silikon olmak üzere ürün gamındaki dört farklı malzemeyle, son teknoloji makineleri kullanarak üretim yapan tek firma konumunda bulunuyoruz. Her yıl ciromuzdan Ar-Ge'ye ortalama yüzde 10'luk pay ayırıyoruz. Ar-Ge'de 36 kişiyi istihdam ediyoruz."

"Yeni projeler var mı?"diye sordum ve paylaştı:

"Bursa'daki Kayapa OSB'deki 16 bin metrekarelik fabrikamızda 210 kişilik kadromuzu 365 kişiye ulaştırdık. Ürünlerimizin yüzde 52'sini Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne otomotiv tedarik endüstrisi yan sanayi alanındaki yatırım ve verimlilik hamlelerimizle istikrarlı bir şekilde büyümemize devam ederken, yeni yatırımımızla üretim kapasitemizi artırmaya karar verdik. Çünkü artık kabımıza sığamamaya başladık. Ünver Group olarak After Market ve OEM'lere çalışırken, tamamen OEM'lere yönelme kararı aldık. Bu arada da çok doğru karar verdiğimizi düşünüyorum. Aslında After Markete çalışmanın getirisi ve karlılığı daha fazla olabiliyor, fakat firmaların yönlendirmesi ile OEM'e yönelme kararı aldık."

Elektrikli ve hibrit araçlar alanında yatırımların hızlandığını vurguladı:

"İçten yanmalı motorların devri bitiyor, elektrikli ve hibrit araçların dönemi başlıyor. Bununla ilgili bir yatırım kararı aldık. Badırga bölgesinde, TEKNOSAB'ın yanında Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni bir fabrika binası satın aldık. Şimdi kendimize göre revizelerini yapıyoruz. 2022 sonu veya 2023 yılın başında ikinci üretim tesisimizi faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Makinelerimizi tedarik etmeye başladık ve entegre bir tesis kurmayı planlıyoruz. Elektrikli ve hibrit araçlar için teknolojik altyapımızı ve makine parkını geliştirerek, yerli ve global OEM'ler tarafından tercih edilen tedarikçi olma konumumuzu daha da güçlendirecek. Kauçuk ve silikon hortum, plastik ve metal şekillendirilmiş boru üretimindeki potansiyelini elektrikli ve hibrit araçlar alanda da artırmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, sektörümüzün de gelişmesi ile Bursa ve ülke ekonomisine olan katkımızı arttırmak ve katma değeri yüksek ürünler üretebilmek. Kayapa Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan fabrikamız üretimine devam edecek. Ar-Ge merkezi burada devam edecek."


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları