Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Şimdi 'geçim' zamanı...

2023.05.29 18:57 - Son Güncellenme: 2023.05.29 18:57
A

Son dönemde ekonomik krizin nasıl bir yola evirileceği konusunda fikir alışverişi yaparken, aklıma iktisatçı John Maynard Keynes'in çok beğendiğim unutulmaz sözü geldi.

"Esas zorluk, yeni fikirlerin geliştirilmesi değil, eski düşünce yapısının terk edilmesidir."

Nihayet ekonomi konuşacak günler başlıyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilk kez ikinci tur deneyimi yaşayan Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha Cumhurbaşkanı seçti.

Senenin başından bu yana seçim sonuçlarına yönelik farklı senaryolar piyasalarda dalgalanmalara neden olmuştu.

14 Mayıs ilk tur seçiminden önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçilme şansının arttığı algısı ile borsa yükselip, Türkiye'nin risk primi düşmüştü.

İlk tur seçim sonrasında ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden kazanma ihtimalinin artması ile birlikte TL'deki değer kaybı hızlanmış, borsa düşmüş ve risk primi yükselmişti.

Evet, piyasaların önündeki büyük bir belirsizliğe neden olan seçimler artık geride kaldı.

Şimdi önümüzde ekonominin dümeninde hangi isim olacağı ve mevcut politikaların devam edip etmeyeceğine yönelik beklentiler var.

Merak edilen sorusu, birkaç gün içinde yanıtını bulacaktır.

Ancak kulislerde ekonominin başına geçecek isim olarak Mehmet Şimşek konuşulmaya devam ediliyor.

Genel beklenti ise;

Küresel ticaretin dinamiklerine hâkim bir ekonomi yönetimi, yeniden belirlenecek ekonomik politikalarla yatırım ortamının iyileştirilmesi, enflasyon kur makasının daraltılması, enflasyon faiz dengesinin sağlanması, piyasaları rahatlatacak adımlar, para politikasında rahatlama, ihracatçıların rekabetçiliğini olumsuz etkileyen döviz kurlarının kademeli bir şekilde ihracatçının rekabetçiliğini sağlayacak şekilde gerçek değerine gelmesinin sağlanması, enerji fiyatlarının ihracatçının rekabetçiliğine katkı sağlayacak seviyelere düşürülmesi, kredi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması, enflasyon, kur artışları gibi konuların kontrol altına alınması ve piyasalarda güvenin yeniden tesis edilmesi yönünde...

Önceki yazılarımda da seçime değinmiş, iş dünyasının ekonomi yönetiminden beklentilerini ve piyasada oluşan belirsizliği kaleme almıştım.

Döviz üzerindeki baskının kaldırılmasını isteyen ihracatçıların mesajlarında yer alan üretim, ihracat ve istihdam için yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ne büyük işler düşüyor.

Dün seçim zaferinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmasında öncelikli hedefi ekonomiyi rayına oturtmak olacağının üzerini çizdi.

Aynı zamanda yeni dönemde ekonomi yönetimini güven ve istikrar kavramlarının üzerine kuracaklarını söyleyerek, uluslararası itibara sahip bir finans yönetiminin, enflasyonun yol açtığı sorunlarla refah kayıplarını telafi etmenin ve tarım ve hayvancılıkta üretici gelirlerini artıran bir sistemi hayata geçireceklerinin sinyalini verdi.

Bugünlerde uzun vadede sonuç verecek yöntemlerden ziyade, piyasayı rahatlatacak çözüm üreten kriz yönetimine acil ihtiyacımız bulunmaktadır.

Ancak piyasayı rahatlattıktan sonra uzun vadede sonuç verecek yöntemlere geçilmesi kaçınılmazdır.

Enflasyon, döviz kuru, finansmana erişim sıkıntısı, banka kredileri, nakit darboğazı ile ekonomik yönden zayıf yaşamanın yarattığı sarsıntı ortadadır.

Gelir-gider uyumsuzluğu sonucunda; nakit avans ve kredi kartı harcamaları ve ihtiyaç kredisi olmak üzere bireysel borçlanma ciddi oranda artmış durumda.

Bu süreçte ekonomi yönetiminin güven ve istikrar kavramı içerisinde ilerleyişi de piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacaktır.

Son olarak gelelim dünkü seçimin ardından döviz, altın ve borsa piyasalarının nasıl bir seyir izlediğine...

İlk işlem gününde ilk fiyatlamalarda döviz kurunda yukarı yönlü bir tepki görülürken, Borsa (BIST 100 endeksi güne yüzde 2,52 artışla 4 bin 696 puan) yükselişle açıldı.

Dolar 20,01 TL'den başlarken, Euro 21,6283 TL'den başladı. Dolar geçtiğimiz cuma gününü 19,96 TL seviyesinden kapatmıştı.

Altın fiyatları da haftaya yükselişlerle başladı. Gram altın 1,251 TL'den başlarken, Çeyrek altın 2.046,42 TL'den başladı. Cumhuriyet altını alışta 8.631 liradan alıcı bulurken, satışta 9.297 TL'den işlem gördü. Yarım altın ise 4.308 TL'den işlem görmeye başladı.

Altının ons fiyatı, cuma günü 1.947 dolardan kapanmasının ardından 1.946 dolardan alıcı buldu.

Türkiye'nin kredi risk primi (CDS) seçim sonrası ilk işlem gününde son verilere göre, 663 baz puanda hareket etti.

Güne başlarken ABD'li yatırım bankası Morgan Stanley'in paylaştığı not vardı.

Notta kritik uyarı yer alıyordu.

Seçimleri kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz politikasına bağlı kalmaya devam etmesi halinde Türk lirasının dolar karşısında yüzde 29 değer kaybetmesi riski olduğu, dolar/TL'nin beklenenden daha kısa sürede 26 seviyesine ulaşabileceği ve politika yönünde bir değişiklik olmazsa yılsonuna kadar 28'e yaklaşabileceği yönündeydi.

Dolayısıyla seçim bitti, şimdi geçim zamanı...

Şimdi gözler can yakıcı geçim kaygısından kurtulmaya çözüm yaratacak düzenlemelerde.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları