Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Saldırı endişesi!

2024.02.14 18:49 - Son Güncellenme: 2024.02.14 18:49
A

Kızıldeniz'deki sorun Asya ile Kuzey Avrupa arasındaki ticaretin sürdürülebilirliği için Orta Koridor'u eskisinden daha da kritik bir konuma getirdi.

Son dönemde Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda dünyanın önde gelen deniz yolu şirketleri, konteyner trafiğinin üçte birinin gerçekleştiği Kızıldeniz'den geçişlerini durdurmak zorunda kalmıştı.

Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Şerafettin Aras'ın değerlendirmesi vardı.

Güvenlik sorunları devam ederse oluşacak zorunlu güzergâh değişikliklerine işaret ederek, bu durumun Akdeniz ve Karadeniz'e deniz yoluyla taşıma süresini 15-20 gün, Avrupa'ya taşıma süresini de 15 gün uzatacağı bilgisini vermişti.

Öte taraftan da bu durum uluslararası koridor savaşlarını da yeni boyutlara taşıdı.

Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar ise küresel ekonomide yeni bir tedarik zinciri krizinin başlayacağına ilişkin endişeleri artırdı.

Tabi dünyanın en önemli suyolunda yaşanan krizin Türkiye'yi etkilememesi düşünülemez.

Konuyla ilgili Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Bilgehan Engin'in de değerlendirmesi vardı.

Kızıldeniz'deki krizin büyük riskler içerdiğini fakat Türkiye'nin dış ticareti ve lojistik sektörü için bir takım fırsatları da içinde barındırdığına dikkat çekmişti.

Türkiye, önemli ticaret rotaları üzerinde konumlanıyor. Doğu-batı arasındaki ticarette kilit bir rol üstlenme potansiyeline sahip.

Öte taraftan Asya'dan verilen siparişlerdeki gecikmeler, satın almaların Türkiye'ye yönelmesi sonucunu doğuracaktır.

Fakat navlun fiyatları...

Gerilim nedeniyle fırlayan navlun fiyatlarında artış son iki haftada hız kesti fakat fiyatlar kriz öncesi seviyesinin yüzde 174 üzerinde.

Denizcilik araştırma şirketi Drewry'nin Dünya Konteyner Endeksi'nin verilerine göre, 40'lık konteyner bileşik endeksi 30 Kasım'da 1382 dolar seviyesinde idi.

40'lık konteyner bileşik endeksi 1 Şubat itibarıyla 3 bin 824 dolara, 8 Şubat itibarıyla da 3 bin 786 dolara indi.

25 Ocak'ta 3 bin 964 dolara kadar çıkmıştı. Navlun fiyatları bu dönemde yüzde 186,8 arttı.

Son iki haftada fiyatlar yüzde 4,5 geriledi.

Ancak, navlun fiyatları 8 Şubat itibarıyla geçen yılın aynı haftasına göre yüzde 90 artış gösterirken, 30 Kasım'daki seviyesine göre de yüzde 174 ve salgın öncesi seviyesinden yüzde 167 daha yüksek.

Konuştuğum lojistikçiler, nakliye şirketlerinin planlamalarını ve bütçelerini daha uzun rotaya göre ayarlamaya başladığını ifade ediyor.

İlk dönemde yaşanan telaşın gerilim sürmesine rağmen normalleşmeye başladığını da.

ABD olmasa da Avrupalı ithalatçıların krizden en çok etkilenen kesim olduğu belirtiliyor.

Almanya merkezli ekonomi araştırma kuruluşu Dünya Ekonomisi için Kiel Enstitüsü (IfW Kiel) verilerine göre, ocakta Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'ndan geçen konteyner sayısı kriz öncesine göre yüzde 80 daha az.

İmalat...

Navlun fiyatlarındaki bu artış ithal bazlı ürünlere de yansımaya başlayacak.

Jeopolitik gerginlik sürmeye devam ederse yüksek enflasyon baskısını artırması gündeme gelecek.

Birçok firma üretim süreçlerinin aksamaya uğradığını ve üretim maliyetlerinde artış görmeye başladıklarından da bahsediyor.

Özellikle makine sektörü...

Kızıldeniz'deki jeopolitik gerginliğin etkilerini yaşamaya başlayan imalat sektörü için ithal ürünlere bağlı kalmadan üretim çözümleri geliştirilmeli.

İmalatı yapılan ürünlerde navlun kaynaklı hammadde gecikmeleri ve maliyet artışları, ihracatı rekabetçilik açısından olumsuz etkileme ihtimali var.

Güvenlik krizi ihracatta rekabeti zorlayacaktır!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları