Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Rektörden 'BUÜ' mesajı!

2023.08.07 19:19 - Son Güncellenme: 2023.08.07 19:43
A

Geçenlerde Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz'ı ziyaretimde, kendisiyle Bursa Uludağ Üniversitesi'nin yatırımları ağırlıklı olmak üzere keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Öncelikle Rektörlük makamında oturan Ferudun Yılmaz, önceki yönetim döneminden tanıdığımız ve Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile yaptığı çalışmalar, bilgi birikimi ve donanımı ile hem disiplinli bir yönetici hem de iktisatçı önemli bir ekonomi uzmanı.

Bildiğiniz üzere;

BUÜ'de akademik alt yapının güçlendirilmesi ve bilimsel projelere ağırlık verilmesi adına çok sayıda çalışmalar yapıldı.

"Dünya üniversiteler sıralamasına baktığımızda, Uludağ Üniversitesi 1000 ile 1200 arasında yer alıyor. YÖK 'ün açıkladığı 23 araştırma üniversitesi arasında yer alıyoruz" sözleriyle başlıyoruz. 

"Üniversite-sanayi iş birliğinde Bursa'da çalışmaların istenilen düzeyde olduğunu söylemek mümkün mü?" sorumu şöyle yanıtlıyor:

"Henüz istenilen düzeyde değil, fakat çok karamsar olmamızı gerektirecek bir durum da yok. Çünkü görülmeyen, fakat bilimsel ve akademik bilgi birikiminin yoğun aktarıldığı üniversite - sanayi işbirliği olduğunu söylememiz mümkün. Bursa, Türkiye'nin önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biridir. Tıp Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Fen Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi gibi güçlü alt yapısı olan bir üniversite ile sanayinin çok daha entegre olmasını bekliyoruz."

"Araştırma Üniversiteleri arasında yer alıyoruz" diyerek altını çiziyor:

"Bu kültür geliştikçe üniversite tarafı da sanayi tarafı da gelişmesini sürdürecek. Üniversite-Sanayi İşbirliği Geliştirme Merkezi (ÜSİGEM) ve Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) ile üniversite-sanayi işbirliğinin ve uygulamalı eğitim imkânlarının geliştirilmesi adına iş dünyası temsilcileriyle ortak çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz. Sanayici talep edecek, akademisyen iş dünyasının içine girmek isteyecek. Yani iki tarafın da talep etmesi gerekiyor. Bu niyet devam ederse üniversite-sanayi işbirliği yükselişine devam eder."

"Sanayicilerin üniversiteden, üniversitenin sanayicilerden talepleri neler?" diyerek sorularıma devam ediyorum:

"Sanayi, üniversiteden iyi donanımlı nitelikli iş gücü istiyor. Üniversite olarak lisanslı programlar oluşturuyoruz. Öte taraftan zaman zaman araştırma merkezlerimizin mekânsal bir takım sıkıntıları da oluyor. Elbette üniversitelerin yatırımları için devlet ek bütçe sağlıyor, fakat dünyada da olduğu gibi sanayicilerimizin bağışları da üniversitelerin hızlı bir biçimde gelişimine önemli katkılar sağlıyor. Örneğin Bursa Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı. Amacı, Bursa Uludağ Üniversitesi'ni güçlendirmek,  kalkındırmak öğrencilerin eğitimlerini kolaylaştırmak ve daha kaliteli eğitim almalarına imkân tanımaktır. Bu imkân üniversitenin eğitim kalitesine olumlu yansımaları olacaktır. Avrupa ve Amerika'da üniversiteler vakıflar marifetiyle varlıklarını sürdürüyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı'nda üniversitemize değer katan sanayicilerimiz üye durumunda. Kendilerinden önemli katkılar alıyoruz."

Teknoloji ile birlikte gençlerin yapay zekâya yönelmeye başladığını, Endüstri 4.0'ı konuşurken 5.0 konuşulur olduğumuzu ve beyin göçünde de artış olduğunu hatırlattım.

Bursa sanayisinin durumunu nasıl görüyorsunuz?

"Dijital teknoloji, hızlı bir biçimde tüm mesleklerin tabiatını dönüştürüyor ve bundan kaçabilme şansınız yok. Yazılım ve yapay zekânın giderek tüm sektörleri domino etmeye başlaması haliyle orayı bir cazibe haline getirmeye başladı. Üniversite olarak özellikle mühendislik fakültemizde elektrik elektronik mühendisliği ve bilgisayar mühendisliği bölümlerimizi akademisyenlerimizle daha da güçlü hale getirmeye çalışıyoruz" diye cevaplıyor.

Beyin göçü...

"Haklı olarak, nitelikli işgücünü yetiştirip piyasaya sunduğunuzda beyin göçüne yol açıyor diyorsunuz. Evet, Türkiye'nin modernleşme hikâyesi kadar eski bir sorundur. Ancak bu beyin göçünü tersine döndürmenin yolu tek başına üniversitede vereceğiniz eğitimle çözebileceğiniz bir durum değil. Türkiye ekonomisinin güçlenmesine bağlı olarak lehimize çevirebileceğimiz bir durumdur. Örneğin; TÜBİTAK tersine beyin göçünü teşvik edecek finansal destek ve bir takım projeler oluşturuyor. Üniversite olarak yabancı öğrenci istihdam hakkımızı kullanmaya çalışıyoruz. Çünkü uluslararası sıralamadaki pozisyonumuza olumlu puan olarak yansıyor. Elbette piyasa... Emek piyasasının ne kadar cazibesi artarsa beyin göçü o yöne doğru işlemeye başlıyor. Beyin göçü vermeye devam ediyoruz, ama almalara da başladık. Bizim yapmamız gereken, tersine göçün sayısını arttırmak."

"Bursa'nın öncelikli ihtiyaçları nelerdir? Üniversitede ihtiyaca göre yeni açılacak programlar var mı?" diye ekliyorum.

Bursa'nın Uludağ Üniversitesi'nin mühendislik, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve sosyal bilimleri olmak üzere tüm fakültelerine ihtiyacı olduğuna ve sanayiye vurgu yapıyor.

"Bursa Uludağ Üniversitesi öğrenci sayısı ile Türkiye'nin ilk 3'ünde yer alıyor. Hem hacim hem de en kalabalık üniversitelerden biri haline gelmiş durumdayız. O yüzden daha da genişlemek istemiyoruz. Nicelik yerine niteliksel olarak büyümek istiyoruz" sözleriyle altını çiziyor.

Gelelim başlığımıza...

Bursa UÜ Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Hastanesi'ni sordum.

Hastanenin 2023 yılı içerisinde hizmete açılması planlanıyordu.

5 bin 600 metrekare üzerinde kapalı alana sahip hastane binasında 60 yataklı organ nakil merkezi konusunda mutabık kalınmıştı.

"Hayırsever iş insanımızın desteğiyle BUÜ Organ Nakil Merkezi Hastanesi'nin inşaatı devam ediyor. Sadece Bursa'nın değil, Güney Marmara Bölgesi insanı için de son derece büyük bir önemi bulunan projenin hayata geçirilecek olmasından dolayı mutluluk duyuyoruz. Yapılacak olan binada organ nakli bekleyen hastalara şifa dağıtılacak. Bu konuda deneyimli hekimlerimiz ve sağlık personelimiz var."

Tıp fakültesi yatırımlarını konuşmaya devam ettik:

 "Önceki dönemlerde Üniversitemiz Hastanesi'nin acil servisi, değişik sıkıntılar nedeniyle zorlanıyordu. Ancak yapılan yatırımlar ve geliştirilen projelerle yenilendi. Adeta yeni bir acil servis kazandırıldı. Tabii ki bu yenilemeler sırasında teknik donanım da değiştirildi. Medikal malzemeler de daha modern hale getirilerek hem üniversitemizin hem de Bursa'mızın hizmetine sunulmuş oldu. Yeşil, kırımızı ve sarı alanlar dâhil olmak üzere önemli bir alan genişlemesi kazanmış durumdayız."

Aynı zamanda yoğun bakım ünitelerinde başlatılan yenileme çalışmalarının da devam ettiğinden söz etti.

2020 ile 2023 yılları arasında hayata geçirilen ısı dönüşüm projeleri sayesinde aylık ortalama 4 milyon TL'ye varan tasarruf oranlarına ulaşılmış.

Aynı zamanda hastanenin deprem bina güçlendirme çalışmaları da devam ediyormuş ve bu yılda önemli bütçe destek alınmış.

Zaman kısıtlıydı ve Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz'a hayırlı olsun ziyaretleri devam ediyordu.

Son olarak...

Üniversitede doktor ihtiyacının arttığını, uzman doktorların özel hastanelere yöneldiğini, hastane randevu almada şikâyetler olduğunu, vatandaşın randevu alamadığını ve hatta doktor ve personelin ilgisizliğinden şikayet edildiğini aktardım:

"Tabi bu sorunların bir kısmı yapısal... Tıp fakültelerinde yetişmiş olan doktorlarımızın bir kısmının piyasaya yönelmesinin yine iktisadi bir takım gerekçeleri var. O iktisadi gerekçeleri bir tarafa bırakırsak, çoğunlukla hocalarımız sağlık hizmeti verdiklerinin bilincinde özel bir gayretle faaliyetlerini sürdürdüklerini söyleyebilirim. Randevu hizmetleriyle alakalı aksaklıkları gidermek yönünde yeni bir organizasyon peşindeyiz. Yeni başhekimimiz marifetiyle şikâyetleri minimum düzeye indirmek için gereken gayreti göstereceğiz."


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları