Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Rafta kredi var ama bir türlü beden uymuyor!

2023.03.28 18:27 - Son Güncellenme: 2023.03.28 18:27
A

Bankalar kredi vermemek için bin dereden su getiriyor.

İş dünyası ise, yaka silkiyor.

Yanlış anlaşılmasın...

Seçimlere ilişkin belirsizliklerin varlığı nedeniyle risk almak istemeyen bankalarda hem ticari hem de bireysel ihtiyaç kredi faizleri uçuşa geçti.

Öyle ki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) uyguladığı makro ihtiyati tedbirlere rağmen bankalarda faizler artmaya yani yüzde 30'lara hatta yüzde 40'lara fırlamış duruma geldi.

Kısaca bankacılık sektörü de yaklaşan seçime odaklanmış durumda.

Konuştuğum sektör kaynakları, kredi kullanım oranlarının düştüğünden ve yüksek oranlı kredi vermekten bankaların kaçındığından bahsettiler.

Hatta bankaların seçime kadar risk almamaya çalıştığına değindiler.

Biliyorsunuz ki, TCMB yeniden düzenlediği regülasyonuyla bankaların ihtiyaç kredi faizinde belli oranı aşmaları durumunda ek menkul kıymet tesisi zorunluluğu tanımladı.

Ticari kredi faizlerine de tanımlanmıştı.

Ve regülasyonlar nedeniyle zorluk çeken bankacılık sektörü isteksiz hale geldi.

Bankalar ticari kredileri niçin durdurdu?

2022'nin son çeyreğinden itibaren TCMB'nin aldığı kararla bankalarda KOBİ dışı ticari krediler durdu.

Yani ticari firmalara kredi vermemek bankaların değil, aslında tamamen TCMB'nin tercihi olmuş oldu.

Kiminle konuşsam, reel piyasalarda durma noktasına gelen ticari kredi sorunundan KOBİ dışı büyük ölçekli firmalar, sanayi firmaları başta olmak üzere reel kesim ve bankaların da rahatsız olduğunu söylüyor.

Zaten uzun zamandır büyük ölçekli firmalara kredi verilmediğini duyuyorduk. Çünkü kredi verilmemesini regülasyon engelliyor. Regülasyon diyor ki; ciro vs. kriterler var. Ticari denilen firmaların çoğu aylardır kredi kullanamıyor.

Arka planda regülasyonun istediği firmaların yurtdışından dövizlerini getirmeleri aslında...

BDDK ve TCMB bankalar üzerinden KOBİ dışı ticari firmaların kredi kullanmasına öyle kısıtlamalar getirdi ki, bu sebepten koşulları yerine getiren firmalar parmakla gösterilir oldu.

Örneğin; bankaların TL kredi vermesi halinde devlet tahvil alma koşulu getirildi. 

Öyle olunca kredi iştahının kesildiği ve vadelerin ise kısaltıldığı söyleniyor.

Bazı bankaların ise 3 aydan uzun vadeli kredilerde değişken faiz uygulamayı teklif ettikleri de belirtiliyor.

Biliyorsunuz ki, değişken faizli kredide merkez bankasının kararlarına göre faizler yükselip alçalır.

Reel kesimi en çok hırpalayanlardan biri de değişken faizli kredi.

Çünkü reel kesim öngörü yapmakta zorlanıyor. Diyor ki; "İster 40'dan ister 50'den borçlanayım ama ben borcumu da ne ödeyebileceğimi de bileyim."

Uzun süredir reel kesim borçlanmaktan korktuğu bir dönem yaşıyor.

Bu arada yüzde 40 faiz oranlarıyla kredi kullananlar da varmış.

Önümüzdeki seçim belirsizliğinden dolayı faizler değişken bir sürece giriyor. Dolayısıyla bankalarda fonlama maliyeti nereye kadar çıkacağını bilemedikleri için tedbirli davranıyorlar.

Şuanda özel bankalar zararına iş yapmak istemiyor. Ticari kredilerde bir gerileme söz konusu.  Politika faizinin üzerinde satılamadığı için ihtiyaç kredileri durdu.

Yani şunu söyleyebiliriz ki; uzun süredir bankalar kur korumalı mevduat karşılığı kredilerle daha fazla hacim yapıyorlar.

Bursa, ekonomik açıdan birbirinden çok farklı sektörlerle besleniyor. Otomotiv, yan sanayi, tekstil...

Açıkçası sektör kaynakları, Bursa reel kesimini şanslı olarak görüyor.

Özetle...

Şuanda regülasyon her taraftan tutuyor.

Maalesef...

Rafta kredi var ama bir türlü beden uymuyor!

Seçime odaklanılmış durumda.

Bankalardan sadece çalışan maaşları, çek ödemeleri vs. ödemelere yönelik kredi kullanılıyor.

Hal böyle olunca, seçimlerden sonraki tabloyu tam olarak kestiremediği için bankacılık sektörü de düşük faizli kredi verme taraftarı değil!

Hatta konuştuğum birçok KOBİ'lerden de ticari segmentte olan firmaların yaşadıklarından dolayı 'KOBİ kalmaya devam et...' yaklaşımını duyar oldum.

Firmaların KOBİ ve ticari ayrımında genelde ciro ve çalışan sayısına göre ayrım yapılmakta.

OSB'lerdeki sanayi firmaları genelde ticari segmentte yer alıyor.

Yapılan sınırlamalar ve fren sistemi KOBİ'leri ticariler kadar olumsuz etkilemedi.

Büyük ölçekli firmaların başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi sanki...

TCMB, bankalara 'KOBİ dışı ticari kredileri kısın' demiş. Öyle olunca ticari kredileri kısan bankalara firmalar da 'hani bana, hani bana kredi yok mu?' demiş.

Durumun kısa özeti bu!

 

 

 

 

 

 

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları