Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Para üstü almadığımız kuruşlar zengin ediyor!

2023.07.03 18:41 - Son Güncellenme: 2023.07.03 18:41
A

Yazımın başlığına önce kısa bir cevap vereyim.

Biz tüketiciler kuruşlarımızı almayacak kadar zengin miyiz?

Alamadığımız kuruşlar işletmelere kâr kalıyor da...

Gelinen nokta...

Zincir marketlerden bahsediyorum.

Sanki tüketicinin aklıyla alay ediliyor.

Bugün kuruşlu madeni paraları irdeleyeceğim.

Sizlere bir tüketicinin benimle paylaşımını aktaracağım.

Bu alınmayan kuruşlar, birike birike ne hallere geliyor?

Geçtiğimiz günlerde zincir marketlerden birinden alışveriş sonrası nakit ödeme yapmak istemiş.

Kasiyere 108,80 TL'lik alışveriş için 110,00 TL nakit para vermiş.

Para üstü olarak 1, 20 TL alması gerekirken, kasiyerin cevabı ne olmuş dersiniz?

"Size ödeyebileceğim 10 kuruş, hatta 25 kuruşum yok!"

"İsterseniz kredi kartı ile ödeme yapabilirsiniz."

Para üstü olarak 1 TL ödemiş.

"Market neden 10 kuruşu geri vermez? Ya da herkesin kredi kartı olmak zorunda mı?" diyor...

Fakat burada karşımıza çıkan sorun büyüyor;1, 5 derken 10 ve hatta 25 kuruş...

"Piyasada madeni para kıtlığı yaşanıyor. Kasada nakit ödemelerde ne 10 kuruş ne de 5 kuruş verilmiyor. Üstü kalan kuruşlar marketleri zengin ediyor" diye tekrarlıyor. 

Tüketicinin benimle paylaşımı böyle...

Hepimizin yakından tanık olduğu davranış biçimi...

Alışverişte üstü kalsın diyerek, bırakılan kuruşlar...

Market ürün fiyatları çoğunlukla küsuratlı olunca, nakit alışverişlerde kuruşlu para üstleri verilmiyor.

Piyasada yeteri kadar bozuk para yok mu ki, işletmeler tarafından müşterilere bozuk para verilmemesi düşündürücü.

Akla piyasaya sürülen bu kadar bozuk para nereye gidiyor sorusu geliyor.

Para üstü vermeyen işletmelerin kasasına haksız kazanç olarak girdiğini söyleyebiliriz.

Öte taraftan da vatandaşın küçük para olarak görüp almadığı para üstleri işletmelere haksız kazanç elde ettiriyor.

Açıkçası vatandaş da 1, 5, 10, 25 kuruş gibi küçük paralara tenezzül etmeyince bu durum işletmelerin işine geliyor.

Ekonomide gelinen bugünkü noktada biz tüketiciler 1 kuruş dahi olsa para üstlerimizi mutlaka almalıyız ama...

Piyasada bozuk parada bir sorun olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Almadığımız kuruşlar da işletmelere kâr kalıyor!

Az para algısı yaratılmasını etiketler üzerinde oldukça sık görüyoruz.

Örneğin; etiketin üzerine 9.99 ya da 14.99, 15.80, 39.99 gibi fiyatlar yazıp ucuz algısı yaratılıyor.

Bu fiyatlara hepimiz alışığız.

Marketlerde alışveriş yaparken her defasında para üstünü alırken, kuruş kuruş küçük miktarları kasada bırakmışızdır.

Yine bir örnek daha verelim...

Aldığınız ürün 15,97 TL tutmuşsa, muhtemelen pek çok kez 16 TL ödemişsinizdir.

Gelelim işin boyutuna...

Üstü kalan kuruşlar birilerini zengin etmeye devam ediyor.

Kuruş hesabı deyip geçmeyin.

Para üstü kuruşu kuruşuna ya ödenmeli ya da ödenemiyorsa etiket fiyatları artık yuvarlanmalı.

Ne dersiniz?

Tüketici haksız mı?

Müşteri almayıp, kasiyerler de vermeyince vergilendirilmeyen bu paralar haksız kazanç sayılmıyor mu?

Para üstünü tam almak için kredi kartı ya da banka kartı ile mi ödeme yapmak gerekiyor?

Niye tüketim alışkanlığı bu seçeneğe zorunlu tutuluyor?

Üstü kalsın denilen bozuk paralarla, damlaya damlaya göl oluyor muydu?

Özetle...

Sonu 9 yada 99'la biten küsüratlı fiyatlara hepimiz alışığız ama...

Bu fiyatlar hem tüketicide ürünün daha ucuz olduğu algısını yaratıp yanıltıyor, hem de para üstü alınmayan 5, 10 kuruşlar sayesinde devasa bir ekstra gelir elde edilmesini sağlıyor.

Gelin küçük bir hesap yapalım.

10 kasa var.

Diyelim ki, bir günde her kasadan 300 kişi geçti.

3000 kişi alışveriş yapmış olur.

Her biri kasada 1 kuruş kalsa günde 30 TL, yılda yaklaşık 10000 TL.

Biliyoruz ki, zincir market aynı zamanda farklı yerlerde de şubeleşmek demek.

O zaman yılda yüz binlerce TL kazanç.

Üstelik çoğu kez de, ödenmeyen miktar 10 hatta 25 kuruş ise...

Vay halimize...

Kuruşları almak, hakkımız.

Ancak zaman zaman hepimizin yanlış yaptığı kuruş muhabbeti yapmak istemediğimizden dolayı, bu şekilde küsüratlı fiyatlandırmalar devam ediyor.

Kısaca işletmelerin vergilendirilmemiş kazançlar sağlamasının önü açılıyor.

Kuruş kuruş zengin böyle olunuyormuş...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları