Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Mali tablolar bozuldu!

2022.09.05 17:40 - Son Güncellenme: 2022.09.05 17:55
A

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı.

TÜİK'e göre, Ağustos ayında tüketici fiyatları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 80,21 artış kaydetti. Aylık bazda yükseliş yüzde 1,46 olarak gerçekleşti. Veriler çekirdek enflasyonda da artışın sürdüğünü gösterdi. Buna göre Ağustos ayında yıllık çekirdek enflasyon yüzde 66,08 oldu.

Yine bir tüketici olarak market raflarına ve pazardaki etiket fiyatlarına baktığımızda, TÜİK'in açıkladığının çok üzerinde bir yükseliş dikkatimizi çekmeye devam ediyor.

Tüketicinin alım gücünün düştüğü ve hissedilen enflasyondan bahsediyorum.

Sizleri daha fazla rakamlara boğmadan biraz da 'mali tablolara' dikkat çekmek istiyorum.

Bugün TÜİK'e göre yıllık bazda yüzde 80,21 olan enflasyon şirketleri de zorluyor. 

Enflasyon mali tabloları bozdu!

Nasıl mı?

Peki ya 'enflasyon muhasebesi' uygulamasını duydunuz mu?

Aydan aya yükselmeye devam eden enflasyon, hem üreticiler hem de tüketiciler ve şirketler için olumsuz bir grafik çizmeye devam ediyor.

Kime sorsam hissedilen enflasyon yüzde 100 - yüzde 150 arasında değişiyor.

Tüketicinin markete ve pazara gittiği zaman haftalık olarak gördüğü çok yüksek fiyat artışları enflasyon beklentilerini değiştiriyor.

Gelir - gider bütçe hesaplaması yapıldığında şok etkisi yaratıyor.

2 ay önceye hatta 1 ay önceye göre, ne kadar fazla ödediğinizi görüyorsunuz. İki tutarı karşılaştırdığınızda bu anlamda tüketicinin ciddi derecede canı yanıyor.

Artık sadece orta ve alt gelir grubunda insanlar değil, üst gelir grubundaki insanlar da hayat pahalılığı karşısında çok canı yanmaya başladı.

İş dünyası ile sohbetlerimizde enflasyon muhasebesi uygulamasına dikkat çekiyorlar.

Konuya biraz daha detaylı bakmak için Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı (BSMMMO) Hüseyin Halil'i ziyaret ettim.

Başkan Hüseyin Halil, enflasyon düzeltmesi uygulamasının ertelenmesinin, iş dünyasını ve şirketleri olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.

Mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasını öngören enflasyon muhasebesi uygulamasının bir an önce başlaması gerektiği ifade ediyor.

Başkan Hüseyin Halil, Türkiye'de ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmek için sert tedbirler almak yerine enflasyonla büyümeyi tercih ettiğini belirtti.

"Enflasyonun mevcut düzeyi konusunda yeteri kadar mücadele etmediğimizi ve ekonomi yönetimi politikalarında enflasyonlu büyümeyi tercih edildiğini düşünüyorum. Türkiye tarihinde 1980'den başlayarak 2000'li yılları arasında çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonla büyüme yılları yani enflasyonist bir süreç yaşandı. Son yıllarda Türkiye'de uygulanan politikalarla bu dönemleri hatırlatan bilinçli bir tercih kullanıldığını düşünüyorum."

"Enflasyonla birlikte orta gelire sahipler başta olmak üzere hemen hemen tüm gelir grupları kan kaybetti" dedim ve devam etti:

"1980'den başlayan ve 2000'li yılları arasındaki dönem orta gelirliyi yok etmişti. Ancak yıllar itibariyle bakıldığında son 3 yıldır yeniden orta gelirlinin giderek eridiği rakamlarla ortaya çıkıyor."

"Enflasyon, kazanmadığınız ve cebinize girmeyen paranın vergisini vermek demek!" dedi ve ekledi:

"İşletmelerden gelen en yoğun tepki de budur. Aslında piyasalarda yaşanan, bir ürünü aldığınız ve sattığınız fiyat sonucunda kazandığınız para o ürünün gerçek kazancı değil. Ama siz firma olarak o sanal kazanç üzerinden bir vergi veriyorsunuz. Bu durum işletmelerin öz sermayelerini eritmeye başlıyor. Şuanda da o dönemi yaşıyoruz. Pandemi döneminde kısıtlanmış olan talebi sonrasında yoğun talep etkisiyle bazı işletmeler fiyatlarını arttırarak bu süreci kendi lehlerine sonuçlandırmaya çalıştılar. Konut, araç ve alternatif yatırımların getirisi üzerinde o döneme ait ertelenmiş talep artışlarının piyasaya yansımasını yaşıyoruz."

"Sizce de enflasyon mali tabloları bozdu mu?" diye sordum ve şu paylaşımı yaptı:

"Evet, enflasyon mali tabloları bozdu. Ancak 2022 bilançolarını netleştirdiğimiz Ocak ayı içerisinde etkilerini daha net görebiliriz."

Gündemde yer alan enflasyon muhasebesi uygulamasına değindik:

"Ülkemizde daha önce enflasyon muhasebesi bir kez uygulanmıştı. Daha önceki uygulamadan çok verim alınamamıştı, fakat enflasyon muhasebesi uygulaması işletmeleri kısmen rahatlatacaktır. Örneğin, işletmelerin mali tablolarını enflasyon muhasebesine göre düzelttiğimizde ortaya olumlu ya da olumsuz farklar çıkacak. Olumsuz farkları işletmelerin ticari bilanço karından düşürerek kalan tutar üzerinden vergi ödememizi Maliye Bakanlığı sağlarsa bilançolardaki vergi yönlü erimeyi bir nebze erteletmiş olacağız."

Önceki uygulamaya şu örneği verdi:

"Örneğin, elinizde bir aracınız var. 2018 yılı öncesi 500 bin TL'ye aldınız araç, şu anda 2,5 milyon TL.  Enflasyon muhasebesi yapmadan sattığınızda ise, bu arabadan 2 milyon TL kar elde etmiş durumdasınız. Bunu bir şirket için düşünürsek eğer, yüzde 23 Kurumlar Vergisi ödediğinizde ciddi oranda öz sermayeniz erimiş olacak. Çünkü bu kez aynı arabayı yerine koyamayacaksınız. Eğer enflasyon düzeltmesi yaptığınızda, yani satın aldığınız arabanın ilk giriş değerini düzelttiğinizde oluşan negatif farkı kardan mahsup edip kalan tutardan vergi öderseniz bu aşındırmayı biraz azaltmış olacaksınız. Fakat Mali Bakanlığı daha önce bu uygulamayı anlattığım şekilde yapmadı. Enflasyon düzeltmesinin olumlu veya olumsuz farklarını hiçbir şekilde dikkate aldırmadı. Sadece her birine değerleme yaptırmış oldu. Yürürlüğe girmesi planlanan bu uygulamanın nasıl olacağını yılsonu ile beraber hep birlikte göreceğiz. Aslında piyasalara 01.01. 2022 tarihinden itibaren enflasyon muhasebesi uygulanması gerekiyordu. Ancak Sayın Cumhurbaşkanına tanınan yetki ile beraber uygulama 1 yıl ertelendi. Bizler biran önce enflasyon muhasebesi uygulanmasının yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Çünkü 1 yıl ertelenmesi şirketlerin mali tablolarını inanılmaz bozdu. Bu bozulmanın ne boyutta olduğunu da enflasyonun büyüklüğü belirleyecek. 31.12.2022 tarihinde mali tablolarımızı enflasyon muhasebesiyle düzelttiğimizde daha net göreceğiz."

"Muhasebecilerden gelen talep ve şikâyetler ne durumda?" dedim ve konu yine enflasyona geldi.

"Tabi ki meslektaşlarımızda enflasyondan yoğun bir şekilde etkilendi. 1 Temmuz 2022 itibariyle ücret tarifemizi enflasyon artış oranına göre revize etmek zorunda kaldık. Son 1 yılda tüm maliyetler yüzde 100'ün üzerinde artış kaydetti. Fakat firmalardan revize ettiğimiz ücretleri talep etmek ve tahsil etmek o kadar kolay değil. Çünkü hepimiz aynı bütünün parçalarıyız. Özellikle enerji fiyatlarındaki ve asgari ücretteki artış çok ciddi maliyet artışlarını oluşturdu ve hizmet maliyetlerimizi ciddi oranda arttırdı. Bu konuda meslektaşlarımız ciddi gelir kaybetti, çünkü aynı oranda artışı tahsilâtlarına yansıtamadılar. Bu konuda son derece yoğun şikâyetler var."

"Diğer sektörlerde olduğu gibi sizlerde de kepenk kapatmalar oldu mu?" diye ekledim.

"Büro kapanmalarından ziyade şöyle diyebiliriz, bürolarını geçindirmekte zorlanan meslektaşlarımız var. Bu konuda genel tahsilat oranı ve Oda aidat tahsilat oranındaki düşüş dahil hepsi işaret veriyor. Yüzde 70'ler seviyesinde olan aidat tahsilât oranımız yüzde 35'ler seviyesinde. Dediğim gibi, bu süreçte meslektaşlarımızın da yaşadıklarını biliyoruz. Odamıza kayıtlı yaklaşık 5450 üyemiz var. Üyelerimizin yüzde 54'ü firmalarda ücretle çalışan meslektaşlarımız ve diğer bir kısım ofis çalıştıran meslektaşlarımızdan oluşuyor."

Yeni dönem projelerine değindi:

"Kurumsal kimliğimizi daha da güçlendirecek, oda - idare ilişkilerinde ve oda - meslektaş ilişkilerinde meslektaşlarımızdan yana olmaya devam ediyoruz. Tüm üyelerimizle güçlüyüz. Pandemide hastalanan meslektaşlarımızın mücbir sebeple ilgili beklentileriyle geçen 1- 1,5 yılları oldu. Bu süreçte mücbir sebep çıkana kadar meslektaşlarımıza odanın destek olacağı komisyonlar kurmaya başlayacağız. Acil yardım komisyonu gibi doğum yapmış, ağır hastalık geçirmiş, işini yapmakta zorlanan meslektaşlarımıza destek olacağız. Pandemi döneminde meslektaşlarımızın sorumluluk raporları var. Maliye Bakanlığı somut tespitlere dayanmayan raporlar üzerinden de meslektaşlarımıza sorumluluk raporları yazmakta. Yapılan görüşmelerin bir kısmı olumlu sonuçlandı. Bu konu ile ilgili Gelir İdaresi Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı aracılığıyla bir genel yazı yayınladı ve meslektaşlarımızın somut tespitler olmadan sorumluluk raporlarıyla karşı karşıya kalmamalarını sağladık. En büyük mücadelemiz burada olacaktı. Hatta ilk elde edenimizde bu olmuştur. Çünkü meslektaşlarımız randıman yapmadığı ve müşterisinin ofisine gitmediği için kayıt ve kaçaktan sorumlu tutulup, Maliye Bakanlığı tarafından cezalandırılma ve disiplin cezası verilme isteğiyle tarafımıza raporları bildirilmekteydi. Maliye Bakanlığı tarafından yazılmış ve vergi inceleme raporlarına dayalı olarak Odamıza kayıtlı yoğun miktarda meslektaşlarımızla ilgili disiplin dosyası var. Aynı zamanda haksız rekabetle ve kayıt dışılıkla mücadelede farklı bir yol izleyeceğiz. 3 yıllık standart dışı bir dönem yaşayacağız. Tüm meslektaşlarımı yüz yüze iletişim kurmaya, çalışma komisyonlarımıza katılmaya ve birlikte verimli çalışmalar üretmeye davet ediyorum. Son olarak da Bursaspor, şehrin ve benim takımım! 20 yıldır aralıksız kombine satın alarak destek olduğum Bursaspor'u bu yıl yine kombine alarak destek oluyorum. Tüm şehrimizi de destek olmaya çağırıyorum. 3'üncü lige değil, 13'üncü lige de düşse Bursaspor'a destek olacağız. Meslektaşlarımı Bursaspor maçlarında buluşmaya davet ediyorum."

ÜÇ ÖNEMLİ MESAJ

Aslında yukarıdaki paylaşım bize özetle üç önemli mesaj veriyor.

Kısacası zaman içinde enflasyondaki yüksek oranlı artış tüketiciler kadar işletmelerin de düzenini ve dengesini bozdu.

İlk mesaj, büyüklüğüne bakılmaksızın işletmelerin önlerini göremediklerini, yerine koyma maliyetini bilemediklerini ve bilançoya yansıyan rakamların farklı olduğunu anlatıyor.

İkinci mesaj ise, yüksek enflasyon bilanço okuryazarlığını ve mali tabloları bozduğunu anlatıyor.

Üçüncü mesaj, bu durum sadece işletmeler için değil, ekonomi için büyük bir tehlike arz ettiğini gösteriyor.

Günün sonunda hangi açıdan ve nereden bakarsanız bakın tüketicinin, işletme sahibinin ve hatta muhasebecilerin hissettiği enflasyon ile TÜİK'in enflasyonu arasında ciddi bir fark olduğu ortada.

Başkan Hüseyin Halil'in altını çizdiği gibi, işletmelerin genel ekonomik durumunun analiz edilebilmesi için bir an önce enflasyon muhasebesi uygulamasına geçmenin yerinde olacağını bir kez daha vurgulayalım.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları