Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Kredi muslukları sağlıklı işliyor mu?

2022.08.19 17:15 - Son Güncellenme: 2022.08.19 17:43
A

Geçen hafta Türkiye Orta Ölçekli Sanayiciler ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Bursa Destekleme Derneği Başkanı Yavuz Kazangil'i aradım.

TOSYÖV Bursa'da buluştuk.

Sohbetimizden paylaşımlara geçmeden önce ekonomi gündeminden birkaç noktaya değinmek istiyorum.

İşletme sermayesi kredileri, özellikle KOBİ'lerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik hale geldi.

Reel sektörün finansmana erişim koşulları giderek zorlaşırken, ekonomik kriz dönemlerinde piyasaya can suyu olarak tanımlanan Kredi Garanti Fonu, bir süredir yaşadığı durgunluğun ardından yeniden canlandırılma kararı alındı.

Finansman darboğazını aşmak için önümüzdeki dönemde Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) kredi musluklarını yeniden açabilmesinin ön adımı atıldı.

Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararda yapılan değişiklik 13 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile KGF kefalet üst limiti 500 milyar liradan 1 trilyon liraya yükseltildi.

4749'un geçici 20. Maddesinde öngörülen KGF'de bakiye limiti 10 katına çıktı.

Madde, Hazine ve Maliye Bakanına kredi garanti kurumlarına 100 milyar liraya kadar nakit kaynak aktarılması konusunda yetki veriyordu.

Bakiye tutarının hesaplanmasında, döviz krediler için verilen kefaletlere KGF tarafından onay verildiği tarihteki kurlar esas alınacak.

Başka bir ifade ile KGF'nin kefalet verebileceği kredilerin toplam tutarı 500 milyar liradan 1 trilyon liraya çıkarılmış oldu.

5 Ağustos itibarıyla KGF'nin kefalet hacmi 580 milyar lira, kullandırılan kredi tutarı ise 687 milyar lira düzeyinde bulunuyor.

Uzun süredir firmalar, bankalardan talep ettikleri kredileri alamadıklarından ve alabilenlerin de çok yüksek faiz oranlarıyla karşılaştıklarından yakınıyor.

Hatta iş dünyası,  kredi musluklarının sağlıklı işlemelisi gerektiğine vurgu yapmaya devam ediyor.

Sanayiciler krediye erişimin zor olduğunu ve faizlerin yüzde 50'yi aştığını söylüyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı paylaşımda finansman sorununa ilişkin yeni açıklamalarda bulunarak, kamu bankaları tarafında bir rahatlama başladığına değindi.

Öte taraftan da, özel bankalarla da ilgili sorunlara ve onların faiz limitlerinin yüksekliği ile ilgili büyük bir rahatsızlığın devam ettiğine dikkat çekti.

Hal böyle olunca...

Konumuza geri dönersek,

Gelelim KOBİ'lere...

TOSYÖV denince hiç şüphesiz akıllara sanayi, KOBİ ve üretim geliyor.

Ekonominin yeni girişimlere ihtiyaç duyduğu bu dönemde farkındalık yaratacak projeler, özellikle de inovasyon ve sürdürülebilirlik gibi konu başlıklarının önemi artıyor.

TOSYÖV Bursa'da bu dönem çalışmalarında 'sürdürülebilirlik' kavramını merkezine almış.

Başkan Yavuz Kazangil, yeni yönetimin derneğe enerji katacağına ve başarılı çalışmalara imza atacaklarına inandığını belirterek, TOSYÖV Bursa'da yeni bir yapılandırmadan ve genç bir ekipten bahsetti. 

Son 2 yılın pandemi ve kısıtlamalarla geçtiğini anımsatarak, "Yıllardır içinde bulunduğumuz derneğimizin daha da güçlenerek ve içinde mevcut üyelerimizin daha da yoğun katılım gösterdiği bir yapı haline getirmeyi arzuluyoruz. Üyelerimiz arasında güç birliğini sağlamak, yeni genç üyeleri aramıza katmak önceliğimiz olacak. Mevcut üyelerimizi komitelerimize dâhil ederek, hem zengin içerikli hem de tüm sektörlere yönelik olarak değer üreten projeler ve çok önemli girişimler hedefliyoruz. 15 günde bir toplantı yapıyoruz, herkes ciddi emek harcıyor. Tek bir amacımız var, o da hizmet dönemi içerisinde bulunduğumuz görevleri layığı ile yapıp üyelerimize ve Bursa ekonomisine değer katmaktır. Tüm arkadaşlarımızın da bizimle bu düşüncede olduğunu görmekten çok büyük bir mutluluk duymaktayım" dedi.

Bu dönem Genç TOSYÖV'lülerden oluşan bir yapıyı tekrar aktif hale getirdiklerinden bahsetti ve şu paylaşımı yaptı:

"Genç TOSYÖV, üniversite - sanayi işbirliğini omuzlamaya çalışıyor. Bir şekilde gençleri TOSYÖV'e, TOSYÖV'ü  de gençlere kazandırmalıyız. Böylece kurumsal sürdürülebilirliğimizi daha sağlam temellere oturtmuş olacağız."

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK...

"Öncelikli konumuz sürdürülebilirlik" dedi ve şöyle devam etti:

"Hayatın normal akışına dönmeye başladığı yeni bir evredeyiz. Ancak pandemiyle başlayan ve halen etkisini sürdüren bir ekonomik türbülans söz konusu. Dünyanın ana gündem maddesini 'sürdürülebilirlik' oluşturuyor. Her dönem finansal ya da ekonomik krizler yaşanabilir, fakat bu krizlerde önemli olan bir işletmenin sürdürülebilir olmasıdır. Zorlu koşullar da maalesef, en çok küçük ve orta ölçekli işletmeleri etkiliyor. İşte TOSYÖV'e burada önemli görevler düşüyor. Yeni yönetim kurulu olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin sesi olmak, çalışmalarımızla sorunların çözümüne katkıda bulunmak ve KOBİ'lere yeni ufuklar açmak istiyoruz."

Ve ekledi:

"Planlarımız arasında finansal ve kalite de sürdürülebilirliği güçlendirmek ve bu yönde üyelerimize yönelik eğitimler yer alıyor. İşletmelerin devamlılığı için rekabet üstünlüğü ve sürdürülebilir büyüme sağlamak adına sürdürülebilir kalite ürün algısı iş performansında önemli. Sürdürülebilirlik, hayatlarımızdan şirketlerimize kadar dokunan önemli bir kavram olduğunu düşünüyorum. İnanıyoruz ki; Türkiye kalkınma yolculuğunda ancak KOBİ'lerle ilerleyebilir. Sürdürülebilir bir kalkınma ancak KOBİ'lerle sağlanabilir. Bu anlayışla görev süremiz boyunca tüm üyelerimize gerçek anlamda dokunmak ve daha yakın ilişki içinde olmak istiyoruz. Yapacağımız çalışmalarda öncelikli konularımızdan birini de sürdürülebilirlik olarak planladık. Üstlendiğimiz görevin bize yüklediği sorumlulukla her zaman en iyisini yapmaya çalışacağız."

"DİJİTALLEŞME MÜTHİŞ BİR DERYA..."

Otomotivci kimliğini hatırlattım ve dijital dönüşümü sordum. Dijital dönüşüm ve inovasyona değindi:

"Her krizin ve iş yapış şeklinin de bir çözümü var, fakat o çözüme ulaşabilmek için her alanda iş yapış yöntemini değiştirmek gerekiyor. Ekonomimiz ve işletmeler açısından önemli bir dönemden geçiyoruz. Hızlı değişen ve yoğun rekabetin olduğu bir dönemden bahsediyorum. Yalnız krizlerden dolayı değil, iş yapış şeklinde de değişime izin verilmezse bir süre sonra bakış açısı körleşmeye başlıyor. Farklı yollar üretmeli ve değişime açık olmalıyız. İnovasyon, sürekli bir değişim ve öğrenme süreci gerektirir. Değişim faaliyetinin firmanın kurumsal stratejisi ile bütünleşmiş olmasına bağlıdır. İnovasyonu başarıyla yöneten firmalar risklerini iyi yönetecek ve liderlik edeceklerdir. Dijital dönüşüm çok kapsamlı bir konu, büyük bir maliyet ve ekip gerektiriyor. Biraz da işletmenin boyutuyla da alakalı... Para kazandıracak üretimler ve tasarımlar yapmamız lazım. Dijitalleşme müthiş bir derya."

"Piyasada finansman krizi var ve iş dünyası finansmana erişimde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Aralık 2018'den bu yana ticari kredi faizlerinde en yüksek seviye görüldü" dedim.

"İŞLETMELERİN TEK DERDİ AYAKTA KALMAK"

Ekonominin genel nabzını ve firmaların finansmana erişimde yaşadığı zorlukları paylaştı:

"Son dönemde finansmana erişim inanılmaz zorlaştı. Sadece Türkiye'de değil, dünyada piyasa koşulları değişiyor. Pandemi sonrası tüm dünyada enflasyon yaşanıyor. Enflasyonla ve yüksek faiz ile mücadele etmek için dünya çırpınıyor. Ekonomiler sarsıldı, hatta ülkelerin ve firmaların ekonomi politikalarına yönelik bakış açıları değişti ve küçülmeler başladı. Bölgeler, hem ulusların hem de firmaların rekabet edebilirliklerini etkileyen, ekonomik düzende kilit role sahip olan coğrafyalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgesel düzeyde rekabet edebilirliğin oldukça önem kazandığı günümüzde, Avrupa pazarına yakınlığıyla Türkiye önemli bir konumda yer alıyor. Değişken emtia piyasası, durmak bilmeyen enerji fiyat artışları ve artan işçi gücü maliyetleri işletmeleri zorluyor. Firmalar artan maliyetleri müşteriye yansıtmakta zorlanıyor. Kısacası işletmelerin tek derdi ayakta kalmak."

"GES PANELLERİ KURULDU"

"Enerji krizi ile fabrikalar karşı karşıya kaldı. İş dünyası için bu kış nasıl geçer?" dedim ve bakın şu cevabı verdi:

"Artan enerji maliyetleri reel sektörde faaliyet gösteren birçok firmayı yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneltti. Bizde dâhil olmak üzere birçok firma çatılarına Güneş Enerjisi Santralleri (GES) panelleri kurdu. Tabi sadece güneş panelleri de çözüm değil, elektrik kesintisinde güneş panelinizi de çalıştıramıyorsunuz. Türkiye'nin enerji kaynaklarını arttırması gerekiyor."

"BANKALARDAN KREDİ ALABİLİYOR MUSUNUZ?"

En büyük sıkıntıyı finansa en çok duyarlı olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaşadığına değindim ve şu paylaşımı yaptı:

"Şu anda herkesin tek derdi finans bulmak. Zor bir dönemden geçiyoruz ve zaten bu dönemde krizin olmaması da imkânsız. Faizleri bırakın da, bankalardan kredi alabiliyor musunuz? Kredi limitleri yetersiz kalıyor ve kullanımda sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle yaşanan yüksek enflasyon ve maliyet artışlarından dolayı yatırım ve işletme sermayesi için firmaların kredi ihtiyacı geçmiş dönemlere göre daha çok arttı. Bu arada malın kıymeti de artıyor. Doğru finansal yönetim ile talep azalacak, malın kıymeti artmayacak ve fiyat düşecektir. KOBİ'lere tavsiyem maliyet ve nakit akışına odaklanmalarıdır. Nakit akışınızı ve maliyetlerinizi doğru yönetemezseniz eğer, batmaktan kaçamazsınız."

"EN BÜYÜK SIKINTI MAVİ YAKA PERSONELDE"

"İşsizliğin ana sıkıntısı nedir?" diye sordum.

"Beyaz yaka personelde hiçbir sıkıntı yok. Şuanda en büyük sıkıntı mavi yaka personelde. Türkiye'de mavi yakaya ihtiyaç var, beyaz yakaya değil! Bizler üniversitelerden deli gibi beyaz yaka çıkartıyoruz. İşte işsizlikte asıl sıkıntı burada başlıyor. Her zaman az olan insan kıymetli oluyor. Sanayide kalifiye eleman ihtiyacı artıyor."

"AİLE ŞİRKETLERİ EKONOMİNİN LOKOMOTİFİDİR"

Son olarak,

"Aile şirketlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" dedim ve şöyle devam etti:

"Öncelikle ekonomide ve gerekse ülkemizde aile şirketleri ekonominin lokomotifidir. Aile işletmelerinin en büyük avantajı, krizlerde kolay şekil değiştirebilirler. Kurumsallaşma önemlidir, fakat kurumsal yapılar finansman döngülerinde ve krizlerde karar verene kadar çok ciddi zararlar görebilirler. Aile işletmeleri ise, daha hızlı ve nettir."


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları