Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

İşte o ayrıntı...

2023.02.24 21:26 - Son Güncellenme: 2023.02.24 21:26
A

Bugün Bursa'da 'Kahramanmaraş Merkezli Depremler - BTÜ Teknik Raporu'nun paylaşıldığı önemli bir toplantı vardı.

Ülkemizi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası, Bursa Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinasyonunda bölgede incelemeler yapan uzman ekipler, ilgili il, ilçe ve köylerde gerçekleştirdikleri analizler sonucunda deprem teknik raporu hazırlamışlar.

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, depremin büyüklüğüne, süresine, yüzeye yakınlığına vurgu yaptı.

Kahramanmaraş depremleri inceleme ve değerlendirme raporunun üzerinde titizlikle çalışılmış.

Raporda neler var...

Öncelikle depremin büyüklüğünün önemine vurgu yapılan raporda, bu büyüklüğü ölçerken başta süre unsurunun ele alındığına dikkat çekilmiş.

"Süre ne kadar artarsa yıkıcılık o kadar artıyor. Uzun sürdü dediğimiz, Marmara depremi 45 saniye sürdü. 2023 Kahramanmaraş depremleri 115 sn. sürdü. Yüzeye yakınlığını yıkıcı olarak değerlendiriyoruz. Marmara 17 km yakınlıkta oldu, Kahramanmaraş depremlerinin yüzeye yakınlığı 8,6 km derinlikte gerçekleşti. Büyüklüğü 7,7 ve 7,6 iki büyük deprem. 7.4 şiddetini Marmara depremi için çok büyük diyorduk" diyor Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar...

Raporda hasarın büyüklüğüne dikkat çekilmiş.

Şöyle ki; yapısal elemanların bütünlüğünün, kolonların bütünlüğünün ve birleşim bölgesinin bozulmasına vurgu yapılmış.  

"Yapının bütünlüğünün bozulmaması lazım. Kolonların bütünlüğü tamamen korunmalıdır. Depremde yapı hasar alabilir, ancak kolon ve kirişlerin birleştiği nokta açılmaması lazım" diyor Prof. Dr. Naci Çağlar...

Peki, asıl sorun ne?

Raporda dikkat çeken önemli noktalar şu şekilde değerlendirilmiş.

2000 öncesi yapılan mevcut yapılara dikkat çekilmiş.

Beton basınç dayanımının çok düşük olması, düz yüzeyli donatı yani demir kullanılması, yumuşak zemin etkisinin dikkate alınmaması, yapı üretim süreci ve mesleki uygulamalar (niteliksiz) ve denetim süreci (yetersiz)olarak sıralanmış.

"Betonun paramparça olmasının en büyük nedeni beton kalitesinin düşük olmasıdır. En büyük sorun demir kalitesi ve yumuşak zemin etkisi. Bunlar önemli sorunlar ve Bursa'daki yapılaşmada da mevcut" deniyor.

"1975 Deprem Yönetmeliği'ne göre inşa edilmiş olan ve bu yönetmeliğin şartlarını sağlayan herhangi bir binanın göçmesini beklemiyoruz" diye ekliyor uzmanlar...

İskenderun, Adıyaman, Gölbaşı'nda yapılan tespitlerde sıvılaşma kaynaklı yapısal hasarlardan bahsedildi.

Yani, yapıların su üzerinde yüzdüğünü düşünün...

Özellikle İskenderun ilçesinde yapılar zemine gömülmüş.

Genellikle sıvılaşma sonrası zeminin yüzeyine sıvıyla beraber kum çıkışlarından bahsedilmiş. Sıvılaşma sonrası oluşan kum konilerine rastlanmış.

Hatay ve İskenderun'da yeraltı suyu çıkışı, yanal yayılmalar, sıvılaşma kaynaklı yol hasarı, yol çatlaklarından kum çıkışları, gömülü yapıların yüzeyleşmesine ve kum kaynamalarına rastlanmış.

Genel olarak sahil kısımlarında bu özelliklerin daha çok gördüğü ifade ediliyor.

Öte taraftan zemin iyileştirmesi örneği verildi. Fotoğraflarla da sadece binanın çevresi çökmüş ve zemin iyileştirmesinin önemini görmüş olduk.

Ardından toptan göçen bina örneklerini ve betonarme yapılarda gözlenen hasar tiplerini inceledik.

Burada bitişik nizama dikkat çekilmiş.

Kolonun temelden sıyrılmasından minare donatılarının iyi ankrajlanamamasına, kirişin kolondan sıyrılmasından yetersiz etriye kullanılmış betonarme elemanlara kadar elemanda gözlenen hasarlar...

Örneğin...

Malatya'da ağır hasarlı bir binada etriyenin kopması nedeniyle meydana gelen hasar ya da dolgu duvarlarda ve perde duvarlarda hasarlar...

Güçlü kolon-zayıf kiriş ilkesine uyulmaması, yumuşak kat düzensizlikleri, kısa kolon hasarı, deprem derzi kaynaklı hasarı (çekiçleme hasar mekanizması), ağır konsol hasarları yani balkonlarda yüklerin olması, prefabrik yapılarda gözlenen hasar tipleri (binadaki birleşim hatası), yığma yapılar...

Evet tüm bunlar teknik bilgiler, fakat konut alırken soracağımız ve yerleşim içerisinde yapmamamız gereken önemli konu başlıkları...

Gördüğüm her fotoğraf bir kez daha düşündürdü...

Çökmelerin çoğunun yumuşak katla bağlantılı olduğu ve birbirine yakın olmasıyla binaların birbirine hasar vermesi de gözlemlenmiş. Kerpiç evlerde malzemenin zamanla zayıflamasından dolayı göçmeler görülmüş.

Bursa...

Uzmanlar, 2000 yılı öncesi yapılan tüm binaların yıkılıp yeniden inşa edilmesini vurguluyor.

Bursa'da mühendislik hizmeti görmemiş yapının çokluğunun altı çiziliyor.

"2000 yılı sonrası binaların kesinlikle ayakta durması gerekiyordu. Bunu deprem büyüklüğüyle açıklayamayız. Bina doğru yapılmışsa yönetmeliğinin bir sıkıntı yok. Bina kimlik belgesi çok önemli... Nasıl bir araç alırken ekspertiz raporu alıyorsak, bir konut alırken de bina ile ilgili bilgiye ulaşmamız lazım. Müteahhitten yapı denetime kadar bildirilmesi gerekiyor. Sıvılaşma potansiyeli olan yerlerin bir an önce belirlenmesi gerekiyor. Bursa'da sıvılaşabilen alanlar hasar oluşturacak."

"Hastane, kışla, yurt, okul gibi binaları gözden geçirmemiz gerekiyor. Okul ve yurt binaları barınak olacak. Enerji nakil hatlarının güçlendirilmesi gerekiyor. Sanayi bölgelerinde deprem sonrası yangınlara karşı önlem almalıyız. Eski prefabrik yapılar elden geçmeli. Boru hatları, cephe kaplamaları, acil durum ulaşım yolları, köprüler, soğutma kuleleri ve organize sanayi bölgelerinde elektrik şebekelerini taşıyan köprüler ne kadar dayanıklı? Bursa'da ulaşım planları yapılmalı " diyerek uyarı yapıyor uzmanlar...

Sismik izolatörün önemi bir kez daha artıyor.

Son olarak, depremin tetiklediği heyelanlar...

İntam'ı hatırlayın... Bursa'da 8 katlı bina çöktü.

Mollaarap'ı hatırlayın...

Heyelanlar yaşadık!

Son olarak...

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar'ın başkanlığında kurulan heyetteki isimler...

Rektör Yardımcısı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Uyanık, İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcıları Doç. Dr. Eyübhan Avcı ve Dr. Öğr. Üyesi Sedef Kocakaplan, İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Özen, Dr.Öğr. Üyesi Eray Yıldırım ve Arş. Gör. Gökhan Barış Sakcalıhazır , deprem bölgelerindeki betonarme, yığma ve endüstriyel yapılarda olan hasarları gözlemleyerek raporlamışlar.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları