Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Geri dönüşümde büyük panik!

2022.11.17 22:36 - Son Güncellenme: 2022.11.17 22:36
A

Sektörler açısından risk yönetimi her geçen gün daha kritik bir hâl aldı. 

Ve bu durum sadece tedarikçiyi değil gün bitiminde üreticiyi de olumsuz şekilde etkiliyor.

Artan girdi maliyetleri, hammadde sıkıntısı, enerji, lojistik, parite, stratejik pazarlar, finansman ve resesyon dâhil olmak üzere sektörler için pek çok sorun genel riskler arasında sıralanıyor. 

Ve bunların hepsi ihracat başta olmak üzere rekabet piyasasını tetikleyen faktörler arasında sıralanabilir.

İhracatçı açısından risklerdeki periyodlara farklı açıdan da bakmakta fayda var.

İşte bu noktada Türkiye ekonomisinin büyümesinde ve kalkınmasında önemli alanlardan birisi olan 'geri dönüşüm' sektörüne dikkat çekmek istiyor.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO)  62. Meslek Komitesi Meclis Üyesi, TÜDAM Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği Başkanı ve Burkasan Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç, sektörler ve aynı zamanda ihracat açısından risklerden bahsetti.

Ekonominin bu zorlu döneminde ihracatta rekabet gücünü kazanmak iş dünyasının en önemli ihtiyaçlarından biri olduğunu söyleyerek konuya girdi. 

"Bu doğrultuda da sanayiciler olarak zayıf kaslarımızı sürekli güçlendirmemiz gerekiyor" dedi. 

Vedat Kılıç'ın konuşmasında iş dünyasına önemli mesajlar vardı.

Doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde dünyanın önde gelen markalarının üretimlerinde (otomotiv, tekstil, kimya ambalaj gibi... ) fark etmeksizin geri dönüştürülmüş hammadde kullanma mecburiyetiyle karşı karşıya olduğuna değiniyor. 

Ve ekliyor:

"Nisan ayı itibariyle Birleşik Krallık, İngiltere, ambalaj plastiklerinde yüzde 30 recycle hammadde kullanılmadığında ton başına kullandığınız hammaddenin tamamı kadar 200 punt vergilendirilmeye başladı. Bununla beraber İspanya, Avrupa ülkeleri de sırasıyla bu uygulamaya devam edecek."

Devamında şu paylaşımı yaptı:

"Önümüzdeki süreçte ülke olarak ihracat noktasında eğer ihraç ettiğimiz üründe belli bir oranda recycle yani geri dönüştürülmüş hammadde kullanmadığımız takdirde ülkelere ihracatta çok ciddi güç kaybı vereceğimiz aşikâr."

Üç sorunun altını çizdi:

"Peki, bu ihtiyacı biz nasıl karşılayacağız?"

 "Ülke olarak geri dönüşüm sektörü ana sanayiye geri dönüştürülmüş hammaddeyi üretecek konumda mı?" 

"Ya da üretecek alt yapıya sahip mi?" 

"Ülkemizde Organize Sanayi Bölgeleri içerisinde geri dönüşüm yatırımı yapmak istediğinizde maalesef OSB yönetimleri tarafından ruhsatla ilgili ruhsat verilmeme durumuyla karşı karşıya kalıyoruz" diyor Vedat Kılıç... 

Geri dönüşüm sektörünü değerlendirdi:

"Geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren birçok işletme ana sanayiye tedarikçi olabilecek durumda, fakat gerek kurumsal alt yapısı ve gerekse teknolojik alt yapısı buna cevap verebilecek durumda değil. Şuan ki yayınlanan mevzuatlar çerçevesinde mevcut tesislerinde 3 yıl yaşayacak durumda değiller. Dolayısıyla biz ana sanayinin ihracatta söz sahibi olması ve tüm dünya ülkelerine  ihracat gerçekleştirirken rekabet gücünü koruyabilmesi adına önümüzdeki süreçte  geri dönüşüm sektörü ile kol kola girip çalışmak durumundayız."
Mekânsal planlamaya dikkat çekti:

"Geri dönüşüm sektörünün ihtiyacı olan mekânsal planlamayı yapmak zorundayız. Eğer bunu başaramazsak, bizden önce başarmış olan ülkeler rekabette maalesef bizi deplase edecekler. Bu faktör önemli bir risk oluşturuyor." 
Başka bir konuya atık yönetimi sorumlusu firmalar hakkında yönetmeliğe değindi:

"Sanayicilerimizi ilgilendiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının web sayfasında yayınlanan atık yönetimi sorumlusu firmalar hakkında mevzuata dikkat çekmek istiyorum. Önceleri ambalaj atıklarınızı ve üretimde oluşan atıklarınızı bedelsiz belediyelerin anlaşma yaptığı şirketlere vermek ile ilgili bir zorunluluk içerisindeydiniz. Bunları düzeltmek 10 yılı aldı. Hatta birçok sanayici atıklarını serbest piyasa ekonomisi dışında bazı işletmelere vermek durumunda kaldı. Bu uygulanan mevzuatta önceki ilgili mevzuatla benzer. Bu konu ile ilgili mevzuatta birkaç maddeye özellikle değinmek istiyorum. Atık üretici sanayici özellikle ek1 kapsamında olan büyük işletmeler tek bir atık yönetimi sorumlusu ile çalışma zorunluluğunda bırakıyor, bunların kim olduğu ise belli değil. Buna benzer serbest piyasa ekonomisini ciddi bir şekilde sekteye uğratacak unsurlar var."

Aslına bakarsanız son olarak Vedat Kılıç, şu mesajında altını çiziyor:

"İlerleyen günlerde mevzuat birçok sanayiciyi ciddi bir şekilde canını sıkabilecek durumda."


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları