Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Döviz büroları kısıtlandı 

2022.04.22 16:45 - Son Güncellenme: 2022.04.22 16:45
A

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın döviz bürolarına ilişkin düzenlemesine döviz bürosu sahiplerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, döviz bürolarının çalışma düzenine ilişkin yönetmelikte değişiklikler yapmıştı.

Bunun üzerine döviz bürosu sahipleri de, zorunlu sermaye miktarlarını artıran ve döviz işlemi sırasında kimlik tespiti zorunluluğu getiren düzenlemeyi yargıya taşıma kararı almıştı.

Artvinli Sanayici ve İş İnsanları Yönetici ve Serbest Meslek Mensupları Derneği (ARSİYAD) Başkanı ve Ekonomik Döviz YKB Gürsel Durmuş ile bir araya gelerek, döviz bürolarına getirilen kısıtlamaları, döviz bürolarından Danıştay'da yönetmelik iptali için açılan davaları, döviz ve altında yaşanan ani dalgalanmaları, kripto paraları ve pandemi süresinde ARSİYAD'ın çalışmalarını konuştuk.

Gürsel Durmuş, döviz bürolarının ülke menfaatlerini koruyan işletmeler olduğunu vurguluyor.

Aynı zamanda döviz bürolarının bir araya gelerek, yürürlüğe giren yönetmelikte değişiklikler ile ilgili dava açtığını belirten Gürsel Durmuş, şu anda da davaların devam ettiğini söylüyor.

"DAVALAR DEVAM EDİYOR"

Döviz bürolarına yönelik çıkarılan tebliğin yarattığı sıkıntıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son dönemde çıkan yasalarla döviz bürolarını engelleyen ve işleyişini sıkıntıya sokan kurallar oluşturuldu. Döviz büroları bir araya gelerek, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın döviz bürolarının çalışma düzenine ilişkin 12 Ekim 2021'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hisse devri, sermaye artırımı ve ülkenin bölgelere bölünmesini içeren yönetmeliğin iptali için Danıştay'a başvurarak dava açtı. Şu anda davalar devam ediyor. Döviz büroları ülke menfaatlerini koruyan işletmelerdir. Yapılan düzenleme döviz bürolarının çalışma hayatını kolaylaştırmaktan ziyade fiilen çalışamaz hale getirmiştir. Bu yönetmelik ile şirket sahipleri şirketlerini akrabalarına dahi devredemez hale getirilmiştir. Devir hakları ellerinden alınarak mevcut döviz bürolarının piyasadaki rayiç şirket değeri bir gecede sıfıra eşitlenmiştir.

"DEVLETE GELİR KAYNAĞI VE İSTİHDAM YARATAN BİR GÜCÜZ"

Gürsel Durmuş, şöyle devam etti: "Bakkalın, kuyumcunun, manavın, kasabın, marketin, bankanın hisselerini devretme hakkı varken, döviz bürolarının devir hakkının engellenmesinin anlaşılır bir yanı yoktur. Yürürlüğe konulan tebliğ bu yönüyle fiilen kazanılmış hakları ihlal etmiştir. Döviz büroları bir aracıdır. Bankalar ve fonlar varken, döviz büroları yönlendirme gibi bir güce sahip değil. Hükümetin getirdiği döviz bürolarında alım satım yaparken kimlik ibraz etme zorunluluğu, büro dışındaki satışı artıracaktır. Kimlik gösterip kayda girmek istemeyenler alternatif yollar bulmaya çalışacaktır. Dolar bozdurmak için bu zorunluluğun olmadığı ve bu işi kaçak yapan kişi sayısı artacaktır. Bu tebliğ sektörün tekelleşmesine neden olacak ve aynı zamanda da küçük firmalara da kapat git denilebilecek düzenlemeler içeriyor. Türkiye'de 800 civarında döviz bürosu var. Bunlar piyasaları yükseltme, düşürme ya da oynama gibi bir güce sahip değiller. Zaten tüm döviz bürolarını toplasanız, karşılarında 10 hatta 20 katı kadar güçte fon gücü var. O açıdan da döviz büroları günah keçisi hale getirildi. Bankaların yüksek kar marjlarından insanları koruyoruz, daha düşük kar marjı ile çalışıyoruz. Devlete gelir kaynağı ve istihdam yaratan bir gücüz. Kısacası, döviz büroları kısıtlandı."

"PİYASADA İKİ ANA TEMA VAR"

Döviz ve altındaki ani dalgalanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünya faiz arttırmaya giderken, bizdeki faiz düşürme yaklaşımı piyasaları olumsuz etkiledi. Kısacası, gerçek enflasyonun yüzde 60'lara dayandığı bir yapı oluştu. Dolar kuru, gün içerisinde 18 lirayı aşarak tarihi rekorunu kırmasının ardından 'Kur Korumalı Mevduat' sistemi gündeme geldi. Kur Korumalı Mevduat sistemi bir ölçüde dizginlese de, kalıcı olması açısından endişeler var. Piyasa iki ana tema etrafında birleşmeye devam ediyor; faiz ve enflasyon. Uzun vadede faizi yükseltmeden ve güven ortamını yaratmadan piyasaları dengelemek çok olanaklı görünmüyor. Merkez bankasında swapları bir kenara koyarsak eğer, 40 milyar dolar civarında eksi bir rezervinin olduğu bir yerde döviz akışını sağlamadan döngüleri sürdürmek zor. Bu açıdan ekonomide güven ortamının oluşması çok önemli.

"YABANCI YATIRIMCIDAN DÖVİZ GİRİŞİNİ SAĞLAMALIYIZ"

Dolar ve Euro'da riskler var mı?

Öncelikle piyasalarda istikrar ve güven ortamının oluşması lazım. Şu anda döviz endeksli TL mevduat sistemi piyasaları frenlemeye devam ediyor. Fakat 'Ne kadar sürecek?' dediğinizde, bu sorunun cevabını vermek zor. Yurtdışından döviz akışı sağlanmaz ise, dövize talep artışı piyasaların yukarı yönlü fiyatlamaya başlamasına sebebiyet veriyor. Bu durumun oluşmaması için döviz akışının oluşması lazım. Kısacası, ülkemize yabancı yatırımcının döviz girişini sağlayacak olanakları yaratmalıyız.

"PİYASALAR SAKİN"

Kapalı çarşıda durum nasıl?

Son dönemde piyasaların parlayan yıldızı altın oldu. Savaş gibi olağanüstü durumlarda altına olan talep hep artış göstermiş ve altın güvenli liman olarak ön plana çıkmıştır. Piyasalarda sıkışma devam ederken, Ramazan ayında olunması nedeniyle de bir durgunluk yaşanıyor.

"KAYBETTİRME RİSKİ DE SÖZ KONUSU"

Kripto paraları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gelecek açısından kripto paralar kaçınılmaz, fakat kripto para birimine yatırımı riskli buluyorum. Kripto paralar şu anda çok sağlam zemine bağlı değil. Bu yatırımların para kazandırma imkânı olduğu kadar kaybettirme riski de söz konusu. Yasal zeminler sağlanana kadar kripto para yatırımlarına dikkat edilmeli ve para kaybettirme riski olduğu göz ardı edilmemelidir. Kripto paraların sıklıkla tercih edilmesinin ardından devletten müdahale geldi. Bu konuda temkinli olunması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, yasal zeminler oluştuktan sonra güvenli alışveriş ortamı oluşacaktır. Böylelikle kripto paralar zaman içerisinde daha güvenli noktaya oturacaktır.

"ETKİLENECEK ÜLKELERİN BAŞINDA DA TÜRKİYE VAR"

Rusya ve Ukrayna savaşının Türkiye'ye etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya ve Ukrayna'da yaşanan kriz fiili bir savaşa dönüştü. Savaş sadece Ukrayna ve Rusya arasında değil, batılı devletler de dolaylı yoldan buna müdahil oldu. Neredeyse tüm ülkelerden peş peşe Rusya'ya yaptırım açıklamaları gelmeye başladı, tabi ki bu yaptırımların ekonomik sonuçları olacağı kesin. En fazla etkilenecek ülkelerin başında da Türkiye var. Türkiye'nin uygulayacağı politika sanayiden tarıma, turizmden ticarete kadar birçok ekonomik alana etki edecektir. Tedarik sıkıntısı açısından da fiyatların yükselmesi ve enflasyona da olumsuz etkisi olacaktır. Diğer bir yandan da arabuluculuk konumunda olmamızın olumlu etkisi de olacaktır. Enerji ithal eden bir ülke olduğumuz için fiyatlarda yükselmeler ve tahıl ambarı noktasında da gıda tarafında da dezavantajlı konuma gelebiliriz. Turizm sektörü ile ilgili de olumsuz etki yaratabilir.

"ARSİYAD BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR"

Pandemi ile birlikte ARSİYAD'ın son 3 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?

ARSİYAD, Artvin kökenli iş insanlarını tek bir çatı altında toplayan Bursa merkezli ve Türkiye kapsamlı bir kuruluştur. ARSİYAD'ın ulusala açılma yolunda Bursa dışında da temaslarda bulunduk. İlk etapta Artvin'de yoğun çalışmalar yaptık. Daha sonra İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli'nde temsilcilikler oluşturarak ARSİYAD'ın, Artvin iş insanının Türkiye'ye açılan penceresi olması hedefimizi hayata geçirmeye devam ediyoruz. ARSİYAD'ın çalışmalarını hep daha ileriye taşımak için durmadan çalışmaya devam ediyoruz. Pandemi sürecinde de üye tanıtım toplantılarımızı, ekonomi buluşmalarımızı, tüm çalışmalarımızı ve eğitimlerimizi online ortama taşıyarak hız kesmeden sürdürdük. E-ticaret, dijitalleşme gibi konularda uzmanlarla toplantılar gerçekleştirerek üyelerimizi bilgilendirdik. Pandemi sürecini iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları