Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Cüzdanında para varsa alırsın!

2023.09.12 18:54 - Son Güncellenme: 2023.09.12 18:54
A

Cari açık Temmuzda 5 milyar 466 milyon dolar oldu. Ocak-Temmuz döneminde ise, 42,3 milyar dolar.

Detaylarda altın ithalatındaki ivme dikkat çekti. Temmuz'da 12 aylık cari açık 58,5 milyar dolar olarak kaydedildi.

Sanayi üretimi temmuz ayında aylık yüzde 0,4 daralırken, yıllık bazda yüzde 7,4 yükseldi.

İşsizlik, temmuzda yüzde 9,4 oldu.

Konuyu Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz ile birlikte değerlendirdik.

İlk olarak...

Cari açıktaki artışın sürpriz olmadığından ve dış ticaret açığının da Temmuz'da yüksek geldiğinden bahsetti.

Özellikle ithalat artışına dikkat çekerek, altın ithalatının etkisini vurguladı.

Aslında alt detaylara baktığımızda, sermaye girişi var. Fakat buna rağmen dış ticaret açığının ve ithalatın güçlü olması cari açık vermemize sebep olan temel nedenlerden biri.

İşsizlik noktasında ise...

Birinci ve ikinci çeyrek büyüme rakamları güçlü geldi. Dolayısıyla henüz üçüncü çeyreğin başında olduğu için temmuz ayında büyümenin sarkan etkisini görüyoruz. Öncü göstergelere bakarsak, üçüncü çeyreğinde büyüme küçülebilir. Çünkü veriler kötü geliyor ama işgücü piyasasına yansımıyor olmasının sebebi oranın gecikmeli olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla istihdam artmış, işsizlik azalmış. Üretimdeki düşüşün gecikmeli olarak işgücü piyasasına yansıması.

Ağustos ayında yavaş yavaş işsizlikte artışlar görülebilir. Türkiye'de büyümenin kaynakları sağlıklı olmadığı için istihdamın yapısı da çok sağlıklı değil. Yani sanayi ve tarım ağırlıklı değil, hizmet ağırlıklı büyüyoruz. Dolayısıyla işsizlikle ilgili rakamlara da sağlıksız yansıyor.

Sanayi üretimi...

Piyasa, yıllık baza bakarak yüzde7.4 artış olduğunu söylüyor. Hatta 13 ayın en yüksek seviyesinde diyor.

Sadece yıllık baza göre değerlendirme yaparsanız, baz etkisinin devreye girmesiyle hatalı bir yaklaşım olur.

Örneğin, Haziran 2022'de güçlü bir düşüş olmuş. Şuanda o dönemki düşüşün etkisini görüyoruz. Dolayısıyla baz etkisi kaynaklı yıllık büyümüşüz gibi değil, aylık etkiye bakmak lazım. Aylık düşüş var, çünkü imalat sektörü daralmış.

Niye daralıyor?

İhracat çok zayıfladı. Avrupa resesyonda olduğu için oradan gelen bir baskı var. Şimdi yavaş yavaş sıkılaştırıcı etki ve maliyet artış tarafını görüyoruz.

Mesela temmuz ayı ücret ve maaşların olduğu dönem... Döviz kurları artıyor ama kurların artışı ihracatçının üretimini arttırırken giderlerini de artırıyor.

Üretim maliyeti artırdığı için üretim tarafına baskı yapıyor. Aslında ihracatın azalıyor olması ve artan maliyetlerle üretim maliyetlerinin artması da üretici tarafında üretimleri azaltan bir etken.

Tabii yavaş yavaş tüketim azalmaya başladıkça üretici de daha az üretmeye başlayacak ve bundan sonra onun etkisini görmeye başlayacağız.

 Dolayısıyla ikinci çeyrekte sanayide ihracat ve dış talep azalışı kaynaklı etkinin ve iç piyasa talebinin azalmasıyla birlikte etkileri güçlendikçe daha da göreceğiz.

Sanayi rakamlarını değerlendirirken, yıllık orana bakarak 13 ayın en yükseği demek aldatıcı olur.

Ardından...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kredi büyümesini düşürecekleri yönündeki açıklamasını nasıl değerlendirdiğini sordum.

Beklenen bir açıklama olduğunu ifade ederek, enflasyon ve cari açığı azalmak için alınan önem olduğunu söyledi.

"Enflasyon ve cari açığın en önemli sebebi güçlü hane halkı tüketimi" dedi.

Onu nasıl baskılarsınız?

Kredi faizlerini yukarı çekerek baskılarsınız.

Son gelen datalara baktığınızda, faizler yüksek olsa da kredi kartı harcamaları yüksek olmaya devam ediyor. Çünkü insanların satın alma gücü düşük. Mecburen yaşam döngüsünü kredi kartı ve yüksek faizlerle sürdürmek zorunda kalıyor. Yani faizleri arttırarak kullanım miktarı azalmazsa, bankalar üzerinden miktarsal kısıtlamalar gelecek. Bu durumda banka kredi vermeyecek, çünkü bankalara sınırlama gelecek.

Yani yüksek faiz ortamında bile kredi alamaz hale gelinecek.

Ekonomi yönetimi büyümenin kompozisyonunu değiştirmek istiyor.

Şu an ağırlıklı özel tüketim harcaması kaynaklı büyüyoruz.

Yani hane halkı tüketimi ile...

Buradaki finansman kaynağını yatırıma yönlendirecekler. Dolayısıyla tüketim azaldığı için enflasyon ve cari açık aşağı yöne inmeye başlayacak. Finans, yatırıma yöneleceği için büyüme çok azalmamış olacak.

Buna iç talebi dengeleyici diyorlar ve bu konuda çok kararlılar.

Ekonomi yönetimi bunu yapmak zorundaydı.

Yakın vadede artık politika faizleri iyice artacak.

Faizler artsa da artık insanlar kolay kolay kredi alamayacaklar. Bu durum 2024'de daha net hissedilecek.

Konut piyasası...

Konut piyasasında enflasyondan korunma kaynaklı bir durum var. 2021 sonu itibariyle çok ciddi bir talep oluştu. Fiyatlar astronomik hale geldi. İnsanlar barınmak için konut bulamıyorlar. Dolayısıyla konut arzı da çok kısıtlı, çünkü inşaat maliyet endeksi çok yüksek ve konut talebi hala güçlü...

Yüksek gelirliler hala ev almaya devam ediyor.

Konut talebini kısmaları lazım...

Konut talebi azalınca ev fiyatlarının artış hızı yavaşlayacak.

Son olarak...

Piyasada ciddi astronomik rakamlar var. O rakamları normale döndürmek ama önemlisi insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye gelmesi için bu adımlar atılıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in döviz kuru ile ilgili açıklaması çok etkiliydi.

"Bizim bir kur hedefimiz yok" ifadesini kullandı.

Döviz kurlarının uzun süre tutulduğunu kendilerinin serbest bıraktığını söyledi.

Bence başlı başına piyasaya güven verdi.

Çünkü piyasa gerçekleri duymak istiyor.

Dolayısıyla bunlar güven veren açıklamalar.

Özetle...

Artık kredi kartı ile tüketim çılgınlığı bitti.

'Ayağını Yorganına Göre Uzat' dönemi başladı.

Yani cüzdanında paran varsa alırsın!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları