Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Bursa'nın tercihi ne olacak?

2022.09.26 18:07 - Son Güncellenme: 2022.09.26 18:07
A

Cumartesi günü Bursa Gastronomi Festivali'ndeydim.

'Gastro Ekonomi' paneline katıldım.

Gündem sanayi, tarım ve toprak...

Öncesinde...

Firma stantlarını gezerken yetkililer ile sohbet ettim.

Festivali gölgesinde bırakan ortak gündem ekonomi ve sorun ise belirsizlikti!

Stantları dolaşırken ortak kaygıları yansıtan cümleler hiç de yabancı değildi.

Ekonomik gelişmeler ışığında döviz kurunda yaşanan hareketliliklerin piyasaları zora soktuğu ifade ediliyordu.

Hammadde fiyatlarındaki anlık değişimi yakalayamadıklarından şikâyetçilerdi.

Yerine mal koyamama endişesi ve bu haliyle de ürün satışlarına yansıdığından bahsediliyordu.

Festival ziyaretimde üründen çok ekonomi, enerji, hammadde, finans, dolar, Euro ve öngörülemezlik konuşur hale geldik.

Festivali gezen başta vatandaşlar olmak üzere ziyaretçilerin de belirsizlikleri çok farklı değildi.

Deyim yerindeyse 'Evdeki Hesap Çarşıya Uymaz' atasözü ile ekonominin yarattığı kaygıları buradan sizlere ilettim.

Gelelim...

'Gastro Ekonomi' panelinden öne çıkan notlara...

'Bursa'nın tercihi ne olacak?'

Gastronomi alanında evet Bursa'nın artıları var, ancak bunları henüz geliştiremedi.

Dolayısıyla Bursa'ya yeni bir hikâye lazım...

Gastro Ekonomi hikâyelerine ihtiyacımız var!

Örneğin; özgün yemeklere sahip bir coğrafyayız. Çok zengin bir yemek kültürümüz var. Ancak yıllardır bunları değerlendiremedik. Yani ticarileştirme noktasında gerideyiz...

Birçok ülke ise gastro turizmini ve gastro ekonomiyi keşfedip yol aldı.

Öne çıkan özelliklerimizi anlatır dururuz... Öncelikle Bursa yol haritasını belirlemeli.

Bursa değerlerini ortaya çıkarıp bunları desteklerse olur.

Biz değerlerimize sahip çıkarsak dünya çapında ürünlerimiz olur. Dünyanın her yerinden de yerel lezzetleri merak eden ve kültüre değer veren turistleri çekebiliriz.

Avrupa'nın yaptığını biz neden yapmayalım?

Kestane şekerinden cevizli lokuma, üzüm şırasından, cantık, tahinli pide, süt helvası, Bursa bıçağı ve döner kebabına kadar coğrafi işaret sürecini tamamlayan çok değerimiz var.

Bizim bir diğer eksikliğimiz tanıtım...

Gastro Ekonomi, kitlesel üretimden endüstriyel üretime kadar yaratıcı ekonomi alanı oluşturuyor.

Gastronomi ile ilgili yapılacak doğru yatırımlara ağırlık verilmesi şart!

Dünya mutfağında başarılı olamazsak, mesafe kat edemeyiz. Gastronominin turizmin en önemli başlıklarından birisi olduğunu biliyoruz. Bursa olarak bu potansiyele sahibiz. Yaz, kış, kültür, termal ve sağlık turizmi gibi birçok alanda potansiyelimiz var. Bunların hepsi birer avantaj... Fakat saklı kalmış gastronomi yönümüzü ortaya çıkarmak için yön verecek  'Master Planı'na ihtiyaç var.

Alın size sürdürülebilirlik adına güzel bir mesaj...

"Bursa gastro ekonomiden yana tercih yapacaksa, bunu katma değeri en yüksek olandan yapmamız gerekiyor. Bizim işimiz yatırımcıyla ve yatırımcı kapasite görürse yatırım yapar! Bursa'nın ticari olarak da üretmesi ve bölgesel bazda gastronomi turizmi planlanması lazım. Bursa'nın bir hikâyeye ihtiyacı var. İşletmelerin kendini yenilemesi için yatırımların artması lazım. Tarihi mekânlarda gece saatlerinde turist bulunmamaktadır. Bazı mekânlar mesai saati nedeniyle kapalı tutulmaktadır. Ayrıca gündüz ulaşım sıkıntısı ve gece ise istenen seviyede canlılık olmaması nedeniyle turistler ve vatandaşlar kent merkezine çok sık seyahat etmekten kaçınmaktadır. Bursa'nın konaklama sıkıntısına çözüm üretmeliyiz."

Dondurulmuş gıda...

Panel oturumunda dondurulmuş gıda sektörüne de değinildi.

Tarımsal kalkınma, üretim, ihracat ve istihdamda büyük potansiyele sahip olan dondurulmuş gıda, sebze ve meyve üretiminde Bursa'nın lider durumda olduğuna değinildi.

Örneğin; Türkiye'de en fazla ahududu yetiştirilen il olan Bursa'da son yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde üretimde artış kaydediliyor.

Üzümsü meyveler grubunda yer alan ve en çok pasta endüstrisinde kullanılan ahududu, meyve suyu sektöründe de tercih ediliyor.

Bursa, coğrafi konumu itibariyle zenginlik barındırıyor.

Peki, Bursa bir gastronomi şehri mi?

Bunu dünya mutfağı ile birleştiremediğimiz, mallarımızı doğru yöntemlerle pazarlayamadığımız ve konaklama sayımızı artıramadığımız sürece cevap bulmakta zorlanacağız.

Dikkat çeken diğer bir mesaj ise...

"Hanlar bölgemizi turizm olarak pazarlamalı, gastro turlarla zenginleştirilmeli ve dünya mutfaklarında yerimizi almalıyız. Ulusal markalar arasında Bursa markaları çok fazla var. Örneğin; Sütaş, Eker... Bu markaları ne kadar çok arttırırsak ve ürettiğimiz ürünü katma değerli hale getirirsek, Bursa ekonomik olarak daha da büyüyecektir. Verimli topraklarımıza sahip çıkmalıyız. Coğrafi yapısı, sanayisi, tarımsal üretimi, tarihi ve kültürel çeşitliliği ile Türkiye'nin en zengin şehirlerinden birisi olan Bursa, yeni bir hikâye yazdırmak için bir karar vermeli!"

Panelde, sanayi, toprak, tarım ve kente kazandırılan coğrafi işaret tescilli ürünlere yönelik vurgular ön plana çıktı.

Son mesaj...

Türkiye'nin en önemli gastronomi kentleri arasında yer alan Bursa'nın lezzetlerini tescilleyerek ekonomik değerini daha arttırmalıyız.

Kentin sahip olduğu değerleri en iyi şekilde muhafaza ederek ve gelecek nesillere aktarırken, Bursa'nın üretimdeki gücünü de zenginliğe dönüştürmeyi arttırmalıyız.

Bursa Gastronomi Festivali ve Gastro Ekonomi panelinden duyduklarımı ve gözlemlerimi kısaca sizlere aktarmaya çalıştım.

Sizce Bursa'nın tercihi ne olmalı?

 

 

 

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları