Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Bursa için 235 milyon TL'lik dev bütçe ayrıldı!

2022.12.29 18:42 - Son Güncellenme: 2022.12.29 18:42
A

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO)  yılın son meclis toplantısının gündeminde 2022'deki faaliyetler ve yeni yıl için hedeflenen çalışmalar vardı.

Öncelikle BTSO Meclis Üyesi ve Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Mesut Okyay tarafından açıklanan 2023 yılı bütçesi 235 milyon TL olarak kabul edildi.

2022 yılı bütçesi yaklaşık 124 milyon TL idi.

Ardından BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 10 yıl önce 26 milyon TL seviyesinde olan geliri 10 kat artırdıklarını söyledi.

Meclis toplantısının bir başka gündemi ise 'Girişim Sermayesi Fonu' idi.

İbrahim Burkay, "2023 yılının ilk çeyreğinde Sermaye Piyasası Kurulu'ndan da onayımızı alarak özellikle 'Girişim Sermaye Fonu' üzerinden yeni fikirleri ürüne çevirecek ve onları pazarda hâkim kılacak yatırımları Bursa'da başlatmış olacağız" dedi.

Böylelikle fon ile startup ve yeni fikirlere yatırımların önü açılması ve Bursa'da girişimcilik ekosisteminin gelişmesi hedefleniyor.

Daha sonra Ekonomist Can Fuat Gürlesel ekonomi sunumunu dinledik.

Can Fuat Gürlesel,2022 yılında dünya ekonomisinde pandemi ve Rusya -Ukrayna savaşı ile birlikte son 50 yılın en büyük enflasyonu yaşanmaya başladığına değindi.

Buna yönelik olarak enflasyonla mücadele öncelikli olduğunu, faizlerin artmaya başladığını, likiditelerin azaldığını ve kuvvetli sıkı para politikalarının başladığını hatırlattı.

Dünya ekonomisi üzerine beklentilere değindi:

"Sıkı para politikasının devam etmesi, buna bağlı olarak enflasyonun düşürülmesi ve bunlara paralel olarak dünya ekonomisinde bir yavaşlama belki de bir küçülmeyle karşılaşılması olarak sıralayabiliriz. Yılın ilk yarısı için durağan bir ekonomi ve ikinci yarısı için daha iyimser bir ekonomi beklentimiz var. Dünya genelinde faiz artışları devam edecek. 4 dünya bankası, enflasyonda bir düşüş olsa dahi ilk faiz düşüşü 2024'e kalacak şekilde açıklamaları oldu. Enflasyonda buna bağlı olarak yine büyük merkez bankaları sınırlı düşüşler sonrası yılın ikinci yarısına geçişle birlikte kalıcı düşüş olmasını bekliyorlar. Bu ana senaryo gerçekleşecek olursa, dünya ekonomisi yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir küçülme gösterecek. Çok sert resesyon ve kuvvetli daralma beklentisi yok. İlk ve ikinci çeyrekte dünya mal ticaretinde bir daralma bekleniyor. Bu daha çok fiyatlardaki düşüşten de kaynaklanıyor olabilir ama yılın ikinci yarısı burada da bir toparlanma beklentisi var. Muhtemelen mal piyasaları bir miktar daha gecikmeli toparlanacaktır diye bir öngörümüz var. Dünya genelinde hizmet sektörü yılın ikinci yarısında yaz aylarıyla birlikte daha hareketli olabilir diye düşünüyoruz."

Riskler neler olabilir?

"Avrupa zorlu bir kış geçirir, enerji fiyatları artar ve enerji tedarikinde sıkıntı çeker ise, en önemli ihracat pazarımız burada da beklentilerin üzerinde bir daralma olabilir. Rusya - Ukrayna savaşı ve Çin'in Covid salgını bir risk oluşturuyor. Çin'de yine kapanmalar olursa, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye ilave tedarik konusunda talep gelebilir."

Türkiye ekonomisi için seçime işaret etti:

"Destekler, kredi paketleri vs. ile seçim ekonomisi oluşmaya başladı. Yeni kredi paketleri işleri destekleyecek. Özellikle ihracattaki yavaşlama nedeniyle iç talebin desteklendiğini göreceğiz. Yüksek ücret artışları, yüksek maliyetler ve yüksek enflasyon yaratmaya devam edecek. Enflasyonda düşüş beklentisi var, ama ücret artışları ve diğer maliyet artışlarıyla yüksek enflasyonu seçimlere kadar göreceğiz gibi duruyor. Bir yandan kredi politikası başta esnaflar ve küçük işletmeler olmak üzere birçok kredi paketi hazırlığı var, fakat bir yandan da sanayi ve ihracatçıya yönelik döviz bozdurma amaçlı kredi politikası devam edecek. Bu nedenle bu alanda finansmana erişimde sıkıntı var. Dış ticaret ve cari açığımız bir miktar iyileşse bile seçime kadar yüksek kalmaya devam edecek, ama bunu finansa etmeye devam edebileceğiz. Geleneksel olmayan döviz girişiyle finansa etmeye çalışacağız. Türk Lirası ve dolar kurunda da mümkün olduğu kadar durağan kalmasını hedefliyoruz ."

Ve ekledi:

"Öncelikle yeni kredi paketleri... Kredi Garanti Fonu (KGF) için açıklama 250 milyar TL kredi şeklinde oldu. Emlak konut kredi paketi hazırlığı var. 100 milyar TL konut kredisi tarafına bekleniyor. İhracatı Geliştirme A.Ş.'nin yeni bir kefalet programı 1 Ocak 2023'de başlayacak. 60 milyar TL ihracat için hazırlık aşamasında.Yine kamu bankalarının çeşitli kredi paketleri hazırlığı içinde olduğunu biliyoruz. Tüm destekler seçime kadar kademeli olarak iç talebi destekleyecek şekilde kredi akışı olacak. Yılın ilk ve ikinci çeyreğinde yüzde 4-5 gibi büyüme öngörülüyor. İç talep, işler ve büyüme tarafı seçime kadar dereceli olarak iyi gidecek gibi duruyor. Haziran ayına yüzde 50-55'ler civarında TÜFE ile girebileceğimizi düşünüyorum. Yılın ilk 6 ayı maliyet artışları ile karşı karşıya kalacağız. Asgari ücret 8 bin 506 TL oldu. Burada bir sürpriz olarak nisan ve mayıs ayında asgari ücrette bir artış daha olabilir mi? Yorum yapmak için erken ama, seçim öncesi 10 bin TL'ye dokunacağız gibi hissiyatım var. Dış finansman tarafı ve Türk Lirası'na ilişkin öngörülerde ise; Türkiye'de döviz açığımız var, fakat seçime kadar finansa etmeye devam edeceğiz. TL mevduat faizleri artışı ile gerçek kişiler DTH yani döviz tevdiat hesabı bozulmaya başladı. 1 ayda yaklaşık 10 milyar dolara yakın DTH bozuldu. Kredi  ve mevduat piyasası yeni yılda artacak şekilde görüyorum."

Kredi ve mevduat piyasasında neler yaşanacak?

"Bankalara TL mevduata dönüş baskısı artacak. Aynı zamanda şirketlere de TL'ye dönüş baskısı artacak. TL mevduat faizleri yüksek kalacak yüzde 25 - 26 civarında, kredi faizlerinde sınırlı düşüş yüzde 14 - 15 civarında  ve mevduat faizleri kredi faizlerinin yüzde 10 -11 puan üzerinde olacağını öngörüyorum. Kur korumalı mevduatın cazibesi azalıyor (kurlar sabit). KKM (Kur korumalı mevduat ) azalacak, TL mevduata geçiş var. Ticari kredi faizleri düşecek, ancak ihracat ve sanayi için finansman ve krediye erişim sıkıntılı olacak. TC Merkez Bankası nisan- mayıs aylarında faizleri 1 puan daha indireceğini düşünüyorum. Nisan - Mayıs aylarında pozisyonlar yeniden belirlenecek TL mevduatlardan dövize geçiş olabilir. "

2023 yılı için önerileri şöyle sıraladı:

"Kademeli fiyat artışları yani maliyet artışlarını görüyoruz. Mal ve hizmet fiyatlarımızda bir miktar fiyat artışları yapmak durumunda kalacağız gibi gözüküyor. Bir anda bütün maliyetleri fiyatlarımıza belki yediremeyeceğiz ama kademeli yıla dağıtarak olabilir. Mart ve Nisan'a kadar kredi paketlerinden yararlanın. Kredi faizleri ile kredi temin etme olanağımız var. Çünkü mart ve nisan aylarında seçimler sonrası hem merkez bankası hem kredi faizleri artışı kaçınılmaz diye düşünenler var. Çok katılmıyorum! Beklenti faizlerin artabileceği yönünde... Onun için bu TL faizleriyle krediye erişebiliyorsanız kullanmakta fayda var. Ticari borçlanmalarda aynı şekilde... Mayıs - haziran - temmuz bu anlamda nakit akışı seçim öncesi sonrası havasına bağlı olarak biraz durağanlaşabilir. Onun için yüksek ticari borçlara girmemekte fayda var. Malzeme stokları ile ilgili girdi fiyatları özellikle yurtdışı kaynaklı fiyatlarda bir miktar daha gerileme olacak (Ocak - Şubat). Yeni stoklar temin edilmeye başlanabilir. Dövizde borçlanma konusu zaten dövizle kredi ve borçlanma olanakları önemli ölçüde sınırlanmış durumda. Son olarak yatırımlarda büyüme için temkinli olma zamanı."

Özetle...

Ekonomist Can Fuat Gürlesel'in paylaşımları iş dünyasına önemli mesajlar içeriyordu.

Fırsatlara yönelik yatırımlar kaçınılmaz gözüküyor olsa da, yatırım ve büyüme için biraz temkinli olma zamanı.

2022 yılında tüm dünyada pandemi sonrası yeni denge arayışlarına şahit olundu.

Ekonomide inişler ve çıkışlar birbiri ardına geldi.

Rusya-Ukrayna savaşı, enerji, gıda ve emtia fiyatlarında yaşanan hızlı artışlar, küresel tedarik zincirinde değişen dengeler ihracat pazarlarını ciddi oranda etkiledi.

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları