Uludağ Organize Sanayi Bölgesi (Uludağ OSB) önceki dönem Başkanı ve Meya Grup İnşaat Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aydın'ı Gürsu'da Uludağ OSB karşısında bulunan Şef Bülent restoranda ziyaret ettim.

Özellikle Şef Bülent restorana vurgu yaptım, çünkü Yunus Aydın'ın önemli yatırım ortaklığından biri.

BURSA'DAN UMMAN'A 1 MİLYON DOLARLIK YATIRIM

"Gündemde yeni yatırım var mı?" diye sordum ve söze şöyle girdi:

"Grup şirketlerimizden biri olan Şef Bülent restoran zinciri kurmaya çalışıyoruz. Umman'ın başkenti Maskat şehrinde Şef Bülent'in şubesini açacağız. Yaklaşık 1 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Eylül ayına kadar faaliyete geçmesini planlıyoruz."

"Umman'ın Şef Bülent gibi bir konseptte ihtiyacı var mıydı?" dedim ve anımsatma yaptı:

"Yaklaşık 15 yıldır Bursa - Umman arası gidip geliyorum. Daha önce Umman'a inşaat alanında projeler de yaptık. Şef Bülent restoranın bulunacağı konum şık bir dekorasyonla nezih bir yer ve hatta mekânı kiraladıktan sonra dünya markalarının da mekâna talip olduklarını duyduk. İleriki süreçte iyi bir yatırım ve kazanç olarak düşünüyorum. Çünkü ülkemize de iyi bir getirisi ve kar oranı yüksek olacaktır."

400 BİN DOLARLIK YATIRIM

Uludağ OSB karşısında bulunan Şef Bülent'in olduğu konum için iş insanlarına yatırım teklifi götürdüğünden bahsetti:

"Kimseye derdimi anlatamadım, işletme için riske kimse girmedi. En sonunda mecburen riske girerek, kendi cebimden yaptığım 400 bin dolar yatırımla Gürsu'da bulunan Şef Bülent'e ortak oldum. Şef Bülent'i biz yarattık, fakat şimdi bununla da uğraşılıyor. Şimdi de önümüze alt yapı çalışmaları gibi bahaneler sunuluyor. Şef Bülent, şehrin doğu yakasına kazandırılan önemli bir hizmettir. GÜSAB ile Türkiye sanayisine örnek olduk. Hayatımda siyasetten kazanç sağlamadım, hep fatura ödedim. Benim en büyük hazzım insanlara, ilçeme, şehrime ve ülkeme hizmet etmek."

"MARKALAR ÇEKİLİYOR!"

Tekstil sektöründe daralmaya dikkat çekti:

"Tekstil sektöründeki dünya markaları maliyet hesaplarından dolayı Türkiye'den yavaş yavaş siparişlerini çekmeye başladı. Zara, Marks & Spencer gibi dünya markalarından bahsediyorum. Dolayısıyla tekstilde bir daralma söz konusu."

Sanayide çarkların yavaşladığı üzerinde durdu:

"12 yıl aşkın süre boyunca Uludağ OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimi yaklaşık 1 ay önce bıraktım. Uludağ Organize Sanayi Bölgesi'nin yeni Yönetim Kurulu Başkanı Enes Çelik oldu. Uludağ OSB'de elektrik tüketiminde yüzde 40'lardan aşağı yönlü bir kırılma görüyoruz. Bu veriyi tekstilde çarkların dönüş hızının yavaşlaması ve sanayide sıkıntı olarak yorumlamamız yanlış olmayacaktır. Avrupa bazlı talepte daralma olduğu malum ve bu sipariş daralması sanayiyi negatif etkilemekte. Tüketim verilerinden yola çıkarak, sanayide çarkların dönüş hızında bir miktar yavaşlamanın olduğunu söylemek mümkün. Tabi döviz kurunun etkileriyle ihracat rakamları iyiye doğru gidiyor. Özellikle tekstil konfeksiyona dayalı üretimde sıkıntılar var. İplik üretimdeki talep düşmesini de gösteriyor. Tekstilin yanında mobilya sektöründe de faaliyetlerimiz var. Tercih edilen ve ihracata yönelik önemli bir sektör... Yeni yatırımlar için sanayicinin önünü görmesi lazım."

GÜRSU'DA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLACAK MI?

Yunus Aydın'ın siyasi kariyeri devam edecek mi? İYİ Parti'den Gürsu'ya belediye başkan adayı olacağı konuşuluyor, kabul edecek mi?

"12 Eylül'ü yaşamış o üniversiteli gençlerden biriydim. Hayatım aktif siyasetin içinde geçti. Geçmiş dönemlerde belediye başkan adaylığı ve milletvekili adaylıklarında da bulundum. İl genel meclis üyeliği, ilçe başkanlığı ve genel merkez yöneticilikleri yaptım. Rahmetli babam 3 dönem Gürsu'da belediye başkan vekilliği ve hatta Aroma'nın kurucularındandır. Gürsu Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Esnaf Kefalet Kooperatifi kurucu yönetim kurulu üyelerindendi. Birçok görevde bulundum, yeni dönemle alakalı teklifler geliyor. Gürsu'da belediye başkan adaylığı için değişik siyasi partilerden ortak adayımız ol teklifleri geliyor. "Belediye başkanı adayımız olur musunuz?" diyorlar. Türkiye'de en uzun OSB Başkanlığı yapanlardan biriyim. Bugüne kadar siyaseti milletimize hizmet aracı olarak gördüm. Siyaset anlayışımda göreve talip olunmaz, görev verilir. Adımız Millet ittifakına yakın çıktığı için Gürsu'da yüzde 30 - 35 civarında bir oy oranı var. Şu anki konjonktürde aday olmak, kendimize sıkıntı yaratır gibi bir görüntü var. Her görevde elimizi taşın altına koyduk, eğer vatandaşımız isterse neden olmasın? Millet ittifakı ortamı olursa düşünülebilir, fakat şuan ki konumda işlerimle ilgileniyorum."

Ve ekledi:

"Sadece İyi Parti değil, genel olarak bir birliktelik ve seçilme ihtimali olursa aday olmak lazım. Biliyorsunuz ki milletvekili aday adayı oldum, tabi bu süreç ayrı olarak değerlendirilebilir. İktidarın sıkıntılı olduğu bir dönemde, muhalefet başarılı olamıyorsa eğer kendini sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ekonominin daraldığı ve halka yansımalarının olumsuz olduğu bir dönemde muhalefetin orta da olmaması gerçekten üzücü... 1999 - 2004 yıllarında il genel meclis üyesi iken, çevre yolu Gürsu bağlantısını projeye koyulması için mücadele verdim. Gürsu'ya hal projesini bizzat getiren kişiyim. Fakat sonrasında halin taşınması şehrin doğu yakası için çok büyük kayıp oldu ve ne yazık ki kimse tepki göstermedi. Üzülmemek elde değil! Maalesef Gürsu yerel yönetimde bir sıkıntılar var. 23 yıldır AK Parti iktidarda ve Gürsu'ya baktığımızda, ne devlet imkânlarından faydalandı ne de yerel yönetimler ilçe kalkınmasına katkı koydu. Gürsu'nun kalkınması için güçlü projeler lazım. OSB'yi - 47 bin metrekareden aldım ve getirdiğim nokta ortada. Projeler yaratılarak 4 milyar liralık kamulaştırma yapıldı. Türkiye'de sanayiciye yük olmadan ve sanayicinin sorunlarını çözerek en düşük alt yapı katılım payı alarak yaptık."

"GÜRSU VE KESTEL'İN GELECEĞİ İLE OYNAMAK DEMEK DEĞİL Mİ?"

Boyahaneler ile ilgili dipnot düştü:

"Uludağ OSB kurulurken yeni bir boyahane ruhsatının verilmemesi gerektiği fikrini o zaman plana koyduk. Bakanlıklar da dipnot olarak düştüler. Maalesef yeni boyahane ruhsatı vermediğimiz için sanayicilerden şikâyetlere maruz kaldık. "Boyahane kurmak istiyoruz" dediler, ama şehrin doğu tarafı yeni bir boyahane kaldırmaz ki... Sanayi, tarım ve konut alanlarının iç içe olduğu bir bölgede yer altı sularını heba etmek, havanın kirletilmesi Gürsu ve Kestel'in geleceği ile oynamak demek değil mi? Çevreyi kirleten sanayi yapılanması yeter, yazık günah!"

"YENİ BOYAHANE RUHSATINA İZİN VERİLECEKMİŞ! 500 BİN DOLAR TELAFFUZ EDİLİYOR"

Devam etti:

"Bizler, boyahane ruhsatlarına izin vermedik, ama duyumlarıma göre yeni yönetim izin verecekmiş. Böyle bir düşünce gerçekleşirse eğer, Gürsu ve Kestel'in ayağa kalkması lazım. Yeni yönetim boyahane ruhsatı ile ilgili çalışma yapıyormuş. Yöneticilikte her şey para değil, önemli olan doğru hizmet. Boyahane ruhsatı ile ilgili 500 bin dolar gibi bir rakam telaffuz edildiği konuşuluyor."

"GÜRSU'NUN YENİ PROJELERE İHTİYACI VAR!"

Yenidoğan Mahallesi'ne dikkat çekti ve şu başlıkların altını çizdi:

"Gürsu'muzun yeni projelere ihtiyacı var. Özellikle Yenidoğan Mahallesi ile ilgili çözüm yollarını hızlıca ortaya koyabiliriz. OSB'yi kurarken Yenidoğan Mahallesi'nin nüfusu toplam 1.500 iken, bugün toplam 40 bin nüfustan bahsediliyor. Tamamen kaçak yapılardan oluşuyor. Gürsu'nun turizm ve ticaret hayatını değiştirmesi beklenen tarihî Taşköprü ve Mimar Sinan sokaklarının restore edilerek turizme kazandırılmalı. Gürsu'ya  'Cumalıkızık ve Arapşükrü' sokağı tarzında tarihi sivil mimari örnekleri yapılabilir. Gürsu'ya yabancı turist çekecek projeler yaratılabilir. Gürsu'da yaklaşık bir asır önce yapılmış tarihi Orta Camii gibi kültürel peyzajlar turizm için önemli bileşenlerdir. Sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir aracı olarak kabul edilen turizm, yeni projelerle ilçenin kalkınma anlayışının yolunu açacaktır."

ÇATALTEPE...

"Görevden alınmanızın sebeplerinden biri de Çataltepe'ye talip olmanızın sebep olduğunu düşünüyor musunuz?" diye sordum ve şu yanıtı verdi:

"Maalesef Çataltepe fikrini ortaya koyduğumuzda, bir anda hedef haline geldik. Çataltepe sıkıntısını biliyorsunuz. Bir kooperatif kurulmuş sonuç olarak suçlu şu veya bu demiyorum. Yüzlerce esnafın mağduriyeti var. Uludağ OSB'nin Çataltepe ile ilgili bir projesi olduğunu ve esnafın mağduriyetini ortadan kaldıracağımızı hem de orada yaklaşık 2 milyon 500 bin metrekare bir alan açılmış olacağını ifade ettik. 1 milyon metrekaresinin OSB'ye tahsis edilmesi durumunda geri kalan 1,5 milyon metrekaresini esnafımızı mağdur etmeden yapımını OSB olarak üstlenebileceğimizi ortaya koymuştuk. Hem esnafın mağduriyeti ortadan kalkacak hem de buradaki planlı olarak merkezi buhar sistemi ve çevredeki bütün boyahaneleri oraya aktaracaktık. Merkezi sistemle planlı yapacağımız için karbondioksit salınımı da iyice asgariye indirecektik. Ve dolayısıyla boyahane problemlerini de ortadan kaldırılmış olacaktık. Buradaki boyahane sahipleri için de çok büyük şans olacaktı. Bölgede sıkıntı tamamen sona erecekti. Ama maalesef olumlu bir geri dönüş sağlanamadı."

Son olarak "Çataltepe sorunu çözülür mü?" dedim:

"Çözmek istendikten sonra çözülür!"