Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Bursa direniyor mu?

2024.01.29 19:26 - Son Güncellenme: 2024.01.29 19:46
A

Geçen hafta Cuma günü Bursa'da önemli bir sempozyum gerçekleşti.

Bursa Akademik Odalar Birliği'nde (BAOB) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu'nun (İKK) düzenlediği 'Direnen Kent mi Bursa' ana temalı Bursa 6. Kent Sempozyumu'ndaydım.

Sabahın erken saatlerinde başlayıp akşamın ilerleyen saatlerine kadar devam eden oturumlar, başlıklar, sunumlar ve konuşmacılar dikkat çekiciydi.

Öncelikle TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi Kurucu Başkanı Peyzaj Yüksek Mimar Necla Yörüklü'yü mükemmel bir organizasyona daha imza atması ve emeklerinden dolayı kutluyorum.

Sempozyumun açılışında dikkat çekici müthiş bir katılım yoğunluğu vardı.

Büyükşehir belediye başkan adaylarından ilçe belediye başkan aday adaylarına ve Bursa milletvekillerine kadar...

Maalesef bir ara kendimi aday ya da aday adayı tanıtım toplantısında hissettim.  

Kürsüye çıkan ve 'sıkıntılı konulara  çözümler gerekiyor, elbette plan ve projelerimiz var ve birlikte çözümler üretip birlikte  hayata geçireceğiz ' diyerek  kenti anlatırken bir yandan da aklı oy kapma yarışında olanlar...

Elbette Bursa'yı  yönetmek için yönetime talip olarak birbiriyle yarışan isimlerin söyleyecek sözleri vardı, dinledik.

Keşke akademisyenleri de dinleyecek vakitleri olabilseydi.

Çünkü açılış konuşmalarının ardından oturumlarda da kendilerini görmek isterdik.

Ancak açılış konuşmalarının ardından ilk oturuma bir tek CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk kalmıştı.

Öte taraftanda kent yönetimde bulunan belediye başkanlarını da sempozyumda görmek isterdik.

Çünkü ortak konu Bursa ve geleceği... 

Öyle değil mi?

Peki, Bursa ne kadar direniyor?

İlk oturumunda 'Kentsel Çevre-Kalkınma ve Kent Suçları' başlığı altında konuşmacılar yer aldı.

6 Şubat depremiyle birlikte yeniden yüzleştiğimiz afet gerçeğine bağlı olarak çok önemsediğimiz 'Felakete Dönüşen Afetler ve Bursa Gerçeği' başlıklı ikinci oturum gerçekleşti.

'Kendine Yeten Kentler ve Bursa' başlıklı üçüncü oturumda ise farklı alanlarda uzmanlaşmış profesyoneller ve akademisyenler yer aldı.

Son oturum, 'Kent-Sanayileşme ve Kentli Hakları' başlığı ile yapıldı.

Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek'ten 'Kent Suçları Bağlamında Mimarlık ve Bursa'nın Geleceğine Bakış'ı dinledik.  

Nilüfer İlçesine bağlı Alaaddinbey Mahallesi'ne dikkat çekti.

Rantın yüksek olduğu ilçe olarak bahsetti.

10 yıl önceki Alaaddinbey Mahallesi ile 10 yıl sonraki Alaaddinbey mahallesini karşılaştırdı.

"Kısa sürede tarımın ve tarım alanlarının ne kadar kolay griye dönüştüğünü görebiliyorsunuz. Geriye dönüşü yok ne yazık ki! Ayrıca dernekler oluşmuş ve çok ciddi de mücadele yürütüyorlar.Buna karşı direnmek çok kolay değil. Sermaye ve rant maalesef bizim tarım alanlarımıza dokunan muntazam fabrikaların yapıldığı yerler.  Eskiden kaçak yapılar sadece şehir dışından gelenlerin başını sokacağı yer olarak kurgulanırken, artık sermaye sahiplerinin rahatlıkla bir gecede prefabrik yapılarla ovayı taran etmesiyle ilgili. Bugün konuştuğumuz kaçak yapı tamda ağırlıkta bu. Masumane bir gerekçesi yok" dedi.

Sunumunu şu sözleriyle bitirdi:

"Kent suçlarına karşı çok ciddi mücadele verirken, bunu da halka duyurmak için sevgili basın mensuplarını kullanırız. Bursa'nın geleceği tartışıyoruz. Bursa'nın geldiği noktada yolsuzlukları yazan gazeteciler suikastta uğrar durumda."

Dikkatimi çeken diğer konu ise..

Sunumda Alaaddinbey Mahallesi anlatılırken, tek bir medya yöneticisinin ismi verilerek, "Gazete fotoğrafında da kullanmıştı çok hoşuma gitmişti" sözü hoş olmadı sanki...

Öncelikle Bursa basını tek bir medyadan oluşmuyor.

Ve Mimarlar Odası Bursa Şube'sinin haberlerine tüm medya kuruluşları destek verirken, tek bir medya yöneticisinin adının geçmesi ilginç...

(Devam edecek)


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları