Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Alüminyum sektörü tedarik sıkıntılarından nasıl etkileniyor?

2022.06.08 17:05 - Son Güncellenme: 2022.06.08 17:05
A

Global pandemi krizi hemen her sektörü etkiledi. İş dünyasının en önemli gündem maddelerinden biri de tedarik oldu. Günümüzde malzeme planlaması üreticiler için çok kritik hale geldi.

Birçok sektörde kullanım alanı bulan ve stratejik bir malzeme olan alüminyum; inşaattan otomotive, ulaşımdan ambalaja, elektrikten tüketim malzemelerine ve makineden savunma sanayine kadar geniş kullanım alanıyla Türk sanayisi için her geçen gün daha önem kazanan bir hammadde oldu.

Sektör temsilcilerine göre, alüminyumun önümüzdeki yıllarda üstün özellikleri ile birçok sektörde kullanım alanının artacağı öngörülüyor. Artışın en yüksek olduğu sektör ise, ulaşım (elektrikli araçlar) olarak belirtiliyor.

Birçok farklı sektöre dokunan, Türkiye ve Bursa'nın öncü alüminyum tedarik zinciri yönetimi firması Can Alüminyum Genel Müdürü İbrahim Aydın ile alüminyum sektörünü değerlendirmek üzere bir araya geldik.

Öncesinde, 1975 yılında Can Alüminyum'un kurulmasıyla serüvenine başlayan Yeşilova Holding'den bahsetmek istiyorum.

Alüminyum sektöründeki varlığını sürdüren, tecrübesiyle Bursa ve ülke ekonomisine katma değer sağlayan Yeşilova Holding, bünyesindeki 8 şirketiyle alüminyum alanındaki başarısını; otomotiv, beyaz eşya, raylı sistemler, mobilya, makine, döküm, inşaat gibi sektörlerde kanıtladığı gibi turizm kanadında varlığını sürdürüyor.

Gelelim konumuza...

Bildiğiniz üzere alüminyum, Londra Metal Borsası'nda (LME) işlem gören bir metal. Özellikle 2022 yılı içerisinde rekor seviyelerine ulaştı.

Türkiye işlenmemiş alüminyumda büyük ölçüde dışa bağımlı olup, birincil alüminyum kullanımının yüzde 93'ü ithalat yolu ile gerçekleşmektedir.

O halde, alüminyum sektörü artan fiyatlar ve tedarik sıkıntılarından nasıl etkileniyor?

"FİYATLARI BASKI ALTINA ALIYOR"

Can Alüminyum Genel Müdürü İbrahim Aydın'a alüminyum fiyatlarındaki yükselişi ve Rusya - Ukrayna krizinin alüminyum sektörüne etkisini sordum ve paylaştı:

"Son yıllarda LME stoklarının en az seviyelerinde olması fiyatları baskı altına alıyor. Bunun yanı sıra alüminyumun global çapta artan talebine karşı arz tarafında aynı hızda veya doğrultuda yatırımların ve ilave kapasitelerin gelmemesi, global çaptaki lojistik ve enerji problemlerini de göz önüne aldığımızda fiyatların borsa tarafında oluşabilecek ani artışlar ile daha da yükselmesi ile karşılaşılabilir. Rusya'ya uygulanan/uygulanması planlanan yaptırımlar ile alüminyum fiyatlarında ani değişikliklerle karşılaşabiliriz. Temkinli olmakta fayda var. Çin gibi Rusya'da dünyadaki diğer dengeleri değiştiren ülkelerden biridir. Rusya'nın en önemli özelliklerinden biri de; birçok madeni, metal ve hammaddeyi kendi bünyesinde üretiyor olması ve dünyaya tedarik ediyor olmasıdır. Dünyanın yüzde 6'sını, Avrupa Birliği'nin yüzde 30'unu ve Türkiye'nin yaklaşık yüzde 40- 50'sinin tedarikçisi olan primary alüminyum (birincil alüminyum) üreticisi Rusya'da yer almaktadır. Rusya - Ukrayna savaşı hem bu iki ülkeye yapılan ihracatları etkilemiş hem de özellikle Rusya'dan alüminyum ithalatı pazarda çok büyük tedirginliğe yol açmıştır."

"İŞLETME MALİYETLERİNİ YÜKSELTTİ"

Yüksek enflasyonun alüminyum sektöründeki etkilerine ve döviz kuru hareketlerinin reel sektöre etkisine değindik:

"Üretim maliyetlerinde yaşanan artış, birim fiyatlarda artışlara sebebiyet vermektedir. Ülkemizdeki para politikalarında izlenen süreçler, sadece ihtiyaca yönelik alımları canlı tutmakla beraber sirkülâsyonun azalmasına sebebiyet vermektedir. Artan ve değişken maliyetlere karşı korumacı ve savunmacı politikalar izlenmektedir. Döviz kuru dalgalanmaları reel sektörde her zaman tedirginliğe yol açmaktadır. Özellikle yaşanan dalgalanmalar üreticileri beklemeye ve pozisyon alma noktasında ikileme düşürmektedir. Son yıllarda artan döviz kurları ile gerek üreticilerin gerekse hizmet sektörünün işletme maliyetlerini yükseltmiştir."

Pandemi krizler kadar fırsatları da beraberinde getirdi. Tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar siparişlerin durumunu etkiledi.

Pandemi döneminin en başta lojistiğin ne kadar önemli hale geldiğini gösterdiğini söyleyen Can Alüminyum Genel Müdürü İbrahim Aydın'a liman ve lojistikte yaşanan sorunları sordum ve şöyle cevap verdi:

"Özellikle deniz taşımacılığında, konteynır bulunurluğunda ve fiyatlarında çok büyük dengesizlikler mevcut. Birkaç gün önce yeni çıkan COVID vakalarından dolayı Çin, birkaç limanını kapatmıştı. Bunlar ister istemez trafiği de olumsuz etkilemektedir. Kara taşımacılığında şoför krizi gündemden düşmemiş olup, lojistikte malzeme tedarikinin sağlanması noktasında en çok takip edilen ve maliyetlerin yukarı doğru tırmandığı bir diğer alan olmuştur."

Emtia tarafındaki yükseliş ivmesinin aktörlerinden biri de alüminyum oldu. Dünyanın en büyük üreticilerinden Çin'de yaşanan üretim kısıntıları arz tarafında baskı yarattı.

"ÇOK BÜYÜK BİR MAGNEZYUM KRİZİ YAŞANDI"

İbrahim Aydın, şöyle değerlendirdi:

"Çin; nüfusuyla, üretimiyle ve tüketimiyle sadece kendisini değil, dünyanın dengesini değiştiren ülkelerin başında gelmektedir. Çin'deki üretimlerin kısıtlanması, tabii ki dengeleri birçok yönden etkilemektedir. Tabii ki, burada çok farklı yönden bakılabilecek durumlar söz konusudur. Öncelikle bildiğiniz üzere ABD, hali hazırda alüminyum ürünlerinde Çin'e anti damping uygulamaktadır. Aynı şekilde belli bir dönem Avrupa Birliği de aynı şekilde Çin'e karşı ek vergilendirme koymuştu. Buradaki temel amaç devletlerin kendi ülkeleri veya kıtalarında üreticilerini Çin'in çok rekabetçi fiyatlarına karşı koruma altına almakla birlikte ABD'nin de yapmış olduğu gibi yine kendi ülkelerinde artan talebi karşılamak amacıyla yatırımlara teşvik etmek. Dolayısıyla alüminyumun global çapta artan kullanımı içerisinde bu ticari dengeyi korumak oldukça kritiktir. Çin'in direk ürünleri dışında dünyadaki birçok üreticiyi de etkileyecek başka kritik noktaları da bulunmaktadır. Örneğin, 2021 yılı içerisinde çok büyük bir magnezyum krizi yaşandı. Dünyadaki toplam üretilen magnezyumun yüzde 87'sini tek başına üreten ve tedarik eden Çin'in çevre kirliliği kapsamında kömür ile üretim yapan magnezyum fabrikalarının yüzde 50'sine yakınının faaliyetini durdurması sonucu, alüminyumun en büyük alaşımlandırma malzemelerinin başında gelen magnezyum arzındaki problemler, fiyatların çok ciddi artması yanında büyük üreticilerin üretimlerini durdurma noktasına getirmiştir. Sonuç olarak, tüm dünya özelinde bu dengelerin korunması ve hammadde konusunda tek bir ülkeye bağımlılığı olabildiğince azaltmak oldukça önemlidir."

"MALZEME PLANLAMASI ÜRETİCİLER İÇİN ÇOK KRİTİK HALE GELDİ"

"Tedarik sanayinin geleceği hangi yöne doğru gidiyor? Emtia pazarındaki tedarik risklerini ve fiyat hareketliliklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" soruma şöyle cevap verdi:

"Tedarik tarafında yaşanan sıkıntılar kısa vadede çözüme kavuşacağını söylemek pek gerçekçi olmaz. Günümüzde malzeme planlaması üreticiler için çok kritik hale geldi. Bunun son dönemdeki en büyük örneklerinden biride çip krizi. Semiconductor malzeme eksikliğinde çok büyük otomotiv üreticileri adeta dur kalk şeklinde üretimlerine devam eder hale gelmiştir. Avrupa'da dahi enflasyonun rekor seviyelere ulaştığı bu dönemde, arz - talep dengesizlikleri ve hemen hemen her gün yeni bir sorunla karşılaşılması emtialara da yansımakta ve kullanıcıların pozisyon almasını zorlaştırmaktadır. Fiyatlardaki dalgalanmalar insanları tedirgin etmekle birlikte, tedarik yönünde bir sıkıntı yaşamamak için bu iniş çıkışlar üreticiler tarafında bazen absorbe edilmek zorunda kalmakta, nihai kullanıcılara ve üreticilere anında yansıtılmaya da başlanmasını mecbur kılmaktadır. Sonuçta her üretici tarafından alternatif tedarik kanalları oluşturulmaya çalışılmaktadır."

"TALEP EDİLEN MALZEMELERİN BAŞINDA GELİYOR"

Alüminyum üretiminde ve satışında yaşanan sorunlara değindik:

"Alüminyum üretiminde en başta hammadde sorunları, alaşımlandırma malzemelerinin bulunurluğu, enerji arzında yaşanan problemler ve kapasite sıkıntıları olarak sıralayabiliriz. Buradaki özellikle iki sıkıntı birbiriyle direk bağlantılıdır. Özellikle yassı alüminyum üretiminde kullanılan slab (alüminyum kütük) arzında son dönemde ciddi sıkıntılar yaşanmakta olup, birçok primary alüminyum üreticisi global çapta yaşanan enerji arzındaki sıkıntılardan dolayı kimisi kapanmış kimisi yüzde 40-50 verimlerle çalışmaktadır. Bu da fiyatların yukarı doğru artması ile birlikte kendi döküm hatları olan üreticileri daha motive bir şekilde hurda ve geri dönüşüme yönelmelerine sebep olmaktadır. Pandemi sonrası dönemde satış kısmında bir sorundan bahsetmek pek mümkün değil. Özellikle 2021 yılında pandemide yaşanan global sorunlara ve arz - talep dengesizlikleri içerisinde pandemi öncesi rakamlara ulaşmış hatta geçmiş durumdadır. Burada alüminyumun özelinde artan taleplerin de etkisi oldukça fazladır. Yine mega trendlerden e- mobility yani elektrikli araçlara geçiş sürecinde alüminyum, bu yeni nesil araçlarda en çok kullanılan ve talep edilen malzemelerin başında geliyor. Özellikle batarya sistemlerinde..."

"İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN RİSK TAŞIDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ"

"Alüminyum sektörüne yön verecek küresel trendler nelerdir? Sektörünüzle ilgili hangi pazarlar risk barındırıyor?" diye sordum ve şöyle paylaşım yaptı:

"Alüminyumda yeni trendlerin başında e-mobility ve paketleme sektörü gelmektedir. Bununla birlikte yüksek oranlı geri dönüşümüyle alüminyum hurdalar 'recycling' günden güne daha önemli hale gelmekte ve plastiğin yerini almaktadır. Sektörde özellikle şuanda inşaat sektörünün risk taşıdığını söyleyebiliriz. Zaten artan maliyetlerle inşaatların önceki yıllara oranlar yavaşladığını söylemek mümkün."

"FİRMALARI OLDUKÇA ZORLAMAKTADIR"

"Fiyatlanma mekanizmasında bozulma var mı?" diye sordum ve belirsizliklere dikkat çekti:

"Fiyatlanma mekanizmasında bozulmadan ziyade artan belirsizlikler ve günü gününe uymayan maliyetler içerisinde kısa dönemli ve birçok değişkene bağlanan fiyat formulizasyonları ortaya çıkmıştır. Bu da insanların alacağı malzemenin fiyatının önceden bilinmesi, buna göre üretim maliyetini hesaplaması veya satışında pozisyon alması gibi konularda firmaları oldukça zorlamaktadır."

"SEKTÖRLERİN RAHAT EDECEĞİ BİR ORTAM OLUŞMASI ÖNGÖRÜLMEKTEDİR"

Geleceğin üretim ve satış kanalı nasıl olmalı? Sanayi geleceğe nasıl adapte olacak? Katma değerli üretim ve satış için yol haritası nasıl olmalı?

Katma değeri ve verimliliği yüksek, daha standart işlerin hızlı olacağı ve sektörlerin rahat edeceği bir ortam oluşması öngörülmektedir. Bu konuda özellikle Avrupa'da yakın gelecekte daha net şekilde takip edilecek karbon ayak izi, çevre dostu yeşil üretim, sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulandığı üretim ve üreticilerin tercih edilme zorunlulukları sektöre yön verecek ana kriter olma yönünde ilerlemektedir.

"GERİ DÖNÜŞÜM ÇOK ÖNEMLİ HALE GELDİ"

Sektörünüz ile ilgili gelecekte paylaşmak istediğiniz öngörüleriniz var mı?

Bahsetmiş olduğumuz zorlu süreçlere rağmen alüminyum, mutfaktaki tencereden yolculuk yaptığımız her türlü araca, enerji sektörü, paketleme, ısıtma ve soğutma sistemlerine kadar birçok uygulama ve alanda kullanılmaktadır. Son olarak yeni trendleri de düşündüğümüzde global yassı alüminyum tüketiminin yaklaşık 30M ton olduğu 2021 yılından itibaren Co2 emisyonu, yeşil enerji denetlemeleri ve regülasyonları altında çok ciddi şekilde artacağını söyleyebiliriz. Global çapta artık geri dönüşümün çok önemli hale gelmesi, üreticilerin geri dönüşüm merkezleri kurmasına vesile olmuştur. Bu yönde de yatırımlar artmaktadır. Uzun dönemli iş birlikteliklerinin önemli olduğu, açıklanacak yeni kararlar ve izlenecek para politikaları ile güvenli tedarikçi, güvenli liman stratejisi ile uzun dönemli tedarik planlarının yapılması gerektiği düşünülmektedir. Can Alüminyum ve Yeşilova Holding'in tüm şirketlerinin artan kapasitesi ile birlikte radikal büyüme stratejileri oluşturulmuştur. Geleceği tüketmeden üreten bir anlayış içerisinde olan planlı ve uzun dönemli planları hayata bugünden geçirmeye başlamıştır.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları