Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Akıllı işletmeci işini bilir!

2023.09.28 18:23 - Son Güncellenme: 2023.09.28 18:23
A

Aile ekonomisi denilince aklımıza ekonomi, finans konuları geliyor.

Şöyle baktığımızda aileler belli işletmelere sahip.

Gerçekte aile işletmeleri Türkiye'nin vazgeçilmezi...

Aile şirketlerini araştırdığım da, gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 90'ını aile işletmeleri gerçekleştiriyor.

Bu işletmelerin yüzde 38'i hala birinci kuşak tarafından yönetiliyor.

Yüzde 47'si ikinci kuşak tarafından, yüzde 13'ü üçüncü kuşak ve yüzde 2'si dördüncü kuşak tarafından yönetiliyor.

İşletmelerin ortalama ömürlerinin 25 - 30 yıl olduğu söyleniyor.

Çok düşük değil mi?

Fakat nesilden nesile aile şirketleri iyi aktarıldığında ise, şirketin ömrünün 45 - 50 seneyi geçeceği de...

Hep söylenen bir hikâye var.

Birinci kuşak büyütür, ikincisi geliştirir ve üçüncüsü batırır gibi klişe söylemler...

"Peki, doğru mudur?" diye ikinci kuşak işletmeciye sordum.

Şirketlerin kuşaktan kuşağa yaşamasının yolunun şirketleri, kurumsallaşmış aile şirketine dönüştürmekten geçtiği vurgulandı.

Ardından 'Aile Şirketi Anayasası'ndan söz etti.

Yani kurumsallaşmanın en önemli aşamalarından birini hatırlattı.

Sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla işletmede görev alacak aile bireyleri arasında iş ve görev tanımlarının net olarak yapılmasına, işletme içi kurallar belirlenmesine ve pay dağılımına değindi.

"Tabi süreci iyi götüren şirketler de var, başarısız olanlar da var."

Nesillerin yani birinci kuşak dediğimiz profesyonellerin yanında iyi pişmesi lazım.

Zor koşullar içinde tırmanmayı başaranlardı...

Bugün milyarlarca dolarlık cirolara sahip dev holdinglerin yönetim kurulu başkanlığı koltuğunda oturan patronlar...

Aile şirketleri ile ilgili yine üçüncü kuşakta battığını duyuyoruz.

Birinci ve ikinci kuşağın yaşadığı zorlukları ve heyecanı yaşamadığı için devamlılık konusunda çokta istekli olunmadığını da...

Değişim çok hızlı geliyor.

Üçüncü, dördüncü ve hatta beşinci nesil bilinmeyen bir dünyaya doğru gidiyor.

Sonuçta...

Kurumsallaşma şirketin büyümesine katkı sağlar ve yeni alanlara yatırım yapmasına cesaret verir.

Şirketleri ekonomiye yapacakları katkı düzeyi sahip oldukları yapılarıyla ilgili olduğunu açıklanan Türkiye'nin büyük sanayi kuruluşu sıralamalarında da görüyoruz.

Kurumsal olmayı başarabilmiş şirketlerin daha karlı olduğu biliniyor.

Dolayısıyla da ekonomiye katkısı önemli ölçüde daha yüksek oluyor.

Yani akıllı işletmeci işini biliyor.

Sizce de öyle değil mi?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları