Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

​​​​​​​Bursa'da hep aynı dert

2022.04.25 10:17 - Son Güncellenme: 2022.04.25 10:17
A

Bursa sanayicisinin en önemli gündemi vasıflı eleman, lojistik, altyapı problemleri, büyüyen kentin merkezinde kalmak, hava ve çevre kirliliği, arsa, hammadde maliyetleri, enerji, zamlar, ulaşım sıkıntısı, yetersiz rekabet gücü, yeni yatırım alanlarının ihtiyacı...

Neredeyse tüm Türkiye sanayisinde benzer bir durum var.

Öte yandan, Bursa sanayicilerinin gündeminde yeni enstrümanlar bulunuyor.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa ekonomisindeki dönüşüm sürecine ilişkin önemli adımlardan bahsediyor.

Peki, nedir bunlar?

Bursa'nın yatırım ikliminde nereye doğru yol alınacağı ise, ana gündemi oluşturuyor.

"BURSA'DA İŞSİZLİK YOK!"

Başkan İbrahim Burkay'ın konuşmasında dikkat çeken konulardan biri de, Bursa'da 'işsizlik değil, işçisizlik' sorunu bulunduğuydu.

Ülkemizde işsizlik oranlarının yüksekliği konuşulurken, iş dünyasının kalifiye eleman sıkıntısı çekmesi ilginç bir durum oluşturuyor. İş arayanlar da çalışacak iş yeri bulamamaktan şikâyet ediyor.

Bu konuyu çeşitli açılardan da ele alabiliriz; mesleki okulların ve üniversitelerin iş dünyasının isteklerini karşılayamaması, gençlerin reel sektöre uygun olmayan talepleri ve usta-çırak ilişkisinin artık azalması.

Başkan İbrahim Burkay, "Bursa'da işsizlik yok! Sanayi bölgelerinde fabrikaların tamamı çalışacak insan arıyor. Ama çalışacak insan maalesef bulunmuyor"diyor.

Bursa, Türkiye ekonomisine her anlamda en fazla katkıyı veren şehirlerin başında geliyor. Dolayısıyla çok ciddi bir işgücü ihtiyacı var.

Özellikle sanayide 'kalifiye eleman' sorunu uzun süredir gündemdeki yerini koruyor ve tüm sektörlerde sıkıntı yaşanmasına neden oluyor.

Sanayinin ihtiyacı olan niteliklere sahip personelin yetişmesi için çeşitli çalışmalar yürütülüyor, ancak nitelikler ve beklentiler ne yazık ki örtüşmüyor.

BURSA'DA YENİ SANAYİ ALANLARINA İHTİYAÇ VAR MI?

Son günlerde çok tartışılan konulardan biri de, 'Bursa'da yeni sanayi alanlarına ihtiyaç var mı?' sorusu...

Başkan İbrahim Burkay, Bursa'nın ekonomide yeni bir sıçrama gerçekleştirmesi için mekânsal planlama ve ölçek ekonomisine geçişin önemine dikkat çekerek, Bursa'nın merkezinde bulunduğu Marmara Havzası'nda yeni bir mekânsal planlama yapılmasının yatırım, üretim, istihdam ve ihracat değerinin yeni bir eşiğe taşınmasını sağlayacağını söylüyor.

PEKİ, SANAYİ BÖLGELERİNDE YATIRIM İÇİN YER VAR MI?

İbrahim Burkay, şöyle devam ediyor: "Bursa'daki 17 OSB'nin toplam büyüklüğü 50 milyon metrekare. 17 OSB'de 15 bin metrekare ve üzeri parsel sayısı 130'u bulmuyor. Sanayi bölgesinde yatırım için yer var diyenler oluyor. 3 bin metrekarelik yerlerde yatırım yapılması zor. Kent içindeki plansız sanayi alanlarında sıkışmış, büyümekte zorlanan KOBİ'ler için daha yeni ve modern planlı sanayi alanları oluşturulması gerekiyor. Bu noktada 2017 yılında KOBİ OSB projesi için talep topladık. 2 bin 556 üyemiz taşınmak istediğinin taahhüdünü verdi. Bursa trafiğinin yüzde 50'si buradan geliyor. Bursa'nın trafiği bir şerit arttırarak çözülmez. Yeni bir planlama ile bu yoğunluğu şehrin dışına çıkarmak lazım, yoksa çözülmez."

SANAYİDE YANLIŞ DÖNÜŞÜM

Sanayinin Bursa'daki payına dikkat çeken İbrahim Burkay, "Bursa'nın ortaya koyduğu ekonomik işlem hacmi 800 milyar Türk Lirası, bunun yüzde 45,5'i sanayiden geliyor. Bursa'nın 10. 880 kilometrekare toplam yüzölçümü için sanayi, binde 8'lik pay alıyor. BTSO, 1960 yılında Türkiye'deki ilk OSB'yi hayata geçirdi. 62 yıl sonra, Bursa'nın ikinci organize sanayi bölgesi TEKNOSAB kuruldu. Bu şehir, 62 yıl boyunca Organize Sanayi Bölgesi yapmamış. Diyeceksiniz Bursa'da 17 OSB var, ya diğer 15 OSB nasıldı? Diğer 15 OSB kurulduktan sonra ıslah OSB süreçlerinin ardından OSB statüsü kazandı. 1960 yılında OSB aklı ve vizyonunu ortaya koyan bir kentteyiz. 15 OSB'nin tamamı, nahiyelerdeki belde belediyelerinin alanlarında tarım arazilerine sanayi arsası diyerek yanlış sanayiye dönüşümü ile ortaya çıkmış, konutlarla iç içe olmak durumunda kalınmış ve bugün ciddi anlamda sıkıntısını yaşadığımız yanlış dönüşümün ortaya çıkan meyveleridir. 1960 yılında Organize Sanayi Bölgesi yapacak aklı olan bir kent, bunu 62 yıl boyunca kullanmıyor ve neticede bu işi belde belediyelerine bırakmış. Küçük Sanayi Sitesi, Yalova yolu, Demir yolu altı, Çalı, Üçevler, Ankara yolu altı gibi birçok noktada düzensiz sanayileşme yapısı var. Trafik, hava kirliliği, ulaşım sıkıntısı ve diğer çevre problemlerinin ana kaynağının da bu düzensiz, plansız yapılaşmadan kaynaklanıyor" diyor.

"DÜZENSİZ YAPILAŞMA VAR"

Bursa'da kent ve sanayi yapılaşmasının T şeklinde ve İzmir, İstanbul, Ankara, Gemlik ve Yalova yolları dikkate alınarak gerçekleştiğini vurgulayan İbrahim Burkay, "Yolun olduğu yere fabrika konulmuş. Ankara'dan gelen sanayinin içinden giriyor, İzmir yolunda yine sanayinin içinden çıkıyor. Bursa'nın her tarafı sanayi mi? İstanbul yolunda yine sanayinin içinden çıkılıyor. Derinlik 100 metreyi geçmiyor. Sanayi fabrikası yap diyen belediyenin, dağ başlarına ne yol götürecek bütçesi, ne elektrik, ne altyapı, ne arıtma tesisi ve nede ekonomisi var. Doğruyu yanlışı ayırt edemeyen toplumların gelişmesi imkânsız. Bizim doğruyu doğru olarak bilmemiz, yanlışı da doğru bir şekilde ortaya koyabilmemiz lazım. İzmir yolu üzerindeki tren hattını biliyorsunuz, güneyden kuzeye aldırdık. Yük indirme istasyonu Balat'taydı, şehrin dışına çıkardık. Akıllı şehircilik planlama ile başlar. Mekânsal planlamayla uydu kentler, lojistik merkezleri ve akıllı şehircilik uygulamaları ile özendiğimiz Avrupa'daki sanayileşme standardını yakalamış olacağız. Ölçek ekonomisine geçiş, ancak bu şekilde başarılı olabilir. Doğru mekânsal planlama ile kendi kendine yetebilen, kendi kaynaklarını doğru kullanabilen ve ekonomik savaşta gücünü kaybetmeyen bir şehri inşa etmek mümkün" diye konuştu.

MÜSİLAJ...

Bursa'da en büyük sıkıntının trafik, hava kirliliği, çevre ile olan problemler olduğuna değinen İbrahim Burkay, "Tüm bunların ana kaynağı sanayi olarak gösterilir. Marmara Denizi'nde müsilaj oluşumunun nedenlerinin araştırıldığı ve üniversitelerin hazırladığı raporları televizyonlar yayınlayamadı. Müsilajın neredeyse yüzde 80'i tarımsal ve konutsal kirlilikten kaynaklı. Sanayinin payı yüzde 8 bile değil. Çevre kirliliğinde de sıkıntının büyük kısmı plansız alanlardan kaynaklı" diyor.

"ŞEHRİ BOŞALTMAMIZ LAZIM!"

"Bu şehri boşaltmamız lazım" diyen İbrahim Burkay, "Şehrin kuzeyi deniz, güneyi dağ... O yüzden şehir batıya kayıyor. Doğu yakısında İnegöl'e giderken tepelere tırmanıyorsun. Bizim mutlaka mekânsal planlama ile şehrin her iki yakasına da uydu kentleri, lojistik merkezleri, ticaret merkezlerini, katı atık depolama alanlarını, arıtma tesislerini ve yeni nesil teknolojik endüstri bölgelerini hayata geçirmemiz gerekiyor. TEKNOSAB ölçek ekonomisine geçişin bir projesidir. Tedarik zincirini ve alt yükleyicileri geliştirecek ana şirketlere ihtiyacımız var" ifadelerini kullanıyor.

"KIRSALDAN KENTE GELECEK NÜFUS YOK!"

"Bizim kriterlerimiz net!" diyen İbrahim Burkay, şöyle devam ediyor: "Biz sanayicileri otobana, trene ve limana kavuşturun. Olduğumuz yerlere de uydu kentleri, katı atık tesislerini ve lojistik köyleri getirin. Bursa'daki 17 OSB'de 190 bin kişi çalışıyor, plansız sanayi bölgelerinde ise 230 bin kişi çalışıyor. Bursa'nın nüfusu 3 milyon 170 bin. Tüm dünyada üreten kesim olarak 15-64 yaş arası tarif edilir. Bursa'da bu nüfus 2 milyon 170 bin. Bunların içinden Bursa'da çalışan sayısı ise 900 bin. Sanayi büyütüldüğü zaman dışarıdan göç alacak iddiaları var. 30 yıl önce bu mümkündü. Ama şu anda kırsaldan kente gelecek nüfus yok. Bursa'da 2 serbest ticaret bölgesi kurulması için de projelerimiz var. Her sene 2 milyon yurt dışından nitelikli alıcıları bu bölgeler üzerinden kente getirmeyi hedefliyoruz. Cebinde 100 -150 dolarla değil, 30 bin- 40 bin- 50 bin dolar olan klasik tabirle bavul ticareti olarak da bilinen müşteri kitlesinden bahsediyorum. Bu sayede yeme-içme sektöründen eğlence merkezine kadar herkes ihracatçı olacak."


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları