Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Piyasalarda endişe mi?

2023.02.06 19:42 - Son Güncellenme: 2023.02.06 19:42
A

2023 yılına girerken dünya ekonomisine ilişkin olarak kara bulutlar vardı ve biraz daha kötümser bakıyorduk.

Bu senenin ana konusu yüksek enflasyon...

Enflasyonu indirmek için uygulanan sıkı para politikaları, özellikle ihracat pazarlarımızda yaratmış olduğu yavaşlama, küçülme ve belki de resesyon...

Dünya zor bir dönemden geçiyor ve bizlerde ekonomik göstergelere ayak uydurmaya çalışıyoruz.

Gelin hep birlikte Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel'in ekonomi sunumuna gidelim.

Sunumda önemli paylaşımlar vardı.

Aktarayım...

2023 ekonomi sunumu tabii sadece Türkiye'ye has bir durum değil, maalesef dünyanın tamamında bu karışıklık söz konusuydu.

Öncelikle önemli pazarlarımızı oluşturan ve sıkı para politikasını uygulayan büyük ülkelerin enflasyon oranlarında geri eğilim başladığına ve bunun yarattığı iyimserliğe işaret etti.

Ekonomik göstergelere baktığımızda, küresel sanayinin kullandığı girdi ve çıktı maliyetlerinde gerilemeyi görüyoruz.

Artan fiyatlar içinde sıkı para politikalarının etkisi ile özellikle dünya pazarlarında ihracat fiyatlarımızı daha rahat arttırabilmiştik.

Fakat bugün fiyatlarda oluşan geri çekilmelerden dolayı biraz daha zor koşullarla karşı karşıyayız.

Dünyada enflasyonla mücadele konusunda iyi adımlar geliyor. Yılın sonuna kadar enflasyonla mücadelede kalıcı başarı sağlanana kadar merkez bankaları sıkı para politikalarına devam edeceğini söylüyor.

Sıkı para politikalarının beklenenden önce sonuç vermeye başlamasıyla, dünyada resesyon endişelerinin de giderek azalmaya başladığını görmeye başladık.

2023 büyüme beklentileri içinde Avrupa ve Almanya'nın küçülmesi beklenirken, sınırlı olsa da pozitife geçti.

İngiltere hariç ihracat pazarlarımızda küçülmeleri çok görmeyeceğiz gibi.

Özellikle enerji ve emtia fiyatlarından elde edilen gelirlerle birçok bölgede büyüme iyi yönde ilerliyor. Resesyon endişesi de giderek azalıyor.

Türkiye ekonomisini seçim öncesi ve sonrası olarak değerlendirdi.

Seçime kadar olan dönemde asgari ücret, EYT, kredi paketleri, kamu borçlarında yeniden yapılanma, mali af, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına gelen indirimlerle birçok destek paketi hayata geçti.

Ekonomiyi ciddi şekilde destekleyeceğinden ve çok büyük bir likidite çıkışından bahsetti.

Seçime kadar 1 trilyon liraya yakın kaynak ekonomiye enjekte edilmiş olacağını ve iç talebi önemli ölçüde destekleyeceğinden de söz etti.

Açıklanan KGF ve kredi paketleri, faiz ve vade itibariyle çok elverişli krediler arasında yer alıyor.

"Azami ölçüde yararlanılabilir diye düşünüyorum. Sektörlerin talep ettiği başlıklarda sahada ekonomiyi destekleyici kredi paketleri oluşturulmuş durumda" dedi.

Aynı zamanda maliyet artışlarına dikkat çekti.

Şöyle ki piyasada fiyatların sabitlenmesine yönelik baskı yaşandığından bahsetti.

"Belki seçime kadar olan dönemde kağıt üzerinde enflasyonu düşmüş gibi görebiliriz, ama yüksek maliyet yetkisi ve diğer unsurlar seçim sonrasına kalacak gibi duruyor. Biliyorsunuz ki, enerji ve doğalgazda fiyat indirimleri var ve indirimlerin devam edeceği söyleniyor. Kalıcı mı yoksa seçim sonrası yeniden artışa geçer mi ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Döviz kurlarının etkileri ile ocak ayında ciddi bir ihracat zayıflaması var. Seçime kadar da döviz kurlarını tutma çabası ve kısa vadeli borçlarımız birikmeye devam ediyor. Muhtemelen seçime kadar geleneksel olmayan kaynaklarla finansman devam edebilecek gibi görünüyor. Şuanda çeşitli ülkelerden kaynak girişi var" dedi.

DTH yani döviz tevdiat hesabı, döviz bozdurulmasına yönelik alınan tüm kararlara rağmen kuvvetli bir geri çekilişten sonra yeniden artış göstermeye başladı.

Öte taraftan birçok işletme için kredi ve mevduat piyasası, kredi paketleri ve likidite olanakları sağlanmaya devam edecek.

Özellikle sanayici ve ihracatçı tarafında finansmana erişim konusunda sıkıntıların devam ettiğinden de söz etti.

Kur korumalı mevduatlarımızı ne yapalım?

90 milyar TL'ye yakın kur korumalı mevduat çözülmek zorunda kaldı. 1.4 trilyon TL kur korumalı mevduat var, 1 trilyon TL'si gerçek kişilere, 400 milyar TL şirketlere ait. Gerçek kişiler buradan çıkmaya başlamıştı, bunun üzerine kur korumalı mevduattaki faiz sınırı kalktı.  Seçime kadar yüksek faiz devam edecek gibi. Şirketler tarafında üst sınır devam ediyor, muhtemelen şirketler tarafındaki üst sınırında kalkacağını düşünüyorum. Türk Lirası dolar kuru baskılayarak döviz kurunu tutmaya devam edeceğiz. Seçime ilişkin beklentiler netleştikçe döviz tarafında hareketlenmeyi görebiliriz diye düşünüyorum.

Aynı zamanda Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, değerlendirmeleri dışında değişiklik olmasını çok fazla beklemediğinden de bahsetti.

Sonuç olarak ekonomik göstergeler ile tekneyi kıyıdan kıyıdan seçime kadar götüreceğiz gibi...

Burada en önemli sıkıntı döviz kuru krizi endişesiydi.

Şimdilik seçime kadar piyasalarda endişe yok gibi gözüküyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları