Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Bursalı ihracatçı fiyat tutturamaz hale geldi!

2023.05.11 18:43 - Son Güncellenme: 2023.05.11 21:13
A

2023 yılı için ihracatçı olumlu bir tanımlama yapmakta zorlanıyor.

Kayıp yıl olarak görüntü sergileniyor.

Hedef, mevcudu korumak...

Sadece ihracat rakamını değil; aynı zamanda firmaları ve çalışanları da korumayı kastediyorlar.

Gündem ihracatçıların finansmana ulaşım zorluğu ve maliyet...

Toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon rakamları, finansmana erişimde yaşanan zorluklar, TL'nin döviz kurları karşısındaki seviyesi, işçilik, enerji, hammadde fiyatlarındaki artış rekabetçiliği engellediğinden yakınıyorlar.

Konuştuğum birçok ihracatçı fiyat tutturamaz, sipariş kabul edemez noktada olduklarından söz ediyor.

Hatta pek çok iş insanı fabrikaları açık kaldığında mı, kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapar hale geldiklerinden bahsediyor.

Tek çare olarak döviz kurlarının artması olarak görüyorlar.

Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamamaya devam ederse, ihracat yara alacaktır.

"Döviz kurunu baskılamayın. İhracatçılar olarak karlılığımız düştü, fiyat rekabetçiliğimizi kaybediyoruz" diyerek çağrıda bulunuyorlar.

Açıkçası ihracatçılar enflasyona paralel kur ve destekleyici koşullarda finansman talep ediyor.

Özellikle ihracata yönelik teşvik ve krediler ne kadar genişlerse yatırım iştahı da o ölçüde artacağına ve nakit akış istikrarına dikkat çekiyorlar.

Dün akşam Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği'nin (GESİAD) sinerji toplantısı vardı.

Bursalı iş insanlarını bir arada görmüşken, sohbet içerisinde konuyu ihracata getirdim.

Sohbetimizdeki değerlendirmeleri yazımın başında paylaştım.

YOĞUN TEMPOYA KISA BİR MOLA...

Sinerji toplantısı stres atma toplantısına dönüştü.

İş dünyasının kahkahaları unutulacak gibi değildi...

Seçimlerden, gergin siyasi ortamdan ve finansal risklerden bunalan iş dünyasının kısa molasına 'Mandıra Filozofu' filmleriyle tanınan Müfit Can Saçıntı yetişti.

Böylelikle gülmekten kırılan iş insanları keyifli dakikalar yaşadı.

Eğlenceli hale getiren sistem eleştirisini 'İtiraz Ediyorum' adlı gösterisiyle sürdürdü.

Evlilikten, eğitim sistemine, çalışma hayatına kadar pek çok konuda düşündürürken, aynı zamanda da güldürdü.

Gündeminde ekonomi de vardı.

Evliliğin aşk değil, para politikası olduğunu dile getirdi. 

Kısa bir molanın ardından ekonomi gündemine devam...

GESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kaya'nın değerlendirmeleri vardı.

"HER GÜN BİR ÖNCEKİNİ ARATIYOR..."

"Bir tarafta artan cari açık, enflasyon, bütçeden yapılan faiz ödemelerindeki artış, artan döviz kuru, faizde ve kurlarda bir süredir ikili hatta çoklu bir yapının ortaya çıkması, nakit sıkıntıları, diğer tarafta belirsizlikler derken bu günlerde neredeyse gülmeyi unuttuk. Artık, her gün bir öncekini aratıyor" diyor Başkan Murat Kaya...

Söylediklerinde haksız da değil haklı da...

"HER FABRİKA BİR KALEDİR"

Ve ekliyor:

"Son dönemde küresel ekonomik gelişmeler belirsizlikleri artırıyor. Bizler; üretim, ihracat, istihdam sevdalılarıyız. İş dünyası olarak bizlere düşen de kurtuluş savaşında kazanılan başarıyı taçlandıracak olan ekonomik mücadeleyi zafere ulaştırmaktır. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti bizim en büyük hazinemizdir.100. yılına ulaşan Cumhuriyetin genç müteşebbisleri olarak, Atatürk'ün açtığı yolda hiç durmadan yürümeye, 'her fabrika bir kaledir' sözünün rehberliğinde çalışıp üretmeye azim ve kararlılıkla devam ediyoruz."

Bu arada deprem bölgesine TÜRKONFED'in başlatmış olduğu 1800 adetlik konteyner kentlerin ve çocuk parklarının yapımını GESİAD üstlenmiş.

Geçtiğimiz günlerde GESİAD Başkanı Murat Kaya ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Denizli'deydi.

Denizli Genç İş insanları Derneği (DEGİAD) ile GESİAD arasında kardeş dernek protokolü imzalarının atıldığının da haberini verdi. 

MARSİFED Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya'nın konuşmasından notlarım ise şöyle;

"Ülkemizi baş döndürücü bir hızla değişen ve dönüşen dünyaya uyum sağlayacak hale getirmeliyiz. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm bireylerin hayallerine erişme imkânına kavuştuğu bir ülke yaratmalıyız. Bu hayali, yeni yüzyıla ulaştırma iradesini sergileme sorumluluğumuz var. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılda tereddüdü değil, umudu çoğaltarak, ortak hayaller inşa ederek topluma büyük uzlaşmanın mümkün olacağını gösterelim. Nasıl ki 100 yıl önce büyük bir bağımsızlık mücadelesini her ses, her renk, her düşüncenin ortak akılla hareket ettiği kurtuluş ruhuyla verdiysek bugünde gelecek hayalinize, bu "büyük çoğulculuk ve kapsayıcılık" ile gerçekleştirilebilir, öznesi ben değil biz olan yeni bir hikâye yazabiliriz."


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları