TÖB-SEN Bursa İl Temsilcisi'nden protesto

TÖB-SEN Bursa İl Temsilcisi ve Faik Yılmazipek İlkokulu öğretmenlerinden Serkan öğretmen okul müdürünü protesto etti. 

Serkan Bebek'in açıklaması şöyle;

TÖB-SEN Bursa İl Temsilciliği olarak sene başında sendikamız TÖB-SEN'in ÇEDES ile ilgili almış olduğu eylem kararı gereği, bu okulun bölgesindeki veliler ile ÇEDES üzerine bir halk toplantısı yaptık. Bu toplantıdan sonra veliler, değerler eğitimini pedagojik eğitimini almış, bu işi profesyonel yapan öğretmenlerin vermesi gerektiğini dile getirmiş ve Çedes'i istemediğine dair birçok veli okula dilekçe vermiştir. Maalesef ki Anayasa tanımlı olan laik eğitimi savunması gereken okul müdürü bu toplantıdan sonra velilerimi 2'şer 3'er odasına çağırarak 'Serkan Hoca siyaset yapıyor, sizi örgütlüyor, amacı kötü! gibi cümleleri velilerime kullanarak makamını şahsıma yönelik kötüye kullanmıştır. Okul müdürü bizle konuşmak yerine velileri kışkırtmayı tercih etmiştir.

Okul müdürümüz aynı zamanda okulda ve okulun yakın çevresinde olanlar konusunda duyarsız davranmıştır. Okulun mesai saatinden sonra okul içinde uyuşturucu kullanılması, bölgedeki tarikatlar tarafından 12 yaşından küçük çocukların dergaha davet edilmesi ve okulun girişindeki demir kapının ayaklarının kırık olması, çocuklar için güvenlik riski teşkil etmesi ile alakalı yakın zamanda  okul önünde bir basın açıklaması daha yaptık. Okul önünde uyuşturucu okul içinde tarikat istemiyoruz diyerek yaptığımız açıklamadan sonra bazı kişiler tarafından hedef gösterilmeye başlandım. Okuldaki velileri tarafından benim hakkımda 'Serkan öğretmen din düşmanı, uyuşturucuya karşı ama kendisi sigara içiyor' şeklindeki ifadelerle, düşmanca hislerle kirli bir dil kullanılarak hakikat çarpıtılmak maksadıyla şahsıma yönelik karalama operasyonları yapıldı. Bu durumu okul idaresine 2 öğretmen anlatmamıza rağmen okul müdürü ''Siz açıklamanızda bilimsel eğitim dediniz, irtica dediniz, bundan rahatsız olmuş olabilirler, okulda Çedes'i isteyen veliler var, protokol gereği okula gelmek isteyenler var' şeklinde talihsiz açıklamalarda bulunmuştur.

Yaptığımız  görüşmeden bu yana da bize bu konu hakkında bir açıklama dahi yapmayan okul müdürü odasında bana hakkında cimer başvurusu var , dilekçe var  diyerek bana göz dağı vermek maksadıyla ifadeler kurmuştur.Okul müdürü bulunduğu makamı kullanarak; hakkımda kendi velilerime yönelik Serkan siyaset yapıyor sizi örgütlüyor amacı kötü gibi cümleler kurmuş bundan rahatsızlık duyan veliler okul müdürüne tepki göstermiştir, müdür ile velileri müdür odasında bir araya getirdiğimde velilerde müdür beye evet siz bu cümleleri kurdunuz demiştir. Okulda tarikat istemiyoruz diyerek anayasaya da ve milli eğitim temel kanunundaki laikliği savunmuş bir sendika  başkanı bir eğitim emekçisi olarak müdür beye odasında söylediğim gibi buradan da söylüyorum.Siz bu sürecin bir tarafısınız bana yönelik yapacağınız inceleme de yok hükmündedir.

Yaşanan bu durumlarla alakalı okulumuza bir müfettiş talebinde bulunduk. Son 3 gün içinde Osmangazi Kaymakamı ve İl Milli Eğitim Müdürü ile bir görüşme yaptık. İl Milli Eğitim Müdürü'ne süreci anlattığımızda kendisi de merdiven altı tarikatlara yönelik cezalar yazdıklarını dile getirmiş fakat 'Açıklama pankartındaki tarikat ve uyuşturucu kelimesi sanki olmamış başka bir şey yazılabilirdi sanki' demiştir. Tarikatın merdiven altı veya üstü olmaz, ayrıca yetkililerden hangi tarikat merdiven altıdır hangisi merdiven üstüdür bunun kriterleri nedir konusunda bize bir açıklama yapmalarını talep ediyoruz. Derneğe dernek, partiye parti, tarikata tarikat, cemaate cemaat denir. Biz bir teşbihte benzetmede bulunmadık. Ve şundan da adımız kadar eminimiz okul içinde tarikat istemiyoruz değil okul içinde merdiven altı tarikat istemiyoruz deseydik bu sefer de bunlar tarikatlara merdiven altı diyorlar şeklindeki ucuz siyasetle karşı karşıya kalacaktık. Anayasada ve milli eğitim temel kanununda yer alan laikliği savunduğumuz için suç işliyorsak bu suçu açık açık işlemeye devam edeceğiz.

Aynı niyet okumayı ucuz siyaseti okul müdürü de yapmaktadır. Neden okul içinde ve dışında gece uyuşturucu ve alkol kullanılıyor demediniz diyerek trollük peşindedir. Sanki konu okulun içinde ve dışında uyuşturucu maddelerin kullanılması değil sanki konu bu okulun giriş demir kapısının 1.5 senedir bozuk olması ve güvenlik riski taşıması değil sanki konu 12 yaşından küçük çocukların ailelerinin izni ve bilgisi dışında dergahlara davet edilmesi değil de uyuşturucu ve tarikatı yan yana getirmek gibi algı operasyonları yapanları şiddetle kınıyor ve kabul etmediğimizi de buradan açıkça dile getiriyorum.

Sayısız defa basından öğrendiğimiz; 'Mağduriyetlerin, taciz tecavüz, istismar durumlarının yaşandığı tarikat ve cemaatlere yönelik bir kez dahi olsun toplumsal refleks göstermeyenler, bizler bu okulun önünde uyuşturucu içilmeyecek, adı dergah tarikat ne olursa olsun 12 yaşından küçük çocukların evebeynleri olmadan yetişkinlerin yanında olmadan dergaha çağrılması doğru değildir' dediğimiz için bizleri din düşmanı olarak hedef göstermektedirler. Uygulanmak istenen Çedes Protokolü, eğitim sisteminin dini kurallara göre düzenlenmesi, okul ortamlarında öğrencilerin inanan inanmayan, dindar dinsiz, ibadet eden ya da etmeyen gibi kategorilere ayrılmasına ve yeni gerilim alanları yaratmasına neden olmaktadır. Cumhuriyet devriminin bize miras bıraktığı aydınlanmacı, ilerici, çağdaş, uygar değerlerin etrafında laikliği, insanlığın en kıymetli birikimlerinden kabul eden cinsiyet eşitliğini toplumsal yaşamın vazgeçilmezi olarak gören TÖB-SEN Bursa İl Temsilciliği olarak buradan tüm kamuoyuna haykırıyoruz. Okullarımıza tarikatları sokmayacağız ÇEDES'e geçit vermeyeceğiz.