Sedef nasıl tedavi edilir?

Sedef nasıl tedavi edilir?

Dünya nüfusunun yüzde 2'sinde görülen sedef hastalığı nasıl tedavi ediliyor? Sedef hastaları beslenmesinde nelere dikkat etmeli? Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal SUAM Deri ve Zührevi Hastalıkları Kliniği Dermatoloji Uzmanı Prof.Dr. İlknur Kıvanç Altunay bilgi verdi

2019.01.11 09:17 - Son Güncellenme: 2019.01.11 09:17 - Sağlık - HABER MERKEZİ
A
Sedef nasıl tedavi edilir?

Elimizde çok çeşitli araçlar var. Tedaviyi planlarken bir kere sedefin hafif mi, orta şiddetli mi, ağır mı olduğu önemli. Hastalığın şiddeti deri lezyonlarının ağırlığıyla ilgili bir durum. Vücudun yüzde 10'undan az tutulum varsa lokal tedavi dediğimiz kremler, dışarıdan uygulanan losyonlar yeterli. Elimizdeki formüllerle veya bazen gözle hastalığın orta veya ağır şiddete doğru geldiğini tespit etmişsek sistemik tedavilere (ağızdan alınan haplar, iğne, ışık) geçiyoruz. Çünkü şiddetli sedeflerde vücudun başka sistemlerinde de örneğin kalp damarlarında da sorun çıkma riski yüksek.

YENİ TEDAVİ VAR MI?

Türkiye'de de kullanılmaya başlayan biyolojik tedavilerden söz edebiliriz. Daha uzun ve etkin tedavi sağlayabilmek için bu ilaçlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Biyolojik tedaviler de dahil yüzde 100 başarılı olan, sonsuza kadar sedefi temizleyen bir tedavi seçeneğine maalesef sahip değiliz. Devam eden araştırmalar var, yeni ilaçlar da yolda.

BİYOLOJİK TEDAVİ NEDİR?

Bunların çok çeşidi var. Tamamı enjeksiyon (iğne) şeklinde, belli periyotlarla veriliyor. 15 gün, 3 ay ya da 2 ayda bir yapılanları var. Hastanın tedaviye ihtiyacı olduğunu anladıktan sonra bazı hazırlıklar yapıp ilacı uygulamaya başlıyoruz. Hasta, iğneyi evde kendi kendine yapabiliyor. Bir kez gösterildikten sonra yapılması son derece kolay. Ama başlangıçtaki yükleme dozunu biz yapıyoruz. Tek problem, ilacı bittikten sonra hastanın gelip ilacını yazdırmak zorunda olması. Kendileri ilacı alamazlar. Her seferinde tetkikler tekrarlanır ve ilaç yeniden reçete edilir.

NASIL ETKİ EDİYORLAR?

Sedef hastalığındaki ana problem bağışıklık sistemindeki T hücrelerinde. Bu hücrelerin salgıladığı bazı maddeler var. Biyolojik ilaçlar değişik kademelerde bu hücrelere etki ediyor. Birbirlerinden farkı da bu. Bir yol gibi düşünün, yolun farklı istasyonları var. Her bir ilaç, bu istasyonlardan birinde devreye giriyor. Kimi biraz daha geri noktadan kimi hedefe daha yakın bir yerden etki ediyor. Her hastada her ilaç başarılı olacak diye bir kural yok. Kimine TNF alfa blokeri dediğimiz bir ilaç kimine de bir başkası iyi geliyor.

YAN ETKİLERİ VAR MI?

Çok sık yan etki görmüyoruz. Bunlar güvenli ilaçlar. Fakat her hastayı kontrol altında tutmamız lazım. Belli aralıklarla kan testleriyle yan etki olup olmadığına bakıyoruz.

BAŞARI ORANI YÜKSEK Mİ?

İlaç başarısından beklediğimiz vücudun büyük bir bölümünün sedeften temizlenmesi. Asıl beklenen sedefin yüzde 90-100 kaybolması. Gerçekten de sedefi tamamen kaybolan hastalarla karşılaşıyoruz. Fakat sedefin tekrarlama ihtimali var. Bir de ilacı kullanıp birkaç yerinde hâlâ sebat eden lezyonları olan hastalar var. Bunu da bazen bir başarı gibi kabul ediyoruz. Elbette vücudun sedeften arınmasını yalnızca biyolojik ilaçlarla değil, geleneksel ilaçlar dediğimiz, ağızdan alınan ya da enjeksiyonla verilen ilaçlarla da mümkün. Geleneksel ilaçlar başarısız olduğunda ya da hastanın bu ilaçlara yan etki gösterdiği durumlarda biyolojik ilaçlara geçmeyi öneriyoruz.

İLAÇLAR DEVAMLI KULLANILMALI MI?

Hastanın durumuna göre arada mola verilebiliyor. Bazı hastalar 'Ben yoruldum, biraz kullanmayayım', bazıları 'Kullanmazsam geri gelir, kullanmak istiyorum' diyebiliyor. Ömür boyu kullanılabilir mi, elbette. Biyolojik ilaçlar Avrupa ve Amerika'da Türkiye'den çok önce kullanılmaya başladı. Artık güvenlikleriyle ilgili elimizde birçok yayın var. Hatta geleneksel ilaçlardan daha güvenli oldukları söyleniyor.

BİYOLOJİK İLACA RAĞMEN TEKRARLAMA RİSKİ YÜKSEK Mİ?

Bu tamamen hastanın bünyesine bağlı. İlaç kesildiğinde bir süre sonra geri gelebilir. Bunu kestirebilmek gerçekten mümkün değil.

DEVLET ÖDEMEK İÇİN ŞARTLAR KOŞUYOR MU?

Evet. Önce geleneksel ilaçlar deneniyor, bunlar başarı sağlamıyorsa ya da hasta tolere edemiyorsa ikinci aşamada biyolojik ilaçlara geçebiliyoruz. Biyolojik ilaçlarda da bir kere deneyip başarılı olamamışsak farklı bir biyolojik ilaca veya kombinasyon dediğimiz bir biyolojik, bir geleneksel ilacı bir araya getiriyoruz.

BALIK OLMAZSA OLMAZ

Özellikle yasakladığımız, "Şunu yemeyin" dediğimiz bir gıda yok. Sebze meyve, balık ağırlıklı bir diyet öneriyoruz. Kilo almaya sebep olduğu için unlu ve şekerli gıdaları aşırı tüketmemeleri gerekiyor. Kilo sedefte istenen bir şey değil, diyabeti artırıyor. Diyabet riski de sedefte daha fazla. Vitamin, mineral takviyesine ihtiyaç olup olmadığı tartışmalı. Bilimsel veriler yalnızca omega 3'ü destekliyor. Bunu da omega 3'ten zengin balıkları (somon, ton, uskumru, sardalya, hamsi) diyetinizde bulundurarak alabilirsiniz.

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2019.01.11 09:17 - Son Güncellenme: 2019.01.11 09:17 - HABER MERKEZİ
A