Kurtulmuş: "Rezaleti hep beraber gördük"

Kurtulmuş, UNESCO Uluslararası Hoşgörü Günü etkinlikleri dolayısıyla  Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) tarafından düzenlenen "Tarihten Bize En  Güzel Miras: Barış ve Hoşgörü" toplantısında, Türkiye'nin ve dünyanın zor bir  süreçten geçtiğini belirterek, ne kadar zorluklarda kalınırsa kalınsın, milletin  ferasetiyle bu zorlukların üzerinden gelindiğini anlattı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak TİKAD'a her zaman çalışmalarında  destek olacaklarını ve omuz omuza çalışacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Bu  topraklarda kadın, her zaman bu milletin kaderini belirleyici ve tayin edici  olmuştur. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bugün Türkiye Cumhuriyeti olduysak bunda  kadınlarımızın büyük payı vardır. En son 15Temmuz gecesi kadınlarımızın  cesaretle tankların önüne çıkması hem cesaret hem de merhametle, o darbeci  askerleri tanktan indirebilecek şekilde yol gösterici olabilmesi, dünyada hiçbir  ülkenin kadınına nasip olamayan bir feraset ve cesarettir. Bundan dolayı da  Türkiye'yi bu hale getiren çok değerli kadınların her birisine yürekten sevgi ve  bağlılığımızı ifade ediyoruz." diye konuştu.

Türk kadınının iş dünyasına ve çalışma hayatına katılım oranlarının ve  eğitimdüzeyinin giderek yükselmeye başlamasının son derece sevindirici olduğunu  ifade eden Kurtulmuş, "Kadınlar da Türkiye'nin kalkınmasında öncü rolünü  sürdürmeye devam edecek. TİKAD'ı bu özelliği ile de önemsediğimizi ifade etmek  isterim." dedi.

Numan Kurtulmuş, içinde yaşadığı coğrafyanın Türkiye'nin en büyük  zenginliği olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Bu coğrafyada 24 büyük medeniyet yaşamış, her birinden geriye büyük  eserler kalmış. Bu anlamda Anadolu coğrafyası medeniyetlerin buluştuğu bir yer.  Bu coğrafyada birçok eser gün yüzüne çıkarılmış ama bir çoğu da gün yüzüne  çıkarılmayı bekliyor. Bu anlamda yapacak çok işimiz var. Hoşgörü ve barış  anlamında baktığınızda da Aziz Nikola, Meryem Ana, Eyüp Sultan Hazretleri,  Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hacı Bayram Veli de burada. Anadolu toprakları  insanlığın da merkezi olan bir yerdir. Tarih boyunca başı derde girmiş olanın  geldiği ve kendisine huzur bulduğu topraklar, bu topraklardır. Bu topraklarda 72  millet barış içinde yaşamıştır. Şimdi bunların yeniden farkına varmamız lazım.

İslam üzerinden büyük bir algı operasyonu uygulanıyor. Buna karşı  çıkacak olan da bu topraklardır. Özellikle TİKAD'ın bu anlamda çok büyük bir  sorumluluğu olduğunu ifade etmek isterim. Ötekileştirmemeyi insanlık müktesebatı  olarak görüyoruz. Bizim büyük medeniyetimiz, bu büyük coğrafyada karşısındakini  ötekileştirmeden, hakim olduğu coğrafyada insanlara barış ve huzuru getirdi."

"Türkiye muazzam bir zenginliğe sahip"

Komşuluk ilişkilerine de değinen Kurtulmuş, gelecek dönemde bu anlamda  Türkiye'ye önemli görevler düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Önce yabancı düşmanlığı şeklinde başlayan sonra İslam karşıtlığı  şeklinde devam eden sonra Türkiye düşmanlığı şekline dönüştürülmeye çalışılan bir  siyesi trend var. Batı ülkelerinde devam ediyor. En son NATO'nun tatbikatındaki  rezaleti hep beraber gördük. Bu kabul edilebilir bir şey değil. 'Filanca  memurumuz yapmış, ayıp etmiş' diye geçiştirilecek bir şey de hiç değil. 1990'lar  başında ABD'nin Irak'ı işgali ile önce siyasi trend olarak başlayan, think-tank  müesseselerinde son derece iyi kurgulanmış, üretilmiş bir korkudur. Bu üretilen  korkuyu besleyecek şekilde İslam dünyasında da çok sayıda yanlış uygulamanın  olduğu çok açık. Aslında birbirine karşı gibi görünen bu iki unsur bir araya  geliyor ve bütün İslam dünyası çöp tenekesine atılmaya çalışılıyor. Buna sahip  çıkacak olan Türkiye'dir. Birçok olumsuzluk yaşanmasına rağmen, Ermeni, Rum  kültürü ile bir arada yaşanıyor."

Konuşmasında turizm verilerine de değinen Kurtulmuş, "2017'nin ilk 9  ayında Türkiye 'ye gelen Alman turist sayısı 3 milyona yaklaştı. Almanya'da   seçimlerde neredeyse her gün 'Türkiye'ye gitmeyin' propagandaları yapıldı. Bu  olumsuz propagandalar sonrası çok az Alman turistin gelmesi gerekirdi ama  siyasetin dili başka, turizmin dili başka. Çünkü onlar Türk halkının  misafirperverliğini biliyor. Biz bu güzel örnekleri anlattıkça, karşımızdakiler  ne yaparsa yapsın, güzel sonuç alacağımızı biliyoruz." dedi.

Bir başka önemli örneğin de Herakles Lahidi'nin Türkiye'ye getirilmesi  olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye'ye karşı karalama kampanyalarının  yapıldığı bir dönemde UNESCO'nun yürütme kurulu seçimlerinde 195 ülke vardı,  184'ü oy kullandı. 184 ülkeden 154 ülkenin oyunu alarak yürütme kuruluna girdik.  Türkiye en zor zamanında bile çok büyük gücü olan bir ülkedir. Bunu kendi  gücümüzün manası bilelim diye söylüyorum. Hep birlikte Türkiye'nin bu gücünü  artırmak, Türkiye'yi bütün platformlarda en iyi şekilde temsil etmek hem de  dünyanın her yerinde Türkiye'yi yoluna devam ettirmek için mücadele etmek  zorundayız." ifadelerini kullandı.

"Turizim, dış politikadaki gelişmelerle yakından ilişkili"

Kurtulmuş, turizmdeki gelişmelerin dış politikalardaki gelişmelerle  yakından ilişkili olduğunu vurgulayarak, bunlarla ilgili çalışmalarını  sürdüklerini söyledi.

Bakan Kurtulmuş, Rus uçağının düşürülmesi, 15 Temmuz darbe girişimi,  terör tehditleri, Suriye ve çevresindeki gelişmelere rağmen yılın ilk 9 ayında  turizm rakamlarının gayet güzel geldiğini belirterek, sözlerini, "26 milyon  turist sayısına ve 20 milyar dolar civarında turizm gelirine sahip olduk. Yıl  sonunda 31,4 milyon turist gelecek, 26 milyar dolar da turizm gelirimiz olacak.  Bu yılın ilk 9 ayında dünya turizmi yüzde 7 gelişirken, Türkiye turizmi yüzde 27  büyümüş. Bu, Türkiye'nin bu olaylardan çıkabilecek bir rahatlıkta olduğunu da  gösteriyor." diye tamamladı.