Zafer Partisi Bursa İl Başkanlığı'ndan 'Türkçülük Günü'nü anma etkinliği

CEREN SÜMBÜL / BURSADA BUGÜN

Zafer Partisi Bursa İl Başkanlığı, 3 Mayıs Türkçülük Günü ve dönemin mağdurlarını anmak adına Görükle'de buluştu.

Gerçekleştirilen buluşmaya Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi, GİK üyesi ve Bölge Başkanı Mahmut Kara, Nilüfer İlçe Başkanı Işıl Esgin, Osmangazi İlçe Başkanı Turgay Şimşek, Yıldırım İlçe Başkanı Selçuk Kaya, Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Köksal Şenkuyumcu, Karacabey İlçe Başkanı Vahit Demir, Gençlik Kolları Başkanı Ufukcan Kaçmaz, Bursa İl, Nilüfer, Osmangazi İlçe yöneticileri ve Gençlik Kolları katılmıştır.

TÜRKLÜK EDEBİDİR SLOGANI ATILDI

Olumsuz hava şartlarına rağmen 'Türklük Edebidir' sloganıyla yapılan buluşmaya Bursalı vatandaşlar katılım gösterdi.

Zafer Partisi Bursa İl Başkanlığı'nın Türkçülük Günü hakkında yaptığı açıklama şu şekilde; 

Bundan tam 80 sene önce Türkçü fikir adamları, dönemin siyasi erki tarafından büyük baskılara maruz kalmıştı. Sonrasında ortaya çıkan Türkçü direniş, 3 Mayısı Türkçüler günü olarak anmamıza vesile olmuştur. 2. Dünya savaşının bitişiyle birlikte güçlenen Sovyet Rusya, ülkemizi tesir altında bırakıyordu. Bu dış baskıları altında ortaya çıkan Türkçülük davasında, aralarında  Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar ın da bulunduğu pek çok Türkçü fikir adamı hüküm giymiştir. Evet aradan tam 80 sene geçti. Bu geçen zamanda Türk ve Türkçülere yapılan baskılar azaldı mı?

"ÇOĞALAN VE ÇOĞALTAN TÜRKÇÜYÜZ"

Dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu 5 Ağustos 1942'de TBMM'de yaptığı konuşmada şunları söyler, "Biz Türk'üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız. Meclis kürsüsünde Türkçülüğünü haykıran bir başbakandan, şimdilerde "her türlü milliyetçiliği ayakları altına alacağız" diyen bir zihniyetin yönetimine evrildik. Bu zihniyet o kadar tehlikeli ki Türk'ten hatta Türk isminden o kadar nefret ediyorlar ki Türk bayrağının yerine "tek bayrak" Türk milletinin yerine "tek millet" ifadelerini kullanırlar. Bu zihniyetin Türkiye cumhuriyeti Devleti'nin kurucu felsefesi ile de problemi vardır. bu sebeptendir ki anayasanın ilk üç maddesini ve Türklük tanımının yapıldığı 66. maddeyi değiştirmek için ellerinden geleni yapacaklar. 

"TÜRKLÜĞE SAVAŞ AÇANLARA HAYKIRIYORUZ"

Şimdi tekrar soruyorum; Evet aradan tam 80 sene geçti. Bu geçen zamanda Türk ve Türkçülere yapılan baskılar azaldı mı?

Meydanlarda bağırıyoruz, Türkiye Türk tür Türk kalacak diye... Evet bağırıyoruz. Zira kavgamız artık bir var olma mücadelesidir. 

Ne yazık ki içinde bulunduğumuz şu günlerde kendi öz yurdumuzda kendi kimliğimizi haykırmak dahi suç oldu. Kısa bir süre önce milliyetçi paylaşımda bulundukları için göz altına alınan gazetecileri hatırlayınız. Buradan Türklüğe savaş açanlara haykırıyoruz, Sizler var olun diye biz kendi kimliğimizden ödün vermeyeceğiz. Biz Türküz, Türk doğduk, Türk öleceğiz. Uğruna atalarımızın bedeller ödediği devletimizin adını, bayrağının ismini değiştirecek bir babayiğit daha dünya üzerinde var olmamıştır.