İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Bursa'nın kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşümü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, Bursa'nın çözüm bekleyen sorunlarına değiniyor. İMO, BAOB'ta kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşüm konusunu ele aldığı bir toplantı gerçekleştirdi.
"PLANSIZ VE DENETİMSİZ YAPILAŞMA TOPLUM İÇİN TEHLİKELİ HALE GELDİ"İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, kaçak yapılaşmanın olumsuz etkilerine ve kentsel dönüşümün önemine değinerek sözlerine başladı. Erdem, "Kaçak yapılaşma hukuki bir sorun olmakla birlikte aynı zamanda kentlerimizin güvenliği, estetiği ve sürdürülebilirliği açısından ciddi tehditler oluşturmaktadır. Plansız ve denetimsiz yapılaşma deprem riski gibi doğal afetlerle birleştiğinde, yalnızca bireyler için değil toplumun tamamı için büyük bir tehlike haline gelmektedir. Ne yazık ki bu olgu kentlerimizin birçok bölgesinde karşımıza çıkmakta ve yapı stokumuzun kalitesini, çevreyi, altyapıyı, su kaynaklarımızı, ulaşımı ve yaşanabilir alanlarımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Öte yandan kentsel dönüşüm kavramı, sadece eski yapıların yıkılıp yerine yenilerinin yapılmasından ibaret değildir. Kentsel dönüşüm; sosyal, ekonomik ve çevresel faktörleri bir bütün olarak ele almayı gerektirir. Bilimsel esaslara dayalı, planlı ve toplum yararını gözeten bir dönüşüm anlayışı, sağlıklı ve yaşanabilir kentlerin inşası için vazgeçilmezdir. Ancak bu süreçte rant odaklı yaklaşımların ve plansız uygulamaların önüne geçmek de büyük bir sorumluluk olarak karşımızda durmaktadır" şeklinde konuştu.
"BURSA YAŞANMAZ ŞEHİR OLMAYA DOĞRU İLERLEMEKTEDİR"Erdem, kaçak yapılaşmanın doğal afetler konusunda büyük sorunlar yaratacağını vurgulayarak, "Kaçak yapı demek bizim tanımımızla öncelikle mühendislik hizmeti almamış güvensiz alanlar ve içinde yaşayan her bir vatandaşımız için de adeta birer tabut demektir. Üzülerek belirtmek isterim ki Bursa'da kaçak inşaat kültürü oluşmuştur. Kaçak inşaat yapmanın dayanılmaz cazibesi maalesef vatandaşlarımızı yanlış uygulamalara sevk etmektedir. Hepinizin malumu üzerine çok uzun yıllardır siyasi kaygılarla kaçak yapılaşmaya göz yumulmuş, dönem dönem de çıkartılan imar aflarıyla vatandaş adeta kaçak yapı yapmaya teşvik edilmiştir. Zira bugüne kadar yapılan kaçak yapılar, yapanın yanına kâr kalmıştır. Günümüzde ve Bursa özelinde konutların yanında ayrıca kaçak sanayileşme sorunu da vardır. Bunların yanı sıra bir de insanların deprem korkuları istismar edilerek ya da doğayla buluşma tutkuları bahane edilerek turizm adı altında yeni bir kaçak yapılaşma modeli ortaya çıkmıştır. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de Bursa'mızda hukuksuz kaçak konut ruhsatları ve kaçak imar afları ile uğraşıyoruz. Plansız sanayileşme ve imar uygulamaları sonucunda ve üzerine bir de artan plansız nüfusla beraber Bursa her geçen gün yaşanamaz bir şehir olma yolunda ilerlemektedir" dedi.
"KENTİMİZDE KAÇAK YAPI KÜLTÜRÜ OLUŞMUŞTUR"Bursa'nın 81 il içinde en hırpalanmış kent olduğunu söyleyen Erdem, "Kentimizde maalesef kaçak yapı kültürü oluşmuştur. Bu noktada bataklıktaki sinekler ile değil bataklığın kendisini kurutmak ile ilgili kafa yormamız gerektiği açıktır. Merkezi ve yerel yönetimler sorunu oluşturan nedenleri ortandan kaldırırsa sonuçlar da doğrudan ortadan kalkacaktır. Bursa'yı kaçak yapı cenneti haline getiren anlayışla neden kentimiz mücadele edemiyor? Yalova, Bilecik ve sanayi şehri olan Kocaeli deprem sonrası kaçak yapılaşmayı neredeyse sıfırlamışken biz neden hala 2025 yılında kaçak yapıyı konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaçak yapı ile mücadele için yapılması gerekenleri açıklayan Başkan Erdem, "Ülkemizde ve kentimizde kaçak yapılaşma sorunu, merkezi ve yerel yönetimlerce siyaset üstü bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. Yani kaçak inşaat yapan kişi, kurum ve kuruluşlar bu suçun cezasını mutlaka ödeyeceğini bilmelidir. Bu cezalar da mutlak suretle caydırıcı olmalı ve uygulanmalıdır. Neyi kastettiğimizi bir örnekle açmak gerekirse, belediyelerimizin kaçak yapılarda vatandaşlarımızı maddi olarak cezalandıramadığını biliyor muydunuz? Ülkemizde kaçak yapılaşmanın herhangi bir parasal cezai karşılığı maalesef yoktur. Mahkemenin verdiği para cezası belediyelerimizin kestiği para cezasının çok çok altında olduğundan kaçak yapı yapan vatandaş mahkeme sonucunu bekleyerek belediyenin kesmiş olduğu cezayı dikkate almamaktadır ve böylelikle belediyelerin kaçak yapılaşma ile mücadelesi caydırıcı olmaktan çıkmaktadır" şeklinde konuştu.
ERDEM, BURSA'DA SANAYİLEŞMENİN ARTMASINA DEĞİNDİBursa için sanayileşmenin artmasıyla yaşanabilecek sorunlara da değinen Erdem, "Örnek vereceğimiz bir diğer önemli sorunumuz da sanayi şehri Bursa'da kaçak sanayileşme patlaması yaşanmasıdır. Kıymetli tarım arazilerimiz üzerinde ne yazık ki kâr amacıyla kurulmuş olan sanayi yapılarının önce depo diye başlayarak sonra fabrikalara dönüşen süreçleri tüm Bursa'nın gözü önünde yaşanmaktadır. Bu kadar imarlı sanayi arsamız varken,mevcut sanayi bölgelerinde halen daha doluluk tamamlanmamışken sanayi inşaatının kaçak olarak yapılıyor olması herhalde bir tek bizim şehrimize nasip olmuştur. Ayrıca mevcut OSB bölgelerinde sundurma adı altında ruhsatlı sanayi binalarına eklenti olarak, mühendislik hizmeti almadan yapılarak üretime alınan sanayi yapıları da en yaygın kaçak yapı çeşitlerinden biri olarak karşımıza çıkması düşündürücü değil midir?" şeklinde açıkladı.
Erdem, "Bursa huzurlu, yaşanabilir, dirençli ve ruhunu geri kazanmış olarak acilen dönüşmelidir. Uzun yıllardır konuştuğumuz bir diğer sorunumuz ise kuşkusuz kentsel dönüşümdür. Maalesef Bursa'da ilk düğmeyi yanlış ilikleyerek planlama yapmadan, dönüşüme ihtiyaç olan bölgelerden değil, rantı bol olan bölgelerden başladık. Elimizdeki veriler net olmamakla beraber ülkemizde dönüşmesi gereken yaklaşık 7 milyon konuttan bahsedebiliriz. Bursa'mız için ise riskli yapı stoğumuzun yaklaşık yüzde 65 seviyelerinde olduğu öngörülmektedir. Diyoruz ki planlamanın en önemli ayağı olan gerçek veri değerlerine ulaşmak, sağlıklı dönüşüm için en önemli konudur. Öncelikle kentsel dönüşüm strateji belgesi ivedilikle hazırlanmalı, kentsel dönüşüm uygulanacak bölgelerde bütüncül planlama ilkeleri her bölge için aynı değil bölgenin özelliklerine göre esnetilerek uygulanması sağlanmalıdır. Tam yeri gelmişken devletimize de buradan önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum. Mevcut işleyiş ile kentsel dönüşümü gerçekleştirmek mümkün değildir. Vatandaş ve devlet taşın altına elini koymadığı sürece sadece rantın olduğu bölgeler yenilenir hepsi o kadar. Bu çerçevede 7 milyon dönüşmesi gereken konuttan bahsedilirken bu dönüşümün sadece kamu eliyle yapılması hayalcilikten öteye geçemez. Özel iştirakleri de kentsel dönüşüme dahil etmenin matematiğini ortaya koymalıyız" açıklamalarında bulunarak Bursa için kentsel dönüşümün önemine değindi.
Ayrıca Erdem, kentsel dönüşüm konusunda vatandaşların detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve kentsel dönüşümün bütüncül olarak uygulanması gerektiğine dikkat çekti.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÇÖZÜMLER KONUŞULDUİMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen Kentsel Dönüşüm Çalıştayı raporlarına göre kentsel dönüşüm için yöntem ve çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı;
1) 2025 yılı içerisinde yapı stoğu envanteri çıkartılarak binaların depreme karşı nasıl davranacağı net bir şekilde ortaya çıkarılmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için BBB ile İMO Bursa Şubesi şehrimizin yapı stoğu envanterini çıkarmak adına protokol yaparak harekete geçmelidir. BBB'nin JICA ile yapmış olduğu çalışma çok kıymetli olup bir an önce bu çalışmadaki mikro bölgeleme çalışmaları tamamlanıp yukarıda bahsettiğimiz çalışma ile gerçek anlamda tamamlanmış olacaktır.
2) Kentsel dönüşüme ada veya parsel bazlı dönüşüm yerine bütüncül kentsel dönüşüm planlaması yapılmalıdır. Kriterler şeffaf bir şekilde adil olarak özel sektörü içine dahil edecek bir model oluşturularak planlanmalıdır.
3) Kentsel dönüşüm uygulamalarının önünü açmak için yeni yapılaşma alanları ile yoğunluğu olan yapılaşmış bölgelerin birbirinden ayrılması gerekmektedir. Bu sebeple kentsel dönüşüm uygulanacak bölgelerde bütüncül planlama ilkeleri her bölge için aynı değil bölgenin özelliklerine göre esnetilerek uygulanması sağlanmalıdır. Bu çalışma için bakanlık ile ortak çalışmalar yürütülmelidir. İlgili meslek odaları bu süreçte dirençli Bursa için sorumluluk almalıdır.
4) Şu an kentsel dönüşümün önündeki en önemli sorun vatandaştaki yanlış dönüşüm bilincidir. Bu sebeple vatandaşın elini taşın altına koyması gerektiği bilinci oluşturulabilmesi için kamuyu farkındalık çalışmaları tüm paydaşlar tarafından ortak bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
5) Yoğunluğu yüksek olan mevcut yapılaşmış bölgelerde rezerv alan oluşturulmadan dönüşüm imkansızdır. Bu sebeple BBB kent anayasası içerisinde sadece kentsel dönüşümde ihtiyaç olan rezerv alan oluşturmak adına şehir merkezinde kalmış, depremsellik açısından risk taşıyan atıl, çöküntü haline gelmiş sanayi ve konut bölgelerinin boşaltılıp taşınması için yeni imar alanları oluşturulabilir.
6) Kentsel dönüşüm sadece riskli binaların yıkılıp yeniden yapılması ile değil, binaların güçlendirilmesi de bir kentsel dönüşüm metodu olarak dikkate alınmalıdır. Ayrıca deprem riski taşıyan mevcut yapıların yerinde dönüşümünün önünün açılması için yapıldığı dönemdeki imar haklarının korunması adına tüm hukuki çalışmalar yapılmalıdır.
7) Kent anayasası yapılmadan makro projeler için Bursa'da bir çivi dahil çakılmasına müsaade etmeyeceğimizi her platformda söyledik. Elbette Kentsel Dönüşüm Planlaması yukarıda bahsettiğimiz çözümler ışığında kent anayasasında yapılmalıdır. Fakat şehrimizin her an deprem tehlikesi altında olduğunu düşündüğümüzde kentsel dönüşüm projelerimize pozitif ayrımcılık yapıp kent anayasasını beklemeden elde varolan haklar kentsel dönüşüm ve yasası yönetmeliğinde tanımlanan imar kurallarına aykırı olmadan yapılması kırmızı çizgimizdir.
KAÇAK YAPILARLA NASIL MÜCADELE EDİLMELİ?Erdem, "Mevcut imar planları, Bursa'nın hızlı büyümesine uygun olarak revize edilmeli ve sürdürülebilir bir şehirleşme modeli benimsenmelidir. Yasal yapılaşmayı teşvik etmek için ruhsat ve tapu işlemleri hızlandırılmalı ve sadeleştirilmelidir. Valilik kararı ile imar planına aykırı ve ruhsatsız yapılara altyapı hizmetlerinin getirilmesi engellenmelidir. Kaçak yapıların yoğun olduğu bölgelerde kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilerek modern ve güvenli konutlar yapılmalıdır. Dar gelirli vatandaşların kaçak yapılaşmaya yönelmesini önlemek için düşük maliyetli sosyal konut projeleri artırılmalıdır. Yasal inşaat projelerine yönelik teşvikler artırılarak firmalarla iş birliği yapılmalıdır. Yapı malzemesi satıcılarının, kaçak yapılara malzeme temin etmelerini önlemek için denetim altına alınmaları sağlanmalıdır. İMO Bursa Şubesi geçmiş dönemde Valilik ile birlikte yaptığı protokoller ile kaçak yapılara hazır beton verilmesini engellemiştir. Belediyelerin teknik ekipman ve personel kapasiteleri artırılarak denetimlerin daha etkin yapılması sağlanmalıdır. Yerel yönetim çalışanlarına imar hukuku ve denetim konularında düzenli eğitimler verilmelidir. Tarım arazileri, ormanlık alanlar ve su kaynakları etrafındaki yapılaşmayı engellemek için bu bölgeler "koruma alanı" ilan edilmelidir. Kaçak yapılaşma riski olan doğal alanlarda ekolojik turizmi teşvik ederek bölgenin korunması sağlanabilir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bursa Bölge, 2025.01.16 10:54