Türkiye'nin önemli içme suyu kaynaklarından Sapanca Gölü'nde su seviyesi her geçen gün düşüyor. Kuraklık, azalan yağışlar ve bilinçsiz su kullanımı, gölü artık yalnızca çevresel bir sorun olmaktan çıkarıp acil müdahale gerektiren hayati bir mesele haline getiriyor. Yaşanan bu gerileme içme suyu güvenliğinden ekosistemin korunmasına, tarım ve turizmden yerel ekonomiye kadar pek çok alanda çözüm bekleyen yapısal sorunları da gündeme taşıyor.
Sapanca Gölü'nde yaşanan bu süreci kapsamlı bir dosya haberle ele aldı. Su seviyesindeki düşüşten kuraklığın etkilerine, kaçak ve bilinçsiz su kullanımından alınan tasarruf ve koruma tedbirlerine, yerel yönetimlerin projelerinden göl çevresinde yaşayan vatandaşların ve esnafın endişelerine kadar birçok başlık, saha gözlemleri, uzman değerlendirmeleri ve güncel veriler eşliğinde incelendi. Birden fazla haberden oluşan bu dosya, Sapanca Gölü'nün karşı karşıya olduğu kuraklık tehdidini tüm yönleriyle ortaya koyuyor.
Bölgeden sahaya yansıyan insan hikayelerinden kurumsal önlemlere uzanan Sapanca Gölü gerçeğinin farklı boyutları, bu dosyada mercek altına alındı.
"DOĞU MARMARA'NIN CAN DAMARI" SAPANCA GÖLÜ KURAKLIK NEDENİYLE TEHDİT ALTINDA
Sapanca Gölü, kuraklık, azalan yağışlar ve bilinçsiz/kaçak su kullanımı nedeniyle tarihinin en düşük su seviyesine (28,55 m) geriledi. Son 11 yılın en az yağışlı döneminin yaşanmasıyla göl ciddi su kaybı yaşadı; kıyılar çekildi, iskeleler susuz kaldı. İçme suyunda sorun yaşanmaması için tasarruf ve denetim tedbirleri alındı, kaçak kullanımlara yaptırım ve su tasarrufu seferberliği başlatıldı.
AZALAN YAĞIŞLARLA SU SEVİYESİ KRİTİK EŞİĞİN ALTINA DÜŞTÜ
Son 65 yılın en kurak dönemini yaşayan Sapanca Gölü'nde su seviyesi 28,54 metreye düşerek kritik eşiğin altına indi. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asude Ateş, azalan yağışlar ve artan buharlaşmanın yanı sıra içme suyu, sanayi ve tarımsal kullanımın göl üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu belirtti. Ayrıca gölün korunması için su bütçesinin yeniden ve etkin şekilde planlanması, içme suyunun önceliklendirilmesi, sanayi ve turizm kullanımının sınırlandırılması ile alternatif su kaynaklarına yönelinmesi gerektiğini vurguladı.
GÖLDEN KOCAELİ'YE BİR YILDA SAĞLANAN SU MİKTARI KADAR KAYNAK YOK OLDU
Sakarya ve Kocaeli'ye içme suyu sağlayan Sapanca Gölü'nün bulunduğu Aşağı Sakarya Alt Havzası'nda çok şiddetli kuraklık yaşanıyor. Yağışlar ve derelerle göle gelen yıllık ortalama su miktarı son 10 yılda 124 milyon metreküpten 89 milyon metreküpe düşerken, bu azalma Kocaeli'nin yıllık su ihtiyacına denk bir kaynağın artık bulunmadığını ortaya koyuyor. Sanayi ve şehirleşmenin artması da göl üzerindeki baskıyı artırıyor.
Marmara Bölgesi'nin en önemli içme suyu kaynaklarından Sapanca Gölü, 65 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bir zamanlar 32 metrenin üzerinde ölçülen seviye, bugün 28,56 metreye kadar düşmüş durumda. Son iki yılda kaybedilen su miktarı, Sakarya'nın yaklaşık 1 yıllık içme suyu tüketimine karşılık geliyor.
Kuraklığın etkilerini yerinde görüntülemek için botlarla göle açılan göldeki çekilmeyi açıkça gözlemledi. Botla yapılan gözlemde, göl tabanının birçok noktada görülebildiği dikkati çekti.
Kıyı şeritlerinde belirginleşen çekilme çizgileri ve daralan sulak alanlar, kuraklığın şiddetini gözler önüne seriyor. Açık su yüzeyinde bile renk ve derinlik değişimleri görülüyor.
SAPANCA GÖLÜ'NDEKİ KURAKLIK SUYUN SADECE MİKTARINI DEĞİL KALİTESİNİ DE DÜŞÜRÜYOR
Uzmanlar, Sapanca Gölü'nde su kalitesinin şimdiye kadarki en kötü seviyeye indiğini ve bu durumun biyolojik çeşitliliği tehdit edecek boyuta ulaştığını söyledi.
Göl üzerindeki baskının her geçen gün arttığının altını çizen sektör temsilcileri, kotun çok düştüğünü belirterek şu bilgileri verdi:
"Ekosistem çökmek üzere. Su miktarı giderek azaldı, biyoçeşitlilik baskı altında ve balık sayısı hızla azalıyor. Kot, göl yüzeyinin deniz seviyesine göre yüksekliğini ifade ediyor ve bu değerin 31'in altına düşmemesi gerekiyor. Ancak seviye şu anda 28,5-28'lere geriledi. Bu, gölden Çark Deresi vasıtasıyla dışarı su verilmemesi gerektiği anlamına geliyor. 28,5 kotu son derece tehlikeli bir seviyedir."
Kaynak: AA
Güncel, 2025.12.19 10:40