Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Kadına yönelik şiddetle tavizsiz bir şekilde mücadele ediyoruz. Ancak bu noktada altını çizmem gereken bir husus var ki o da kadına yönelik şiddetle mücadelede sadece ve sadece devletimizin ilgili kurum ve kuruluşlarının uyguladığı noktalar değil, topyekun bir mücadelenin şart olduğudur" dedi.
RTÜK'ün himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla düzenlenen 'Medyada Kadın Temsili Uluslararası Çalıştayı' ATO Congresium'da gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışına, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Çiğdem Erdoğan, Arnavutluk Görsel- İşitsel Medya Düzenleyici Otoritesi Başkanı Armela Krasniqi, RTÜK üyesi Deniz Güçer katıldı. Çalıştay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın video mesajıyla başladı. Erdoğan, kadınların medyada güçlü bir şekilde temsil edilmesinin önemine dikkat çekerek, "Medya toplumun değer yargılarını şekillendiren ve bireylerin dünyayı nasıl algıladığını belirleyen güçlü bir araçtır. Kadınların toplumda eşit ve güçlü bir şekilde temsil edilmesi, sadece bizler için değil, tüm toplum için bir kazanımdır" dedi.
'RTÜK ARTIK SADECE DENETLEYEN BİR KURUM DEĞİL'
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, 'Aile Yılı' ilan edilen 2025'te medyanın, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal sorumluluğunu yerine getirmesinin önemine vurgu yaptı. Şahin, "Aile, çocuk, genç ve kadın; bizim hassasiyet gösterdiğimiz, kırmızı çizgimiz olan konulardır. Medya, bu hassasiyetlerin korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. RTÜK olarak artık sadece denetleyen bir kurum olmanın ötesinde bir mahiyeti barındırıyoruz. En önemlisi de yayıncı kuruluşlarımızla sürekli bir istişare, sürekli bir iş birliği içindeyiz. Buradaki amacımız belli, medyanın toplumsal sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmesini sağlamak" diye konuştu.
'MEDYA, OLUMSUZ İFADELERİ BİR KENARA BIRAKMALI'
Kadına yönelik şiddetle mücadelede medyaya da görevler düştüğünü aktaran Şahin, "Kadına yönelik şiddetle tavizsiz bir şekilde mücadele ediyoruz. Ancak bu noktada altını çizmem gereken bir husus var ki o da kadına yönelik şiddetle mücadelede sadece ve sadece devletimizin ilgili kurum ve kuruluşlarının uyguladığı noktalar değil, topyekun bir mücadelenin şart olduğudur. Burada akademisyenlerimiz, sivil toplum örgütlerimizin temsilcileri her zaman bize destek oldular. Bundan sonraki süreçte de destek olacaklarına inanıyorum. Medyamıza düşen görevse kadınlarla ilgili kalıplaşmış, olumsuz ifadeleri bir kenara bırakarak, kadınları kendine güvenen başarılı, cesur ve güçlü kavramlarla anlatabilmektir" diye konuştu.
'GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMLARA ETİK İLKELER HAZIRLIYORUZ''Türkiye Yüzyılı' vizyonunda Türkiye'nin öncü adımlar atarak dünyaya örnek olmayı hedeflediğini vurgulayan Şahin, 'Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler' çerçevesinde şiddeti normalleştiren yayınlara karşı sıfır tolerans politikası güttüklerini söyledi. Ayrıca medyada kadına yönelik haberlerin verilişinde mağduru değil, faili merkeze koymayı amaçladıklarını ve şiddeti meşrulaştırıcı ifadelere yer vermeyeceklerini belirtti. Gündüz kuşağı programlarına yönelik de etik ilkeler hazırladıklarını ve şiddet içeren, şiddeti teşvik eden içeriklerle şiddetin normalleştirilmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı.
KATILIMCILARA TEŞEKKÜRRTÜK üyesi Deniz Güçer, çalıştayın 2 yıllık bir sürecin ürünü olduğunu belirterek katılımcılara teşekkür etti. Güçer, "Çalıştayın, farklı alanlardan gelen paydaşları bir araya getirerek medyada kadın temsiline ilişkin konuları çok boyutlu bir şekilde ele alma fırsatı sunacağını düşünüyoruz. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, basın mensupları ve sektör temsilcileriyle kadınların medyada daha doğru etik ve güçlü şekilde temsil edilmeleri için neler yapabileceğimizi tartışacağız" dedi.
Kaynak: DHA
Medya, 2025.02.28 14:47