Bursada Bugün'de Pınar Yeniyiğit'in sunduğu 'Fi Kelam' programının konuğu; Mudanya ve Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Sahip Keçici oldu.
SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN
Pınar Yeniyiğit'in hazırlayıp sunduğu 'Fi Kelam' programının bu haftaki yayın konuğu, Mudanya ve Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Sahip Keçici oldu.
Başkan Keçici, Mudanya'da yaşanan gelişmeleri ve üreticiye ekonomik anlamda katkı sağlayan zeytincilik faaliyetleri hakkında Bursada Bugün'e konuştu.
"ESKİDEN SİYASET BAŞKAYDI"Siyaset hayatından bahseden Mudanya ve Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Sahip Keçici, "Eskiden siyaset başkaydı. Daha sorumluluk bilinci vardı. İnsanlarda parti değiştirmek yoktu. Partilerde bir ideoloji var. Eskiden partilerde herkes birbirini severdi. Benim siyasette aday olmaya vaktim yok. Ünvan almak kolay, fakat önemli olan o ünvanla insanlara faydalı olabilmek. Siyaset böyle bir şey. İçimden siyaset yapmak hiç gelmiyor. Siyaset yapan arkadaşlarım var. Siyasetin içindeyim, sadece aktif rol almıyorum, çünkü vaktim yok" ifadelerine yer verdi.
"MUSTAFA BOZBEY VARKEN BENİM BAŞKASINI DESTEKLEMEMİN MÜMKÜNATI YOK"Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile geçmişten hukukunun olduğunu söyleyen Başkan Sahip Keçici, "Aynı memleketin insanıyız. Siyasette hiçbir zaman husumet olmaz. Başkan Bozbey, benim eski dostumdur. Biz milliyetçiyiz, öz Bursalıyız. Mustafa Bozbey varken, benim başkasını desteklememin mümkünatı yok. Bozbey'in yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bitene kadar yine Bozbey'in yanında kalacağım. Bozbey, bir yandan vergi ödeyip, bir yandan borç ödeyip, bir yandan da hizmet etmeye çalışıyor. Bu da çok zor. Bunun altından yine de kalkıyor. Bin 200 küsür dernek vardır, fakat Bozbey'i destekleyen tek dernek benim. İkili oynamaya gerek yok. Herkes tuttuğu yerde devam edecektir. Ben Bozbey'ciyim" dedi.
"MUDANYA BELEDİYE BAŞKANI DENİZ DALGIÇ, KENDİ CEBİNDEN MAZOT ALIYOR"Başkan Deniz Dalgıç'ın Mudanya Belediyesi'ni büyük bir borçla aldığını da belirten Keçici "Seçimlere 3 ay kala çok borçlanma olmuş. Mazotçuya, ona, buna derken borçlar Dalgıç'ı çok zahmet çektirdi. Kendi cebinden para vererek mazot aldı. Belediye mazot vermiyor. Sayın Bozbey gibi, Deniz Dalgıç da makam araçlarını sattı. Belediyelerin arabalarını kullanmıyorlar. Borç ödeniyor. Şu an Deniz Dalgıç, Mudanya Belediyesi'ne güzel bir tesis yapıyor. Başkan Dalgıç, bütün dernekleri bir araya topluyor. Bütün dernekler bu sayede bir araya toplanacak" şeklinde konuştu.
"MARMARABİRLİK OLMASA, ÇİFTÇİ ÇÖKER"Mudanya'daki zeytincilik faaliyetlerine değinen Başkan Keçici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Marmarabirlik Mudanya önderliği de kuruldu. 1954 yılında Mudanya'da dedelerimizden, kasalarla zeytin alarak başladı. Marmarabirlik nereden nereye geldi. Bugün devasa bir şirket, Avrupa'ya ihracat yapan bir yapı haline geldi. Çiftçi zor durumda. Domatesten, karpuza, incirden zeytine kadar bu yıl ürün çok kötü. Para hiç yapmadı. Karpuzların çoğunu Bursa Büyükşehir satın aldı, ama hepsini nasıl alsın ki? Domates tarlada bırakıldı, çünkü bir yevmiye bin 300 lira. Bu yıl çiftçinin ürünü para etmedi. Yağış olmadı, zeytin büyümedi. Zeytin büyümeyince, küçük kalınca, yağlık kaldı. Mudanya'nın tepeleri dağ, yağış olmadığı zaman oraya su çıkartmak mümkün değil. Bu yıl sofralık zeytin az çıktı.
Dünyada zeytinyağ üretimi, 3.2 milyon ton. Türkiye'de ise 475 bin ton. Geçen yıldan kalan 100 bin ton stok var. Bursa'da toplam 280 bin ton zeytinyağ rekoltesi var. Mudanya üzerinde de 54 bin ton zeytin rekoltesi var.
Marmarabirlik Mudanya Kooperatifi, rekolte miktarı 24 milyon civarında. 8 kooperatif ile Marmarabirlik'in 60 bin ton zeytin alım kapasitesi var. Her şeyi destekliyorlar, ama zeytini ve zeytinciyi desteklemiyorlar. Marmarabirlik bu rakamların sadece 60 bin tonu ile muhattap. Marmarabirlik'te yağlık zeytin alımı şu an 45 lira. Tüccarda ise 35 lira. Ödemelerin yarısını 15 günlük periyotlarla, kalan yarısını da kampanya bitiminde paraları ödeniyor. Birlik, 45 ton ürüne, 2 milyar 572 milyon lira bedel ödedi. Marmarabirlik olmasa, tüccarların eline düşerse bu millet, daha kötü. 45 lira az. Gönül ister ki 60 lira olsun. Ekonomik girdiler baktığımızda, bunun altından çıkamıyoruz.
Marmarabirlik olmasa, çiftçi çöker. Üretici haklı mı haklı. Ekiyor, biçiyor, mazota veriyor, işçisi var. Bir çayın 15 lira olduğu yerde, bu paralar tabii ki az. Bir lor peynirin 150 lira olduğu yerde, zeytin para değil. Eğer Marmarabirlik olmayıp, tüccarın eline kalırsak, bir kere alırız, bir daha alamayız. Marmarabirlik'e herkes sahip çıkması lazım. Bu fiyatlar az diye Marmarabirlik'e küsersen, gelecekte Marmarabirlik de sana küser. Marmarabirlik kimsenin babasının malı değil. 4,5 kilo zeytinden 1 litre yağ çıkıyor."
"ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK"Gençlere hayatın içinden tavsiyeler vermeyi de unutmayan Keçici, son olarak şunu söyledi:
"Çalışmak, çalışmak, çalışmak. İşte var, aşkta var. Az çok demeden çalışsınlar. Parayı az diye beğenmemezlik yapmasınlar. Hayat çok zor. Ekmek aslanın ağzında değil, midesindedir. 2025 yılı zor geçecek. Çalışmak, kahvehanede oturmaktan, boş gezmekten iyidir. Gençlere tek tavsiyem; çalışmak. Çalışınca cebin para da görür. Çoğu arayan azı da bulamaz. Dünyada ekonomi bitik. Asgari ücretse, asgari ücret. Çalışacağız. Çalışmak en büyük ibadettir."
Bursa Bölge, 2024.12.14 15:37