SGK Uzmanı Özgür Erdursun, EYT sonrası emeklilik sisteminde 2026 yılına dikkat çekti. Erdursun'a göre, 2026'ya kadar başvuru yapmayan çalışanlar, hem kıdem tazminatında hem de emekli maaşında binlerce liralık kayıpla karşı karşıya kalabilir.
3 Mart 2023'te yürürlüğe giren Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle Türkiye'de emeklilik sistemi köklü bir değişime gitti. Yaş şartı kaldırıldı, sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlayanlar için emekliliğin önü açıldı. Ancak aradan geçen iki buçuk yılda, tablo sanıldığı kadar parlak değil.
Resmî verilere göre;
Bu tabloya göre EYT kapsamına giren yaklaşık 4,5 milyon kişi bulunuyor. Ancak bu kişilerin yalnızca 2 milyon 725 bini bugüne kadar emekli olabildi. Yaklaşık 1 milyon 775 bin kişi hâlâ prim eksikliği veya teknik nedenlerle emeklilik hakkını kullanamıyor.
Erdursun'un analizine göre, EYT kapsamında olup hâlâ emekli olamayanların başlıca nedenleri şöyle:
Bu durum, EYT yasasıyla hak kazanmış olmasına rağmen teknik sebepler yüzünden emekli olamayan büyük bir kitleyi ortaya çıkarıyor.
BORÇLANMA ORANLARI VE MAAŞ HESAPLARI DEĞİŞİYOR
Dünya Gazetesi'nde yer alan Özgür Erdursun'un köşe yazısına göre, 2025 ve 2026 yılları, emeklilik kararının ekonomik sonuçları açısından hayati öneme sahip.
Çünkü 2026 itibarıyla borçlanma oranlarının yükselmesi bekleniyor.
Bu artış, yaklaşık %60 ila %80 arasında maliyet farkı yaratacak. Ayrıca, asgari ücrete yapılacak olası %20-30'luk zam, borçlanma tutarlarını daha da artıracak.
Erdursun, bu nedenle 2026'ya kadar borçlanma planı yapmayanların, aynı prim gününü tamamlamak için binlerce lira daha fazla ödeyeceğini vurguluyor.
GÜNCELLEME KATSAYISI VE MAAŞTA FARK RİSKİ
EYT sonrasında emekli maaşları; enflasyon, büyüme oranı ve kazanç güncelleme katsayısı üzerinden hesaplanıyor. Bu katsayı her yıl değiştiği için, 2025 veya 2026 yılında emeklilik başvurusu yapmak farklı maaş sonuçları doğurabilir.
Erdursun, bu konuda özellikle şu uyarıyı yapıyor:
"2026'da başvuran bir çalışan, aynı primle bile 2025'te başvuran birine göre daha düşük maaş alabilir."
Kıdem tazminatı tavanı brüt asgari ücrete bağlı olduğu için, 2026'da asgari ücrette yapılacak artış tazminat miktarını da yükseltecek. Ancak bu durum herkes için avantaj anlamına gelmiyor.
Erdursun, "Emekli olacaklar yalnızca maaş değil, kıdem tazminatını da hesaplamalı" diyerek kararın bütüncül değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
"EMEKLİLİĞİ ERTELEYEN KAYBEDER"
Erdursun'un Dünya Gazetesi'ndeki yazısında altını çizdiği en önemli nokta şu:
"Emeklilik sadece 'hak kazandım mı?' sorusuyla sınırlı değil. Hangi tarihte emekli olunursa maaşın nasıl değişeceği, prim gününün hangi yöntemle tamamlanacağı ve kıdem tazminatının hangi yılda avantajlı olacağı da hesaba katılmalı."
Yani 2026'ya kadar başvurusunu yapmayan çalışanlar, hem borçlanma maliyeti hem de maaş hesabı farkı nedeniyle ciddi maddi kayıplarla karşılaşabilir.
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Ekonomi, 2025.10.31 16:21