Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeni yılın ilk aylık değerlendirme toplantısını, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi.
SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeni yılın ilk aylık değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Başkan Bozbey, toplantıda gündeme dair konuları ve hizmetleri kamuoyu ile paylaştı.
Düzenlenen toplantıda gündem; Afet Yönetimi, Çevre Yönetimi, Mali Yönetim ve genel değerlendirmeler.
"YENİ BİR FAY HATTI OLAN KAYAPA FAY HATTI'NIN ÇIKTIĞINI SİZLERLE PAYLAŞMIŞTIK"Bursa Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri, hayata geçirilen hizmetler ile gündeme dair konuları kamuoyuyla paylaşan Başkan Bozbey, "Dün Bursa'da Nilüfer merkezli 4 büyüklüğünde yaşanan deprem dolayısıyla, Bursamıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Bu vesileyle bir kez daha Bursa'nın deprem gerçeğini ve fay hatları konusundaki çalışmalarımızı hatırlatmak istiyorum. Bursa birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor ve 7 civarında aktif fayın bulunduğu bir şehir. Daha önce Nilüfer ilçesinde yaptığımız çalışmalar sonucunda yeni bir fay hattı olan Kayapa Fay Hattı'nın ortaya çıktığını sizlerle paylaşmıştık. Bu durum, bölgenin deprem riski açısından ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Deprem elbette olacak" ifadelerini kullandı.
Bursa'nın sorunlarını çözme noktasında çalışmaların devam ettiğini belirten Başkan Bozbey, "Bursa, hem stratejik önemi hem de mevcut riskleri nedeniyle özel bir bölgede bulunuyor. Dolayısıyla bu risklerin eşliğinde bizlerinde bilinçlenmesi gerekiyor. Bu konuda destek destek olacak çalışmalar gündemimizde yer alıyor. Afet yönetimi, sadece bir kurumun değil, tüm şehrin sorumluluğu. Daha güvenli bir yaşam için hep birlikte hareket etmeliyiz. Bursa hepimizin. Bursa'da aynı zamanda güç birliği oluşturma anlayışımız da var. Sivil toplum kuruluşları, sanayicilerle, iş insanlarımızla, milletvekillerimizle ve basınımızla bu iş birliğini oluşturacağız. Bursa'nın sorunlarını çözmek konusunda herkesten destek isteyeceğim. Bu güç birliğini önemsiyoruz ve bu çalışmalar devam edecektir. Kentin sorunlarıyla ilgili herkesle bir araya geleceğiz. Bu sorunları hep beraber çözeceğiz" dedi.
Kartalkaya'da yaşanan otel yangınına da değinen Bozbey, "Bugün yine maalesef yaşadığımız bir facianın ardından bir araya geldik. Bolu Kartalkaya'da çıkan yangın hepimizi derinden yaraladı. Bu noktada suçlu aramanın yanında, biz neleri eksik yaptık, onlara bakmalıyız ya da birileri mi bize yaptırmadı diye sorgulamamız lazım. Bunun hesabını sormamız lazım. Bu yanlıştan herkesin dönmesi gerekiyor. Suçlu aramak yerine, bu faciaların nasıl önüne geçebiliriz diye düşünmemiz lazım. O yangın faciasında 78 vatandaşımızı kaybettik, onlarcasının ise tedavisi sürüyor. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Peki, o faciada sadece yöneticilerin mi suçu var? Hayır, orada sadece yöneticilerin haricinde çalışanlarında suçu var. Bolu'da yaşanan yangın, halkımızın ne kadar bilinçsiz olduğunun karşıtıdır. Ben buradan Bursalılara sesleniyorum. Üç kuruşa aldığınız priz ya da kablo yaşamınıza mani oluyor. Bunları yapmayın. Hemşehrilerime bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Lütfen bacalarınızı temizletin. Her yıl mutlaka temizletmemiz gerekiyor. Bunları yapmak zorundayız. Bunlar yangınları önlemenin başlıca hususlarındandır. Önce bizim tedbir almamız gerekiyor. Avrupa'da gönüllü itfaiyeciliğin önemli olduğunu bir kez daha gördük. Konuyla ilgili İtfaiye Dairesi Başkanlığımız hazırlık yapıyor. Bizler de Bursa'da gönüllü itfaiyeciler oluşturarak, yangına öncesinde müdahale etme noktasında hızlanacağız. Bir kızgın yağdan çıkan yangın, 78 vatandaşın hayatına mal oldu. Oradaki çalışanlar bilinçli olsaydı şu an bu olay olmayacaktı. Yangının büyüme nedeni oksijendir. Siz oksijeni verirseniz yangın çoğalır. Yangının önüne geçmenin yolu, ateşin üstünü kapatmaktır. Yaşadığımız vahim durumdan umarım ders çıkarırız. 1999 depremini yaşadık, ders alamadık. Şubat depremlerini gördük, ders alırız dedik. Ders ala ala ailelerimizde ocaklar söndü. Biz bunları haketmiyoruz. Hepimizin sorumlulukları var. Lütfen bu sorumlulukları yerine getirelim" şeklinde konuştu.
"ELEKTRİK TEKNİSYENLERİ SORUMLU OLACAK"Bursa'da her gün 30'a yakın yangın ihbarı aldığını ifade eden Bozbey, "Bu konuda tekrar Bursalı hemşehrilerime sesleniyorum. Ağırlıklı olarak elektrikli sobalardan çıkan yangınlar var. Bu konuda elektrik aksamların kablolarını mutlaka gözden geçirsinler. Onun için belediye meclisine önümüzdeki süreçte bir karar getiriyoruz. Elektrik teknisyenleri artık sorumlu olacaklar. Hangi elektrik teknisyeni bu inşaatta kabloları yapmışsa, onlar da sorumlu olacak" dedi.
"ULUDAĞ'DA 2 DAKİKADA OTELLERE ULAŞABİLİYORUZ"Uludağ'da denetlemelerin devam ettiğini de söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "3 iş yeri ve otel tamamen incelendi. Raporları ile ilgili hem Turizm Bakanlığı'na hem de ilgili yerlere gerekenle gönderildi. Bizim görevimiz; oradaki eksikleri tespit edip, bakanlığa bildirmek. Böyle bir şart olmamasına rağmen bildirmek zorundayız. Sorumluluk Turizm Bakanlığı'na ait alan itibari ile Turizm Bakanlığı'nın kontrolü içerisinde bu anlamda oralara da bildiriyoruz. Eksikler bir an önce tamamlanacaktır. Bu konudaki hassasiyetinizi de belirtmek istiyorum.
Biz de sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere zaten kasım ayından itibaren itfaiye ile ilgili güçlendirmeleri yapmıştık. Oradaki itfaiye binası 2019'da inşaa edildi. Ancak biz göreve geldiğimizde, orada bir araç ve 6 tane personel vardı. Biz bunu yeterli görmedik ve sayıyı 18 personelle çıkarttık. Ayrıca iki tane daha araç ilave ettik. Biz Uludağ'da 2 dakikada otellere ulaşabiliyoruz. Özellikle ben otellerde toplu alanlarda çalışan herkesin mutlaka yangınla ilgili eğitimlerini almaları gerektiğine inanıyorum. Hatta bunun bir yönetmelikle şart haline getirilmesi gerekiyor.
Uludağ'da bir alan yönetimi var. Uludağ yaklaşık 4-5 aylık bir sürede yoğun kalabalık yaşayan bir bölgemiz ve Bursa Büyükşehir Belediyesi, Alan Yönetmeni Danışma Kurulunda yok. Gerçekten bunu anlamak mümkün değil. Orada ulaşımdan, otoparklardan ya da itfaiye gibi alanlarda sorumlu olacaksınız, fakat Alan Yönetim Danışma Kurulu'nun yönetiminde yoksunuz. Nasıl bir alan yönetimidir bilemiyorum. Orada yapılan işleri birebir takip ediyoruz, çünkü yetkisi çok fazla. Alan yönetiminin bir kez daha kendini gözden geçirmesini, Büyükşehir Belediyesinin alan yönetiminin içerisinde yer alma zorunluluğunu hatırlatmak istiyorum" diye konuştu.
Hedefinin, sanayi ve çevre arasında bir denge oluşturmasını sağlamak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek olduğuna dikkat çeken Bozbey, "Daha önce de söylediğim gibi; kentimizin havasını ve suyunu kim kirletiyorsa bunları teşhis edeceğiz. Konuyla ilgili son aşamaya geldik. Özellikle Nilüfer Çayı'na tüm sanayi bölgelerimizin atıkları, evsel atıklar Nilüfer Çayı'na geliyor. Bu kentin havasının suyunu hep beraber kullanıyoruz. Nilüfer Çayı, 4. derecede suya dönüşmüş durumda. Bu ne demek, Nilüfer Çayı'ndan sulanan hiçbir ürünü yememek demektir. Buradan sulanan binlerce dönüm arazi var. Hepimizin sofrasına meyve sebzeler geliyor. Hepimizin sorumluluğu var" dedi.
Başkan Bozbey sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Nilüfer Çayı'nı kirletenler olduğu gibi Bursa'nın havasını kirletenler de var. 24 tane hava ölçüm cihazına ek olarak, biz 5 tane daha hava ölçüm cihazı koyduk. Hedefimiz beş yılın sonunda bu ölçüm cihazlarını 50 civarına getirmektir. Kentin bir çok noktasında, bu ölçüm noktalarının olması için çalışıyoruz. İnegöl ve Kestelli vatandaşlarımız lütfen maske taksınlar. Bu kentte yaşıyoruz. Dağımız, ovamız, denizimiz var diye övünüyoruz ama havamız kirli. İnegöl'deki havayı kirletenlerin en başında Starwood yer alıyor. Bununla ilgili bugüne kadar işlem yapılmış mı hayır. İnegöl'de herkes biliyor. Bakanlıklar ve müdürlükler bunu denetlemiyor mu? İnegöllü hemşirelerimize yazık değil mi? Buna hiç kimsenin hakkı yok. Büyükşehir Belediyesi olarak yaptırım gücümüz yok. Keşke olsa.
Böyle giderse 25 yıl sonra Marmara'da canlı türüne az rastlayacağız ve müsilajın nedeni olduğunu hepimiz biliyoruz. Marmara ölüyor. Marmara Belediyeler Birliği ile Bursa'da bir toplantı yapacağız. Beraber bir karar oluşturmak zorundayız, çünkü her saniye aleyhimize işliyor. Bursalıların artık sesini çıkarması gerekiyor. Herkes, 'Bursa'da havamızı da suyumuzu da temiz istiyoruz' demeli. Yüksek sesle, kirleticileri de söylememiz lazım. Bunların dışında gürültü kirliliğimizde var. Bir taraftan gürültü haritalarını oluşturuyoruz. Bu konuda eylem planları da hazırlanıyor. Özellikle otoban dediğimiz kesimlerde çok önemli sorunların yaşandığını biliyoruz. Yine düğün salonu gibi buna benzer alanlarda da gürültü yaşandığının farkındayız. Bu konularla ilgili; Büyükşehir Belediyesi olarak, önlem almamız gerekirse bizler hazırız.
BURSA'DA KENTSEL DÖNÜŞÜMDepremi Bursa'da dün yaşadık. Büyükşehir Belediyesi olarak özellikle kentimizi afetlere karşı daha dirençli daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Kentsel dönüşüme hız verdik. Özellikle olası bir depremde etkilenecek olan bölgelerdeki çalışmaları artırmaya çalışıyoruz. Yalova Yolu, Sırameşeler ve Yıldırım bölgesi ağırlıklı olarak, buralardaki çalışmaların ana sebebi; buralarda özellikle sıvılaşma potansiyeli olduğundan dolayı, hasar görme riski çok daha fazla. Bunun için öncelikli olarak kentsel dönüşümü önemsiyoruz ve bu konuda çalışıyoruz.
Yine Altıparmak, Merinos arasındaki bu bölgeyi kapsayan 10 mahallelik çalışma devam ediyor. Bu bölgeyle alakalı binaların her biri 20 katlı olacak gibi ifadelerin söylendiğini duyuyorum. Böyle bir şey söz konusu değil. Burada Osmangazi Belediyesi de proje kapsamında tümüyle bölgeyi rahatlatacak. Bu çalışmayı hızlandırmaya çalışıyoruz. Burada gerekirse bazı bölgelerde yoğunluğu azaltmak maksatlı birinin elinde bulunan gayrimenkul dairelerle, takas yöntemi uygulayarak burada nüfus azaltmayı hedefliyoruz. Beşyol etabı aynı şekilde devam ediyor.
Gaziakdemir bir plandan dolayı gecikme yaşadı. Tekrar biz plan yenilemeyi yaparak bir an önce başlatmak istiyoruz. Karapınar, Değirmenönü ve Yiğitler gibi projelerimiz de devam ediyor. Sadece Bursa'nın merkezinde dayanıksız yapılar yok. İlçelerimizde de çok fazla. 17 ilçemizde düşünün yaklaşık 60-70 yıllık binalar var. Bunlar olası bir depremde maalesef farklı sorunlarla karşılaşacağını biliyoruz. Bunlarla ilgili de arkadaşlarımız ilçe bazında çalışmalarını sürdürüyorlar. Bunları yapmak için de iyi bir mali politika yapmak gerekiyor. Yaklaşık 1.1 milyar civarında haksız bir kesintiye uğradık.
Bu kesinti Bursa'ya gelmiş olsaydı yaklaşık 4,5 milyar civarı bir iş hacmine dönüşmüş olacaktı. Ancak bu kesinti işlerimizin bir kısmının aksamasına sebep oldu bunun için girişimleri yaptık. Bu borç devletin borcu. Devlette devamlılık esastır, ancak bu önceki dönemde yapılan borçlar. Biz bu borçların ileri vadeye yayılmasını talep ettik, ama kesintiler meydana geldi. Biz hiçbir konuya siyasi olarak bakmıyoruz. Bizim siyasi görevimiz 31 Mart akşamı bitti. Biz artık hizmetteyiz ve insanlarımızı mutlu etmenin yolunu arıyoruz. Biz hizmet yapıyoruz, siyaset değil.
"ADALET BİR GÜN HEPİMİZE LAZIM OLACAK"Yaşanan hukuki süreçlerin adil şeffaf bir şekilde sonuçlanmasını bekliyoruz. Tüm mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini talep ediyoruz. Bu konuda hepimizin mutlaka söyleyecekleri vardır, ama adalet hepimize bir gün lazım olacak. Onlar yasaları uygulayıp, siyasetin gölgesinden çıkıp vicdanları ile hareket ederek, bu sorunları gerçekten çözmelidirler ve çözmek zorundalar. Biz adalete güven duymazsak, bu ülkede adalet mekanizması adil bir süreçle ve eşit bir yaklaşımla olmaz ise bu ülkede açlık sefalet git gide artar.
Güvenin adaletin olmadığı hukukun üstünlüğünün olmadığı bir yere kimse yatırım yapmaz. bunu da açık ve net olarak görüyoruz. Siyaset 50 adaletin üzerinden seçeceksin siyasetin işi adalet değil sorunlara çözüm bulmaktır vatandaşın var olan sorunlarına yönelik adımlar atmaktır."
Bursa Bölge, 2025.01.28 09:57