Turizmdeki durgunluk, restoranlara ve kafelere sıçradı

Yunan adalarına vize kolaylığı sağlanınca yerli turistler soluğu Yunan adalarında aldı.

Geçen yıl aynı döneme göre Yunanistan'a giden turist sayısı 5 kat arttı.

Nisan ayında Yunanistan'a giden turist sayısı 20 bin civarıydı.

Temmuz sonu itibariye 100 bini geçeceği tahmin ediliyor.

Özellikle Bodrum, Çeşme, Ayvalık'ta sezonluk işletmeler, beachler,  oteller bomboş, sinek avlıyor.

Sebep? Neden gidiyorlar?

Yunanistan'da fiyatların Türkiye'den daha ucuz olması.

5 Euro'ya kalamar, 15 Euro'ya sofra donatıyorlar. Alkol desen bizde küllüm vergi.

Orada uzo, bira sudan ucuz.

Bu durum turizmcilerin canını sıkmış durumda.

Diğer taraftan tatile giden gitmeyen de bu duruma bakıp ohh olsun çekiyor.

RESTORANLAR BOMBOŞ

Şimdi bu yangın, şehirlerdeki restoranlara sıçradı.

Şehirlerdeki restoranlar da, biraz yaz sezonu nedeniyle biraz da fiyatların yüksekliği sebebiyle

işleri durma noktasına gelmiş vaziyette.

Şehirdeki restoran ve kafe sahipleri artan maliyetlerden şikayetçi.

Asgari ücretin artmadığı 17 bin TL olduğu halde restoran sektöründe 20 bin, 25 bin'in altında çalışan bulmak çok zor.

Elektrik fiyatları, kira ve sabit maliyetler açıklanan 'sahte' enflasyonun çok üzerinde. ..

Et fiyatları, servis maliyetleri çok arttı.

Üstüne Yemek sepeti, Trendyol gibi kurye hizmetlerinin %20-25 komisyonları da cabası....

Evet herkes şunu kabul ediyor ki; fiyat skalası diye bir şey kalmadı.

Bir kahveyi 30 TL'den yanına çiçek koyup 250 TL'ye kadar farklı farklı satan işletmeler mi istersiniz, Çorba 50 TL den 150 TL'ye kadar bir yelpazede satılıyor.

CAMİ ÇAY BAHÇELERİNDE  BİLE FİYATLAR YÜKSEK

Camiiler bile şaşırmış; FSM'de bir caminin içinde çay 15 TL iken, Özlüce 'de bir caminin çay bahçesinde çay 7,5 TL ...

Kim ne tutturursa piyasasına dönüşünce tüketicinin intikamı fena olabiliyor.

Ayağını kesiyor, restoranlara daha az gider hale geliyor.

Her şeyin fiyatı artıyorken, maaşı değişmeyen tüketici başta restoran olmak üzere zorunlu olmayan harcamasını düşürüyor.

Nusret'e özenip ete şaplak atan influser şef  restoranları tarife değiştirecekler.

Ekonomi sınıfı daha çok tercih edilecek.

Porsiyonlar küçülecek.

Paket servis yerine gel-al denecek.

Et yerine tavuk, hindi, sebzeyi de vegan menü diye satmaya çalışacaklar.

Kalite düşecek, ucuz kalitesiz kahveler çıkacak

Zeytinyağ yerine ayçiçek yağ, ayçiçek yerine de kanola benzeri yağlar kullanılacak.

Balın sahtesi, kaşarın, tereyağın sahtesini konuşacağız.

Restoran sektörü 'katmadeğerli ürün satın daha çok kazanın' öğütlerimizi biraz aşırıya kaçarak marketteki 30 TL olan 100 gr Türk kahvesinden 20 porsiyon çıkarıp fincanını

Yok gül yaprağı, yok ananas suyu ekleyerek 100-200 TL'ye satmaya kalkınca

'fiyat skalası 'denilen bir şey kalmadı.

Masaya oturduğunuzda, hesabın kaç TL geleceğini tahmin edemiyoruz diyor tüketici.

Şimdi şimdi fiyatları geri çekmeye başladı restoranlar.

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl'ün geçtiğimiz gün yaptığı çağrı ile "Sektörümüzde son zamanlarda oluşan fiyat pahalılığı algısını kırmak ve sektörü tekrar hareketlendirmek için bütün menülerde veya menülerin bir kısmında yüzde 10 indirim yapılması konusunda TÜRES üyelerine ve sektöre çağrıda bulunuyoruz" dedi.

Restoran sahipleri, ekonomik koşullar ve maliyet artışları nedeniyle böyle bir indirimin mümkün olmadığını belirtti. Restoran sahipleri, mevcut ekonomik şartlarda menülerde indirim yapmanın işletmelerini zor duruma sokacağını ifade etti

BELEDİYE TESİSLERİ CAN SİMİDİ OLUR MU?

Burada vatandaşın imdadına Belediyelerin tesisleri merhem olabilir.

Kent lokantalarıyla yeni bir model deneyen belediyeler, öğrenci ve dar gelirliye öğlen yemeklerinde alternatif sunabilir  

Burfaş Restoranları yeni dönemde, yeni yönetimle birlikte bir değişim içerisinde.

Burfaş'larda kalite ve içerik artarken fiyat seviyeleri piyasanın çok altında.

Bursa zamanla sosyal belediyeciliğin farkını yaşayacak anlaşılan.

Bunun sinyallerini Başkan ve ekibinin icraatlarında görüyoruz.

Restoran sektörü 'katmadeğerli ürün satın daha çok kazanın' öğütlerimizi biraz aşırıya kaçarak marketteki 30 TL olan 100 gr Türk kahvesinden 20 porsiyon çıkarıp fincanını

Yok gül yaprağı, yok ananas suyu ekleyerek 100-200 TL'ye satmaya kalkınca ayar denilen bir şey kalmadı.

Masaya oturduğunuzda, hesabın kaç TL geleceğini tahmin edemiyoruz diyor tüketici.

Umarız bu sakinlik, tenhalık uzun sürmez.

Restoranlar kafeler yeni sezonda dolar taşar da herkes kazanır.