Çanakkale Deniz Savaşı sırasında Maydos Mıntıka Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal Atatürk'ün arkadaşı Madam Corinne'ye yazdığı mektupta bir detay ortaya çıktı. Mustafa Kemal Atatürk, 1913 ile 1917 yılları arasında Madam Corinne'e Fransızca olarak 15 mektup, 5 kart ve 2 telgraf yollamıştır. Peki, Madam Corinne Lütfü kimdir?
Madam Corinne Lütfü, 1883 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Cenova'dan İstanbul'a gelerek Türkiye'ye yerleşmiş ve Türk tabiiyetine girmiş Levanten bir İtalyan aileye mensuptur. Büyükbabası Gregoire, Osmanlı Sarayında tercüman olarak görev aldığı için aile soyadı olarak Tergiman'ı seçmiştir.
Madam Corinne'nin babası, uzun bir dönem Osmanlı hükümetleri için çalıştığından liyakat madalyası da almış olan Bahriye Nezareti tercümanı miralay (Albay) Doktor Luigi'dir. Aile arasında Louis olarak bilinen Luigi, Tıbbiye'yi İstanbul'da bitirmiş ve hekim olarak albaylığa kadar yükselmiş saraya da hizmet vermişti. İlerleyen yaşlarında paşa rütbesi de verilen Luigi, adını da İsmet olarak değiştirmiş ve 1923 yılında hayatını kaybetmiştir. Annesi ise Mısır Hidivlerine dayanan Adelaide Bedan Hanımdır. Büyük amcası, 1841 doğumlu Türk ordusunda görev almış, Ferdi Paşa diye de tanınan General Ferdinand, bir diğer amcası ise, eczacılık eğitimi alan ve Beyoğlu'nda ünlü Limoner eczanesinin sahibi olan Felix idi.
Madam Corinne ve kardeşi Edith Hanım, 1914 yazında, 1909'da kadınların eğitimi ve sosyal faaliyetlere katılması amacıyla kurulmuş Osmanlı Kadınlar Cemiyeti'nin yönetim kuruluna girmişler ve Madam Corinne, cemiyetin veznedarlığını yapmıştır. Savaş sırasında da aynı kız kardeşler, cepheden gelen yaralı askerlere bakmış ve moral vermek için uğraşmışlardı.
Tabip Doktor Albay Luigi Bey'in kızı Madam Corinne, Mustafa Kemal Paşa'nın da çok iyi arkadaşı olan Yüzbaşı Ömer Lütfü Bey ile tanışır. Kadıköylü Ahmet Bey ile Lütfiye Hanım'ın oğulları olan Ömer Lütfü Bey, Harbiye'de genç subay öğrencilere etraftan duyulacak şekilde gür sesiyle eğitim vermekteydi. Madam Corinne de bu gür sesli subayı Harbiye yanındaki fırında sesinden tanımış ve birbirlerini sevmişlerdi. 1909 yılında evlilik hazırlıklarına başladıkları dönemde, Mustafa Kemal Atatürk de 1909 Nisan ayındaki 31 Mart olayı sonrası Harekat Ordusu ile İstanbul'a geldiğinde Ömer Lütfü Bey, onu müstakbel eşi Madam Corinne ve İtalyan ailesi ile tanıştırmıştı.
Madam Corinne ve ailesi, Harbiye'deki evde haftada bir müzik ve sohbet toplantıları yapmaya başlamışlardı. Kendisi piyano çalarken, Namık Kemal'in torunu, Ali Ekrem Bolayır'ın oğlu Cezmi keman çalar, Madam Namer de solistlik yapardı. Bu müzikli toplantılar dönemin önemli kişilerinin buluşup fikir tartışmalarının yapıldığı bir şekle dönüşmüştü. 1909'daki bir aya yakın İstanbul günlerinde, iki kez madam Corinne'nin bu toplantılarına katılan Mustafa Kemal, daha sonra da Osmanlı ordusunda askeri doktor olarak çalışan İtalyan kökenli Ferdinand (Ferdi) Paşanın kızları kültürlü Corinne ve Edith ile sürekli fikir sohbetlerinde bulunacaktır.
Lütfü Bey'in ailesinin, Müslüman olmayan bir ailenin kızı ile evlenmesine razı olmamaları nedeniyle bir sıkıntı yaşayan ikili, nihayet 5 Eylül 1910 tarihinde evlenmişlerdi.
Aile içindeki bilgilere göre, Lütfü Bey'in bu evliliğinden rahatsız olanlar nedeniyle Genelkurmaya yapılan şikâyet sonrası, Lütfü Bey'in görev yeri de değiştirilir. Bu süreçte bir de oğlu olan Lütfü Bey'in Balkan Savaşı sırasında 1912'de Vize muharebelerinde şehit düşmesi ile Madam Corinne Lütfü çocuğuyla dul kalmış ve onun için zor günler başlamıştı. Mustafa Kemal de, İstanbul'a geldiğinde Madam Corinne'e gelerek başsağlığı dilemiştir. Bundan sonra da Mustafa Kemal, Madam Corinne Lütfü ve ailesiyle görüşmelerine devam etmiş ve İstanbul'da cemiyette önemli bir yer tutan Madam Corinne ile Mustafa Kemal arasında yakın bir dostluk kurulmuştu. İstanbul'da olduğu zamanlarda sık sık ziyaretine giden ve Madam Corinne'den Fransızca dersleri de almaya başlayan Mustafa Kemal, İstanbul'dan ayrılması sonrası bu kez mektuplaşmalar ile görüşmeye devam edecektir.
Bu arada zaman acılara çare olmuş ve Madam Corinne ve ailesinin cumartesi toplantıları yeniden başlamıştı. Aile 1915'de Harbiye'deki evden Beyoğlu, Bursa sokaktaki (bugün Sadri Alışık sokağı) 4 katlı, 36 odalı konağa taşınmışlar ve burasını bir kulüp haline getirerek evlerinde yine müzikli sohbet toplantılarına devam etmişlerdi. Şiire ve edebiyata eğilimli olan Mustafa Kemal de İstanbul'a gelişlerinde Corinne ailesini ziyaret etmeyi ihmal etmemişti. Madam Corinne'nin Mustafa Kemal'den bu toplantılara sadece iki arkadaşı ile gelmesini istemesi üzerine Mustafa Kemal bir keresinde Rauf Bey (Orbay), bir keresinde de Halide Edip (Adıvar) ve başka bir arkadaşıyla birlikte bu toplantıya katılmıştı.
Mustafa Kemal Paşa, Birinci Dünya Savaşı içinde Arıburnu'ndan İstanbul'da döndüğü 1915 yılının sonlarındaki günlerden birinde de, Madam Corinne'in evindeki toplantılardan birine katılmıştı. Bu toplantıda bulunan Ali Bey'in (Özdeniz) anlattığına göre, Mustafa Kemal bir süre bu güzel ve kibar toplantıda kalmış, sonra randevusunun olması nedeniyle evden erken ayrılırken çalanları ve dinleyenleri rahatsız etmemek için, toplantıda bulunanlardan Ali Bey'in yanına gelerek kendisi adına ev sahibinden özür dilemesi ricasında bulunarak sessizce evden ayrılmıştı.
Mustafa Kemal 1913 yılından itibaren, göreve gittiği yerlerden Madam Corinne'e 1917 yılına kadar neşe ve duygu içeren Fransızca mektuplar yazmaya devam etmişti. Madam Corinne'nin yeğeni Melda Özverimli'ye göre "Bir ders çerçevesinde başlayan bu mektuplaşma, giderek düşündüklerini dürüstçe birbirine ifade etmekten çekinmeyen iki insan arasındaki gerçek bir dostluğa dönüşür ve hiçbir zaman da dostluk çerçevesini aşmaz." İkili arasındaki bu yakın ilişki, savaş sonundaki mütareke yıllarına kadar sürmüştür.
Mustafa Kemal'in Madam Corinne'e ilk mektubu, Sofya'ya ateşemiliter olarak vardığı günün bir gün sonrasında 21 Kasım 1913 tarihiyle yazılmıştı. Bundan sonra 28 Haziran 1914'e kadar yazılan mektupların yine Sofya'dan, 1915 yılında Çanakkale Arıburnu'ndan, 1916 ve 1917 yıllarında da Kafkas cephesi sayılan Diyarbakır, Siirt ve Silvan taraflarından yazıldığı bilinmektedir.
Mustafa Kemal İstanbul'dayken, devam ettiği Fransızca derslerinin devamı niteliğinde başlayan bu mektuplaşmalar, ikili arasında sıkı dostluğu da artırmıştı. Madam Corinne ile yapılan bu Fransızca mektuplaşmalar, kendisi için Fransızcasını geliştirmek için katkı da sağlamıştır. Nitekim bazı mektuplardan anlaşıldığına göre Madam Corinne'nin Fransızca ile ilgili uyarıları da görülmektedir. Bu mektupların bir diğer önemi de, 13 Mayıs 1914 tarihinde Mustafa Kemal tarafından yazılmış bazı Fransızca yazılar arasında ilk kez Latin harfli ama Türkçe paragrafların ve kelimelerin olmasıydı. Madam Corinne'nin de Türkçe bilmesi nedeniyle Mustafa Kemal, bazı zor kelime veya cümleleri Fransızca yerine Latin harfleriyle Türkçe yazmıştı. Bu kelime ve cümleler, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1928 yılındaki harf devrimi öncesinde ilk kez Latin harfleriyle Türkçeyi kullandığı örnekler olmuş ve gelecekteki bu devrime de yön vermişti.
Mustafa Kemal Atatürk, 1913 ile 1917 yılları arasında Madam Corinne'e Fransızca olarak 15 mektup, 5 kart ve 2 telgraf yollamıştır. Bu yazılmış olan mektuplar Madam Corinne'nin oğlu Reşad Ersü tarafından saklanmış ve 1953 yazında Peyami Safa'ya tercüme hakkı ve yayımlanması şartıyla verilmişti. O da bu mektupları Milliyet gazetesinde, fotokopileri ile birlikte "Atatürk'ün Bir Kadına Mektupları" başlığıyla 21 Kasım 1954 tarihli sayısından başlayarak 6 Aralık 1954'e kadar yayımlamıştır. Daha sonra Ersü'nün ölümü üzerine de kız kardeşi Edith'in kızı yani Madam Corinne'nin yeğeni, Melda Özverimli tarafından da aile içi anlatımıyla yeniden yayımlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde, bu ikilinin bir araya gelmediği bilinmektedir. Sadece kız kardeşi Edith (Edibe) Hanımın Ankara'da olduğunu öğrenmesi üzerine Mustafa Kemal Atatürk, kendisini davet etmiş ve sohbetlerinde kendisi ve ablasından bir çok ilham aldığını anlatmıştır. Bununla birlikte Cumhuriyetin ilanından sonra Gazi Mustafa Kemal'in bir Bursa gezisinde Madam Corinne'i andığı da bilinmektedir.
Yaşam, 2025.03.18 14:36