Köfteci Yusuf'un kritik 15 günü var

Günlerdir Türkiye kamuoyunu meşgul eden 'Köfteci Yusuf' haberleri sonrasında şirket sahibinin yaptığı videolu açıklamalar, toplumdan gelen destek mesajları ile işler biraz durulur gibi oldu. Köftecinin dükkanları yavaş yavaş dolmaya başladı.

Bursa'dan çıkarak tüm Türkiye'ye mal olan bu değerli markanın yanında olduğunu vurgulayan müşterilerinden ve kamuoyundan inanılmaz bir destek geldi. Bu durumu bir 'Kriz masası' oluşturarak 15 günlük 'Güçlü Bir İletişim Seferberliği' ile devam ettirebilir, bu olumsuz durumun sonuçlarını lehine çevirebilir.

Bunu yaratmazsa şirketi ve markayı çok iyi günler beklemiyor açıkçası. Köfteci Yusuf'u yakından tanıyan ve uzun yıllar perakende sektöründe yer alan biri olarak bundan sonra neler olacağını yapılması gerekenleri tüm objektifliğimle aktaracağım. 

Ortada Tarım Bakanlığı'na bağlı birimlerin yani 'devletin' bir raporu var. Rapor hatalı bir uygulama ile alınmış olabilir, şahit numuneler alınmamış olabilir. Bu itirazlar yapılmış, tekrar yapılabilir, hukuki süreç sonuna kadar takip edilmelidir. Bu süreç kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Köfteci Yusuf olayı toplumdan 'mağdurun yanında olma, 'haksızlığa uğrayana destek olma' refleksiyle kendi lehinde inanılmaz bir kamuoyu desteği sağlamıştır. Ancak bu destek yanıltıcıdır, devamı gelmeyebilir, buna güvenerek hareket edilmemelidir.

Köfteci Yusuf'un yaşadığı ilk değildir onlarca firma benzer durumu yaşamış, çok iyi bir iletişim ve kamuoyu diplomasisi ile konuyu ve sorunu çözmüştür. (Toyota'nın araçları geri çağrılması, Volkswagen'in emisyon problemleri gibi)

Köfteci Yusuf tüm bu süreçleri tek başına yönetemez, yönetmemelidir. Gıda konusunda uzman üniversiteden Akademisyenlerle, Basın ve iletişim uzmanlarıyla, ülkenin önemli sosyal medya fenomenleriyle, toplumda güvenilirliği yüksek isimlerle, Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, Gastroder, Tures gibi meslek örgütleriyle işbirliği yaparak kuracağı  'Kriz masası' ile 15 günlük 30 günlük ve 60 günlük adım adım uygulayacağı bir iletişim ve eylem planını hayata geçirmelidir.

Dünyanın ve ülkemizin en önemli bağımsız denetim şirketlerinden biriyle anlaşma yaparak, ortak bir basın toplantısı ile bunu paylaşmalı kamuoyuna güven vermelidir. Ayda bir kez üretimini ve ürünlerinin denetimini yaptırarak bunun sonuçlarını paylaşacağını duyurmalıdır.

Çalışan 12 bin personeli kendi isteğiyle video çekerek 'Köfteci Yusuf'ta çalışıyorum markama güveniyorum ' mesajı vermelidir. Influencer, basın ve önemli isimleri beşerli onarlı gruplarla fabrika ortamını ve üretimini gezdirerek onlara ne kadar hijyenik bir ortamda üretim yaptığını göstermelidir.

Köfteci Yusuf'un bu yaşadıklarının er geç önüne benzer bir komplo ile karşısına çıkacağı aşikardı. Çünkü bu ülkede bu kadar hızlı büyümenin bir cezası (!) maalesef olur. Bu nedenle Köfteci Yusuf etrafında çok iyi, zımba gibi bir yönetim ekibi kurmalıdır. Bugünlere kendi girişimci zekası ile gelmiş olabilir ama bundan sonrası için profesyonellerden kurulu iyi bir beyin takımı yaratmalıdır.

Devletle, Belediyelerle, siyasetle, basınla iyi ilişkiler kurmalıdır. Buna 'şirket diplomasisi' deniyor. Şirketlerin de ama örtülü ama açık tüm kurumlarla bir bağı vardır. Okul yaptırır, spor kulüplerine sponsor olur, sosyal sorumluluk projeleri yaratır. Eminim ki Köfteci Yusuf da bunları yapıyor ama söylemiyor olabilir, ama bu konu profesyonelce yönetilebilir olmalıdır. Bir gastronomi Lisesi açsa, bir Çıraklık Okulu, ızgaracı, garson yetiştiren okul açsa fena mı olur?

Basınla olan iletişimini sağlayacak Basın Müşaviri ve danışmanı olmalıdır. Marka sözcüsü olabilir, kendisinin bu konuda bu kadar öne çıkması doğru değil. Tüm iletişimi profesyonelce olmalıdır. Son Youtube videosu çok uzun gereksiz  detaylarla gerçekten ve konunun amacından uzaklaştığı görüldü.

Güçlü ve etkili bir pazarlama kampanyası ile ailelere, gençlere odaklanmalıdır. Arkadaşınla gel içecek bedava, 4 kişilik ailenle gel çocuklar bizden gibi bir iki ay kampanya ile müşterilerinin uzaklaşmalarına izin vermemelidir.

Köfteci Yusuf'un bu süreci doğru ve başarılı bir şekilde yöneteceğini umuyorum. Bir Bursa markası olmasından dolayı başta Bursalılar olmak üzere, 12 bin çalışanı, binlerce müşterisi ile birlik olmalıdır. 'Köfteci Yusuf Müşteri Fan' grubu oluşturmalı, bu fan grubunu CRM ve pazarlama kanalıyla iyi yönetmelidir.

Güzel bir iletişim kampanyası ile bu kötü günleri aşmasını dilerim.